YDH- Israel Hayom gazetesine göre, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, el-Arabiya'ya geniş kapsamlı bir mülakat verdi.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Gazze'de devam eden çatışmaları, İran ile yaşanan gerilimi ve Orta Doğu'nun geleceğine ilişkin vizyonunu değerlendirdi.
Hamas'ın 7 Ekim saldırısının birinci yıldönümü için konuşan Herzog, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini savunurken bölgesel istikrara olan bağlılığını vurguladı.
İsrail Cumhurbaşkanı İran'dan bahsederken ''onun bir şer imparatorluğu olduğunu'' defalarca söyledi.
Herzog, Tahran'ı, Gazze'deki Hamas, Lübnan Hizbullahı ve Yemen'deki Ensarullah da dahil olmak üzere müttefikleri aracılığıyla bölgedeki çatışmaları körüklemekle suçladı.
İran'ın eylemlerinin sadece İsrail için değil tüm dünya için bir tehdit olduğunu savunan Herzog, Kızıldeniz'de küresel deniz taşımacılığının sekteye uğramasını buna örnek olarak gösterdi.
Uluslararası toplumun geçtiğimiz yıl İsrail'e yönelik değişen algısı sorulduğunda Herzog, ülkesinin Gazze'deki askeri operasyonlarını kararlılıkla savundu.
Herzog, İsrail'in uluslararası insancıl hukuka bağlı kaldığını ve askerler tarafından yapılan her türlü suiistimalin titizlikle soruşturulup kovuşturulduğunu iddia etti.
İsrail'in karşı karşıya olduğu varoluşsal tehdidin altını çizen Herzog, İran'ın İsrail'i ortadan kaldırmayı arzulayan tek devlet olduğunu belirtti ve şöyle söyledi:
“İran, Birleşmiş Milletler üyesi başka bir devletin ortadan kaldırılması çağrısında bulunan dünyadaki tek ülkedir”
Cumhurbaşkanı Filistinli sivillerin çektiği acıları kabul etti ancak suçu doğrudan Hamas'a yükledi ve örgütü silahları saklamak ve saldırılar düzenlemek için sivil altyapıyı kullanmakla suçladı.
“Komşularımızın acılarını önemsiyoruz” diyen Herzog, ‘ancak kendimizi savunma hakkımız da var’ dedi.
İleriye dönük olarak Herzog, Gazze için bir “ertesi gün” planına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Hem Gazzeliler hem de İsrailliler için daha iyi bir geleceğin şekillendirilmesinde bölgesel liderlerin de yer almasını umduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı, İsrail'in 2005 yılında Gazze'den çekilmesiyle paralellikler kurdu ve “Ortadoğu'nun Hong Kong'u” yaratma vizyonunun Hamas'ın yönetimi ele geçirmesiyle raydan çıktığından yakındı.
Herzog, radikalizmle mücadele ve barışı teşvik etmek için bölgede “NATO benzeri bir yapı” kurulması çağrısında bulundu.
İsrail ve ılımlı Arap devletleri arasındaki işbirliği potansiyelinin altını çizen Herzog, 7 Ekim saldırısından önce Amerikan Başkanı Joe Biden tarafından önerilen bağlantı planına atıfta bulundu.
İsrail'in kuzey sınırında son dönemde yaşanan gerginliklere de değinen Herzog, Hizbullah'ın üst düzey komutanı Visam et-Tavil'in öldürüldüğü saldırıyı haklı bularak saldırının “Lübnan'dan 7 Ekim tarzı bir işgal” planını engellediğini iddia etti.
Hizbullah'ın eylemlerinden duyduğu endişeyi dile getirerek örgütü uluslararası kararları ihlal etmek ve Lübnan'ı riske atmakla suçladı.
İran'ın Salı günü İsrail'e düzenlediği füze saldırısını “son derece tatsız” olarak nitelendiren Herzog, İsrail'in saldırganlığı artırma planları konusunda ayrıntı vermekten kaçındı.
Son olarak, Herzog, stratejik ve operasyonel hususlar konusunda ABD ile devam eden diyaloğun altını çizdi.