YDH- Beyrut merkezli gazeteci Séamus Malekafzali, The Intercept için yazdığı “ABD ve İsrail’in, Lübnan Fantezilerine İnanmayın” başlıklı köşe yazısında, İsrail işgalinin Lübnan’ı işgal etme planları hakkında önemli yorumlarda bulundu.
Malekafzali, Hizbullah’ın bölgede aktif olmaya devam ettiğini, İsrail işgalinin çıkan çatışmalar sonucunda ağır kayıplar verdiğini ve İsrail'in ilerleyişinin nadiren sınır kasabalarının ötesine geçtiğini vurguladı.
Yazısında, ABD ve İsrail’in Hizbullah sonrası Lübnan planlarına değinen gazeteci, Hizbullah'ın çöküşüne dair ortaya atılan söylentilerin abartılı olduğunu savundu.
Malekafzali, Hizbullah’a karşı ortaya atılan halk ayaklanması iddiasının, büyük oranda teoride kaldığını ve İsrailli liderlerin ayrıntıları kasıtlı olarak belirsiz tuttuğunu vurguladı.
Ayrıca, Netanyahu’nun bu yöndeki planlarını destekleyen eski İsrail başbakanı ve şu anki muhalefet lideri Yair Lapid’i eleştirdi.
Lapid, Güney Lübnan Ordusu'nu yeniden kurma ve İsrailliler yerine Fransız, BAE ve Amerikalı subaylar tarafından eğitilen, daha yüksek maaşlı Lübnanlı askerlerin göreve gelmesi yönünde bir çağrıda bulunmuştu.
Hizbullah'ın sadece güçlü bir askeri varlık olmadığını, aynı zamanda özellikle Güney Beyrut ve Güney Lübnan'ın bazı bölgelerinde önemli bir halk desteğine sahip siyasi bir güç olduğunu belirten Malekafzali, söz konusu bu plan ve fikirlerin özünde saçma olduğunu vurguladı.
Ayrıca Hizbullah’ın, Lübnan toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve onu ortadan kaldırmaya yönelik her türlü girişimin ters tepeceğini savundu. Yazar, ABD'nin, İsrail'in Lübnan'daki açıkça saldırgan planlarından rahatsız olmadığını da belirtti.
Malekafzali'ye göre Washington, Hizbullah'ın odağının başka yere kaymasını fırsat bilerek yeni bir Lübnan cumhurbaşkanı seçilmesi için baskı yapıyor.
Malekafzali, The Intercept için kaleme aldığı yazısında şöyle devam etti: “ABD, Lübnanlı liderlerle görüşüp, halkın kendi temsilcilerini seçebildiği gelecekteki bir Lübnan anlayışını teşvik ederek, Lübnan'ın idealize edilmiş bir vizyonunu ortaya koyuyor. Bu söylem, George W. Bush'un, Saddam Hüseyin döneminde Irak için kullandığı ifadelere benziyor. Ancak demokratik seçim hakkındaki bu konuşmalara rağmen, Lübnanlı vatandaşların çoğunluğunun ABD ve İsrail onayıyla uyumlu temsilciler seçeceğine dair çok az kanıt var.”
Yazar, ABD'nin bu anlatı yolunda ilerlerken, İsrail'in askeri eylemlerinin, güneydeki Lübnanlı sakinlerin sınır dışı edilmesine yol açtığını belirtti. Malekafzali bunun da Lübnan'a gerçek demokrasinin emanet edilemeyeceği inancını yansıttığını vurguladı.