YDH- The Cradle'a göre, Filistin İslami Cihad hareketi 16 Ekim'de bir açıklama yayınlayarak Almanya Dışişleri Bakanı'nın İsrail'in Filistinli sivilleri öldürmesini savunan yorumlarını şiddetle kınadı.
Filistin İslami Cihad, “Bu açıklamalar, sivil alanların silahlı unsurların varlığı bahanesiyle hedef alınması için tehlikeli bir gerekçe teşkil etmekte, işgalin sivilleri hedef alan suçlarını örtbas etmekte ve ayrım gözetmeyen saldırılar için ahlaksız bir gerekçe sağlamaktadır” dedi.
Açıklamada, İsrail'in iddiaları ne olursa olsun sivil altyapının koruma statüsünü asla kaybetmemesi gerektiği belirtildi.
Direniş örgütünün açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Almanya pozisyonunu yeniden gözden geçirmeli ve işgali desteklemeye yönelik politikalarını gözden geçirmeli ve işgale silah sağlamayı durdurduğunu açıklayan diğer Avrupa ülkelerinin yaklaşımını takip etmeliydi. Sivillere karşı işlenen bu suçlar ışığında işgali askeri olarak desteklemek Almanya'yı insan hakları ihlallerinin suç ortağı haline getirmektedir.”
Hamas hareketi de 16 Ekim'de yaptığı bir açıklamayla Alman Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail'in Filistinli sivillere yönelik saldırılarına açık destek vermesini kınadı.
İsrail'in Lübnan'da sivillere karşı işlediği suçları da gündeme getiren Hamas, İsrail'in Lübnan'daki BM Geçici Gücü (UNIFIL) barış gücü askerlerine yönelik saldırılarını kınamadığı için Berlin'i eleştirdi.
Hamas, Alman bakanın yorumlarını “küstahça” olarak nitelendirdi ve “işgale daha fazla soykırım suçu işlemesi için kılıf hazırladığını” söyledi.
Açıklamada, “Tüm insani değer ve ilkelerden yoksun Siyonist bir zihniyeti ortaya koyan bu açıklamayı derin bir şekilde onaylamadığımızı ifade ediyoruz... Uluslararası Adalet Divanı'nı Alman bakanın açıklamasını hükümetinin soykırım savaşına katıldığının ek bir kanıtı olarak değerlendirmeye çağırıyoruz” denildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un yorumları, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki bir hastaneye ve çadır kampına düzenlediği saldırılar sonucunda çok sayıda kişinin diri diri yakıldığı gün geldi.
Baerbock söz konusu açıklamaları 14 Ekim'de Alman Parlamentosunda yaptığı konuşmada yapmıştı:
“Meşru müdafaa sadece teröristlere saldırmak değil onları yok etmek anlamına gelir. Hamas teröristleri insanların arkasına, okulların arkasına saklandıklarında... sivil yerler koruma statülerini kaybederler çünkü teröristler bunu kötüye kullanırlar”
Bu yorumlar, İran Dışişleri Bakanlığı, insan hakları avukatları ve BM Filistin Özel Raportörü de dâhil olmak üzere dünya çapında kınandı.
İnsan hakları avukatı ve eski BM insan hakları yetkilisi Craig Mokhiber'e göre Baerbock'un açıklaması yasal olarak yanlış.
Bir Alman Dışişleri Bakanlığı yetkilisi de 14 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bu suçtan yargılanmasına rağmen, ülkesinin Gazze'de “soykırım belirtisi görmediğini” söyledi.
Bu yılın başlarında Nikaragua, İsrail ordusuna silah sağlayarak İsrail'in soykırımını kolaylaştırdığı iddiasıyla Almanya aleyhine UAD'da dava açmıştı.
Berlin bu suçlamanın “gerçekte ya da hukukta hiçbir dayanağı olmadığını” iddia etti.