YDH- Amerika'nın Katar aracılığıyla sembolik saldırı teklifi İran tarafından reddedildi. Katar tarafından İran'a iletilen Amerikan teklifi, İsrail'in İran'ın belirleyeceği bir hedefe sembolik bir saldırı yapmasını ve böylece çatışmaların savaşa dönüşmemesini öngörüyordu.
İsrail başbakanı, savunma bakanı ve dışişleri bakanı, İran'ı 1 Ekim'de yaptığı saldırıya sert karşılık vermekle tehdit etmiş; İsrailli bir yetkili de Çarşamba günü ABC News'e yaptığı açıklamada misillemenin “önemli” ve “hızlı” olacağını söylemişti.
İsrail basını, misilleme olarak İran'ın nükleer tesislerinin veya petrol tesislerinin bombalanabileceğini öne sürmekle birlikte İsrail'in İran'a nasıl bir cevap vereceği konusunda Amerika ile istişare edeceği bildirmişti.
Körfez Arap ülkeleri, tırmanan şiddetin petrol altyapılarını tehdit edebileceği endişesiyle bu hafta Doha'da yapılan toplantılarda Tahran-İsrail çatışmasında tarafsız oldukları konusunda İran'a güvence vermeye çalıştı.
Körfez bakanları ve İranlı yetkililer Katar'ın ev sahipliğinde düzenlenen bir toplantıda gerilimi azaltma konusunu ele aldılar.
İran provoke edilmediği sürece askeri eylemlere son vereceğini belirtirken, İsrail güçlü bir karşılık verme sözü verdi.
Haberler İsrail'in misilleme olarak İran'ın petrol tesislerini hedef alabileceğini gösteriyor.
Görüşmelerde gerilimin düşürülmesinin aciliyeti vurgulandı ancak Körfez dışişleri bakanlıklarından gelen yorum talepleri yanıtsız kaldı.
İran, “İsrail destekçileri” tarafından yapılacak herhangi bir doğrudan müdahalenin bölgedeki çıkarlarına karşı misillemeye yol açabileceği uyarısında bulundu.
Reuters'a göre, Kraliyet Sarayı'na yakın bir Suudi yorumcu olan Ali Şihabi, “Körfez ülkeleri İran'ın petrol tesislerini vurma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyor ama İranlılar resmi olmayan kaynaklardan vurabileceklerine dair ipuçları veriyor. Bu, İranlıların ABD'ye ve küresel ekonomiye karşı kullandığı bir araç,” dedi.
BAE, Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt'ten oluşan Körfez İşbirliği Konseyi'ne (KİK) atıfta bulunan Şihabi, “KİK'in İranlılara mesajı ‘lütfen gerilimi düşürün’” dedi.
Doha'daki etkinlikte konuşan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan, İran'ın karşılık vermeye hazır olduğunu söyledi ve İsrail'in “savaş çığırtkanlığı” karşısında “sessizliğe” karşı uyardı.
Pizişkiyan, “Her türlü askeri saldırı, terör eylemi ya da kırmızı çizgilerimizin aşılması silahlı kuvvetlerimiz tarafından kararlı bir yanıtla karşılanacaktır” dedi.
Guardian'a göre, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde Orta Doğu uzmanı olan Fabian Hinz, “Nükleer tesislere saldırmak masadan kalkarsa, İsrail için iki büyük seçenek askeri ya da ekonomik hedeflere saldırmak olacaktır” dedi.
El-Cezire'ye açıklama yapan, İranlı bir yetkili, İran'ın Katar üzerinden ABD'ye verdiği dolaylı mesajda bölgesel bir savaş istemediğini ancak İsrail'in 'caydırılması' gerektiğini söyledi.
İran, Katar vasıtasıyla ABD'ye İsrail'in İran'a yönelik herhangi bir saldırısının İsrail altyapısının hedef alınmasını da içeren “alışılmadık bir yanıtla” karşılaşacağını söyledi.
Perşembe günü El-Cezire'ye özel açıklamalarda bulunan İranlı bir yetkili, ülkesinin Katar aracılığıyla ABD'ye, İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısının ardından artan bölgesel gerilimi ele alan bir mesaj gönderdiğini söyledi.
Mesajda Tahran, Washington'a “tek taraflı kendini dizginleme aşamasının sona erdiğini” söyledi ve “tek taraflı olarak kendini dizginlemek, ulusal güvenlik ihtiyaçlarımızı güvence altına almaz” dedi.
Yetkili, dolaylı mesajda İran'ın bölgesel bir savaş istemediğinin de vurgulandığını söyledi.
Çarşamba günü İsrail, İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nun İsrail'deki askeri ve güvenlik hedeflerine iki dalga halinde balistik füze saldırısı düzenlemesinin ardından karşılık verme sözü verdi.
Washington'dan bildiren El-Cezire'den Kimberly Halkett, İran'ın ABD'ye gönderdiği mesajın, Başkan Joe Biden'ın Çarşamba günü İsrail'in füze saldırısına karşılık verme hakkı olduğunu söylediği yorumlarına bir yanıt gibi göründüğünü söyledi.
Halkett, “Biden, İran'ın İsrail'i hedef aldığı ve Beyaz Saray'ın İsrail'i karşılık vermemesi konusunda uyardığı Nisan ayında yaşananların aksine, İsrail'in İran'ın son saldırılarına misilleme yapma hakkı olduğunu söyledi” dedi.
Halkett İran'ın mesajının iki şekilde yorumlanabileceğini söyledi:
“‘Bir şey yapmanızı istemiyoruz, caydırmaya çalışıyoruz’ anlamına gelebilir ya da bir uyarı olabilir: ''Harekete geçerseniz cevabımız daha da büyük olur'' tarzında” dedi.
El-Cezire'ye konuşan İranlı yetkili, ABD'ye gönderilen mesajda İran'ın İsrail'i ve onun bölgedeki “dizginlenemez çılgınlığını” engelleme ihtiyacını yinelediğini söyledi.
İranlı yetkili İsrail'in “pratikte caydırılması” gerektiğini söyledi.
devrim Muhafızları Komutanlarından General Ahmed vahidi ise herhangi bir İsrail saldırısına Tel aviv ve Hayfa'yı vurarak karşılık vereceklerini ve bu kez öncekilerin aksine sadece askeri hedeflerle yetinmeyecekleirni söyledi.
Yazar ve İran ilişkileri uzmanı Tevhid Esedi, el-Cezire'ye yaptığı açıklamada İran'ın “tüm Batı Asya'yı tam teşekküllü, topyekûn bir savaş senaryosuna sürüklemek” gibi bir niyeti olmadığını ancak İsrail'in son birkaç aydır bunu test etmeye devam ettiğini söyledi ve ekledi:
“Bugünlerde Tahran'dan açıkça duyulan mesaj, daha fazla sabretmeyeceği çünkü sabrının sınırları olduğu yönünde”
El-Cezire'ye konuşan Askeri analist Elijah Magnier'e göre İran'ın önünde iki seçenek var:
“Ya tüm müttefikleri yenilinceye kadar bekleyecek ve sonra sıra İsrail'in saldırısına uğramaya gelecek” ya da “şimdi savaşa katılacak”.
Magnier, “İran, askeri tesislere ya da güvenlik tesislerine karşı bile olsa herhangi bir İsrail saldırısına müsamaha göstermeyecektir çünkü İran ... artık eşit olduklarını düşünüyor ... İsrail iki kez vurdu, İran iki kez vurdu” dedi.