YDH - Ortak Operasyon Odası, yayımladığı bildiride "Direniş birleşmiştir ve galip gelecektir," vurgusu yaparak, 7 Ekim operasyonunun "Filistin halkının ve ulusunun mücadelesinde bir dönüm noktası" olduğunu belirtti.
Bildiriye göre bu operasyon, işgalci varlığın kuruluşundan bu yana dayatmaya çalıştığı caydırıcılık teorisini tamamen çökertmiş ve Filistin'in kurtuluşuna giden yolda önemli bir adım oldu.
Ortak Operasyon Odası'na göre, operasyon işgal yönetimini, güvenlik ve istihbarat servislerini şoka uğradı. Bildiride, "düşman ordusunun en güçlü, en deneyimli ve en uyanık tümeni olarak kabul edilen Gazze Tümeni'nin nasıl alt edilebildiği sorusunun işgal güçlerini derinden sarstığı" belirtildi.
Bildiri, 7 Ekim operasyonunun gerekçelerini de sıraladı: Mescid-i Aksa'ya yönelik artan saldırganlık, tutsaklara yönelik Ben-Gvir döneminde dayanılmaz boyutlara ulaşan baskılar, Gazze'ye uygulanan kuşatma ve Batı Şeria'daki yerleşim politikaları bu gerekçeler arasında sayıldı.
Bildiride, "Halkımızın direnişi zalimlerin karşısında patladı ve halkımız özgürlük ve kurtuluşun bedelinin büyük olduğunu bilmesine rağmen tırnaklarıyla ve sahip olduğu her şeyle işgalcilerle savaştı," ifadeleri kullanıldı.
Ortak Operasyon Odası, bir yıl boyunca süren saha birlikteliğinin önemine dikkat çekti. Bildiride, direnişçilerin birbirlerini bilgi, teçhizat ve insan gücüyle destekleyerek düşmana ağır kayıplar verdirdiği vurgulandı.
"Halkımız direnişçilerine ve kahramanlarına sahip çıkmasaydı, işgalin eşi benzeri görülmemiş saldırganlığı karşısında kararlılıkla Gazze'den göç ettirme planlarını reddetmeseydi, direnişçiler işgalin güçlü savaş makinesine karşı koyamazdı," değerlendirmesi yapıldı.
Lübnan, Yemen ve Irak'tan gelen direniş savaşçılarının desteğini ve İran İslam Cumhuriyeti'nin katkılarına da vurgu yapılan bildiride "Onların direnişçilerinin ve liderlerinin kanı, halkımızın, liderlerimizin ve mücahitlerimizin kanına karışarak amaç, kan ve kader birliğini teyit etti," ifadeleri kullanıldı.
Ortak Operasyon Odası, müzakerelerin birleşik ve uzlaşmacı bir vizyonla sürdürüleceğini, ancak halkın meşru haklarından taviz verilmeyeceğini belirtti. Bildiri, şehitlere rahmet, tutsaklara özgürlük ve yaralılara şifa dilekleriyle son buldu.
7 Ekim'de başlatılan operasyon ilk olarak Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları tarafından başlatılmış, sonrasında diğer gruplar da katılmıştı.
Aralarında Hamas'ın Kassam Tugayları, İslami Cihat'ın Kudüs Tugayları ve diğer on direniş grubunun bulunduğu Ortak Operasyon Odası, o zamandan beri direniş faaliyetlerini koordine ediyor.