YDH - ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, hafta başında Gazze'ye yönelik abluka konusunda sert bir kınama açıklaması yaptı.
Harris, Birleşmiş Milletler'in iki haftadır Gazze Şeridi'ne tek bir gıda sevkiyatının bile girmediğini belirten raporuna atıfta bulunarak, İsrail'in uluslararası hukuka uyarak sivillere insani yardım sağlaması gerektiğini öne sürdü.
Bu açıklamanın ardından, İsrail ordusu ile ABD ve BM yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucunda, Gazze'ye yardım kamyonlarının girişine izin verileceği bildirildi.
Haaretz yazarı Amos Harel'e göre, ABD hükümeti bu konuda tam anlamıyla ikna olmuş görünmüyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail'in Amerikan insani yardımlarının Gazze'ye ulaşmasına izin vermemesi halinde, İsrail’e yönelik silah sevkiyatını durduracaklarını açıkladı.
Washington’un itirazlarına rağmen İsrail’in Refah bölgesine yönelik saldırılarına devam etmesi, ABD’nin mayıs ayından bu yana İsrail’e silah sevkiyatını geciktirmesine neden olmuştu.
Özellikle Beyrut’taki Dahiye semtine yönelik saldırıların, ABD’nin muhalefeti yüzünden gerçekleşmediği biliniyor. İran ile yaşanan gerilimin gölgesinde, ABD'nin savunma yardımı karşılığında İsrail’den daha yakın bir koordinasyon talep ettiği görülüyor; aksi halde yaptırım uygulanacağı belirtiliyor.
Gazze’deki Cibaliye mülteci kampına odaklanan harekât ise Lübnan’daki gelişmeler ve İran'ın tehdidi nedeniyle kamuoyunda fazla yer bulmuyor. İsrail ordusu, Hamas’ın Gazze'nin kuzeyinde yeniden yapılanan üslerini hedef aldığını öne sürerken, harekatın gerçek amacının bölgeyi daha geniş çaplı bir kuşatma altına almak olduğu yorumları yapılıyor.
ABD yönetiminin tepkisi ve İsrail ile yürütülen görüşmeler devam ederken, insani yardım konusundaki engellemeler yalnızca bürokratik aksaklıklar olarak değerlendirilmiyor. İsrail ordusunun, yardım konvoylarını "düşmana yardım" olarak gördüğü ve bu yüzden geciktirdiği iddiaları da gündeme geliyor.
Haaretz gazetesinden Bar Peleg ile konuşan üç İsrail askeri, Generaller Planı adı verilen ve Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin güney bölgelere sürgün edilmesini içeren planın pratikte uygulandığını ileri sürdü.
Bu plana göre, belirli bir tarihten sonra Gazze'nin kuzeyinde kalan herkesin düşman olarak kabul edilip öldürüleceği iddia ediliyor. Fakat İsrail Genelkurmay Başkanlığı bu tür iddiaları dille reddediyor.
Hizbullah’a yönelik devam eden saldırılarda ise İsrail ordusu, Lübnan sınırında ilerlemeye devam ediyor. Fakat Hizbullah’ın direnişi henüz kırılabilmiş değil.
ABD’nin İsrail’e yönelik savunma yardımı konusunda yaşadığı sıkıntılar da giderek büyüyor. Financial Times gazetesinin haberine göre, İsrail’in önleyici füze stokları azalmış durumda ve ABD, ek savunma sistemlerini devreye sokmayı planlıyor.
Fakat ABD’nin Ukrayna ve İsrail'e aynı anda askeri yardım sağlamasının sürdürülebilir olmayacağı da vurgulanıyor.