YDH - İran'ın Siyonist rejimin askeri hedeflerine 180'den fazla balistik füzeyle operasyon düzenlemesinin ardından, Amerikalı yetkililer cuma günü İsrail'in İran'a karşı misilleme saldırısının an meselesi olduğunu belirtti.
Şu anda asıl soru işareti, ABD'nin bu durumda nasıl bir tavır takınacağı.
Yetkililer, ABD uçaklarının doğrudan saldırıya katılmasının beklenmediğini, ancak Washington ile Tel Aviv arasında sıkı bir koordinasyon olacağını ifade etti.
Bununla birlikte, durumun değişebileceğini de sözlerine ekleyen yetkililer, ABD'nin öncelikle kendi güçlerini korumaya odaklandığını vurguladı.
Ayrıca, bu hafta başında İran füzelerinin engellenmesinde Amerika'nın oynadığı kritik role dikkat çektiler.
Yedioth Ahronoth gazetesine konuşan üst düzey bir yetkili, "Yanlış hesaplar yapılabilir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesini engellemeye çalışıyoruz, ancak ABD'nin de bu çatışmanın içine sürüklenme ihtimali göz ardı edilemez," dedi.
Yetkililer, İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırının karmaşıklığını da kabul ederek "Bu, İran'ın nükleer altyapısını tek bir hamleyle yok etmek kadar basit değil. Oldukça karmaşık bir durum söz konusu," diye ekledi.
Tüm bu gelişmelere rağmen yetkililer, İsrail'in ABD'nin tam desteğine sahip olduğunu açıkça ifade etti.
Bir yetkili, "İsrail, gerekli gördüğü adımları atacaktır, ancak bölgesel bir savaş istemiyorlar. İsrail, desteğimizden emin olabilir ve biz de onlarla aynı safta yer alıyoruz," ifadesini kullandı.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, CNN'e yaptığı açıklamada, İsrail'in Biden yönetimine, İran'ın füze saldırısına karşılık olarak İran'ın nükleer tesislerine bir saldırı düzenlemeyeceğine dair söz vermediğini belirtti.
Yetkili, "Gücün yanı sıra sağduyunun da ön planda olmasını umuyoruz, ancak bunun garantisi yok," diyerek durumun hassasiyetine dikkat çekti.
İsrail'in, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun yıldönümünde İran'a karşı harekete geçip geçmeyeceği sorusuna yetkili şu yanıtı verdi: "Bunu kestirmek güç. Bazı açılardan İsrail'in bu hassas tarihten kaçınmak isteyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle, bir hamle yapılacaksa muhtemelen bu tarihten önce ya da sonra olacaktır."
Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü: "ABD, yaklaşık bir yıldır bu çatışmanın daha geniş çaplı bir savaşa dönüşmesini engellemeye çalışıyor ve şu ana kadar bunu başardık. Ancak şu anda çok kritik bir noktadayız."
Başkan Joe Biden da cuma günü konuya ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Onların yerinde olsaydım, petrol sahalarını vurmak dışında alternatifler düşünürdüm," diyerek daha temkinli bir yaklaşımı savundu.
İran cephesinden de açıklamalar gelmeye devam ediyor. İran devlet haber ajansı SNN'nin Cuma günü bildirdiğine göre, İran Devrim Muhafızları'ndan üst düzey bir yetkili, "İsrail hata yaparsa gaz ve enerji tesislerini hedef alırız," diyerek uyarıda bulundu.
Bu açıklama, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Beyrut ziyareti sırasında Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile görüşmesinin ardından geldi.
Arakçi, "Hizbullah'ı, hükümeti ve Lübnan halkını desteklemeye kararlıyız. İsrail savaş suçu işlemektedir ve Arap ve İslam ülkeleri İsrail'e karşı uluslararası örgütleri harekete geçirmelidir," diyerek İran'ın bölgedeki müttefiklerine olan desteğini yineledi.
Arakçi, daha sonra şunları ekledi: "İsrail'e yönelik saldırı meşru müdafaaydı; İsrail bizi vurmaya karar vermediği sürece devam etme planımız yok."
Buna karşılık, durum hakkında bilgi sahibi İsrailli kaynaklar, İsrail'in İran'a karşı sert bir misilleme planladığını söyledi.
Kaynaklar, "Onların tehditleri bizi hiç etkilemiyor. Tahran'da muazzam bir baskı görüyoruz, panik halindeler. İsrail sert bir şekilde saldıracak ve tehdit etmeye devam edebilirler ama bedelini faiziyle ödeyecekler," dedi.