YDH - Fransız yargısı, 40 yıldır tutsak olan Lübnanlı devrimci Corc Abdullah'ın serbest bırakılmasına karar verdi.
1984 yılında tutuklanan ve 1987'de hüküm giyen Abdullah, Fransa'yı terk etmesi şartıyla 6 Aralık'ta serbest kalacak.
Fransız terörle mücadele savcıları, bu kararı temyize götüreceklerini açıklayarak dikkatleri çekti.
Savcılar, "Bugün tarihli kararla mahkeme, Corc İbrahim Abdullah'ın Fransa topraklarını terk etmesi ve bir daha orada görünmemesi koşuluyla 6 Aralık'tan itibaren şartlı olarak serbest bırakılmasına karar verdi," açıklamasını yaptı.
Corc Abdullah, bugüne kadar 40 yıl hapis yatmış durumda ve bu da onu Avrupa'da en uzun süre tutuklu kalan mahkûm yapıyor.
Abdullah, 1982 yılında Paris'te Amerikan askeri ataşesi Charles Ray ve İsrailli diplomat Yakov Barsimentov'un öldürülmesi ve Strazburg'da ABD konsolosu Robert Homme'a yönelik suikast girişimine karıştığı iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Müebbet hapis cezasının asgari kısmını 1999'da tamamlamasına rağmen, sekiz kez yaptığı şartlı tahliye başvurusu Fransız yargısı tarafından reddedildi.
Yargı, Fransa İçişleri Bakanlığı'nın sınır dışı edilmesine izin vermemesini gerekçe göstererek tahliye taleplerini birkaç kez kabul etti, fakat bu kararlar hiçbir zaman uygulanmadı.
Yıllar boyunca sol görüşlü milletvekilleri, İnsan Hakları Birliği (LDH) ve hatta Fransız istihbarat yetkilileri, Abdullah'ın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Corc Abdullah'ın kardeşi, el-Arabi el-Cedid gazetesine verdiği demeçte, "Corc'un serbest bırakılmasına ilişkin ilk karar mahkeme tarafından verildi ve bu konuda avukat tarafından bilgilendirildik. Henüz ayrıntı yok, daha fazla bilgi bekliyoruz. Herhangi bir duyguya kapılmamaya çalışıyoruz çünkü bu deneyimi daha önce yaşadık ve Fransa ne yazık ki Amerikalılar ve Siyonistlerin müdahalesine maruz kaldı ve bu kez Fransız yargısının bağımsızlığının bir kısmını geri kazanacağını umuyoruz," ifadelerini kullandı.
"40 yıllık tutsaklığın ardından yeni gerçeklikle yüzleşmek için acele etmiyoruz ve her şey netleşip gerekli sonuçlar ortaya çıkana kadar duygusal durumlara girmemeye çalışıyoruz," diye ekledi.
Lübnanlı devrimci, 20 Nisan'daki Filistinli Tutsaklar Günü vesilesiyle gönderdiği mesajda, bu günü kutlamanın esasen “tutsaklara karşı sorumluluklarını yüksek sesle ve net bir şekilde teyit etmeyi” ve “onların özgürlüğünü devam eden mücadelenin genel dinamiğine dahil etmeyi” amaçladığını belirtti.
Abdullah, ayrıca bu günün, “ayakta olan devrimci güçleri ve onların direnen öncülerini, yoldaşlarını zindanlardan kurtarmaya yönelik net kararlılığı pratikte sergilemek için gerekli tüm tedbirleri almaya teşvik etmeyi” hedeflediğini vurguladı.
Abdullah, yıllardır, bazıları on yıllardır hapiste olan binlerce tutsağın, Filistin halkının işgalci İsrail rejimine karşı direnişini her zamankinden daha fazla yansıttığını ifade etti.
Devrimci, mevcut İsrail rejiminin, “önceki tüm hükümetlerden daha fazla, baskıyı yoğunlaştırmak ve Filistinlilerin kolektif direnişini bastırmayı hedeflemek dışında bir şey yapamayacağını” da ekledi.
Abdullah, özellikle gençlerin maruz kaldığı imha politikalarına değinerek, “Devrimci mücadelenin kahramanları ve özellikle direnişin kolektif iradesini temsil edenler, faşist unsurların imha politikalarının ilk hedefi haline geliyor,” dedi.
Bu bağlamda, uluslararası dayanışma hareketlerini bu gerçeği göz önünde bulundurmaya çağıran Abdullah, “gizli kamplarda değil, herkesin gözü önünde gerçekleşen ve dünya çapında yüz milyonlarca insanın tanık olduğu bir soykırımla karşı karşıya olduğumuzu” vurguladı.