YDH- El-Meyadin'in bildirdiğine göre, İtalya'nın kuzeyinde, Dolomites yakınlarında bulunan üç yıldızlı bir otel, bir grup İsrailli tarafından yapılan rezervasyonu reddetti.
Otel kararını İsraillileri “soykırımdan sorumlu” olarak nitelendirerek gerekçelendirdi.
Garni Ongaro adlı otelde rezervasyon yaptıran İsrailliler cevap olarak şu mesajı aldılar:
“Günaydın. Soykırımın sorumluları olarak İsraillilerin bünyemizde hoş karşılanmayan müşteriler olduğunu size bildiririz. Belki rezervasyonunuzu iptal etmek istersiniz. Bunu yapmaktan hem siz mutluluk duyacaksınız hem de biz ücretsiz iptal sağlamaktan mutlu olacağız.
Personel.”
Otelin ret haberi sosyal medya platformlarında hızla yayıldı.
Sosyal medya kullanıcıları otelin kararını övdü ve cesur bir duruş sergilediği için alkışladı.
Birçok kişi, otelin İsrailli misafirleri ağırlamayı reddetmesiyle dayanışma içinde olduklarını ifade ederek, insanlık ve adaletten yana bir duruş sergilediği için kurumu selamladı.
Etik duruşu nedeniyle oteli öven yorumlar yağarken, bazı kullanıcılar bunu adaletsizliğe karşı direnişin sembolik bir jesti olarak değerlendirdi.
Bu olay, Filistin yanlısı protestoların ve Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketinin Avrupa'yı kasıp kavurduğu bir dönemde meydana geldi.
Reuters tarafından yapılan bir analize göre, Avrupa'nın önde gelen bazı finans kuruluşları, İsrail'in Gazze'deki soykırım kampanyasına yönelik artan hak savunusu ve hükümet baskısı nedeniyle yatırımlarını azalttı ve İsrailli şirketlerle olan bağlantılarını kesti.
Geleneksel olarak çevresel ve sosyal yönetişim taahhütlerini yüksek sesle dile getiren bankalar ve sigortacılar, şimdi İsrail savunma sektörü ve işgal altındaki Filistin topraklarıyla bağlantılı firmalarla finansal ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor.
İtalyan UniCredit'in İsrail'i Ekim 2023’ten bu yana ‘yasaklı’ yatırım listesine aldığı ve çatışma bölgelerine silah ihracatını finanse etmeye karşı politikasıyla uyumlu bir hamle yaptığı bildirildi.
Bu tutum, İtalya'nın İsrail'e silah ihracatına ilişkin resmi yönergelerinin ötesine geçiyor.
Bu arada Norveçli varlık yöneticisi Storebrand ve Fransız sigortacı AXA, insan hakları risklerine ilişkin etik kaygıları gerekçe göstererek bazı bankalar da dahil olmak üzere İsrailli şirketlerdeki hisselerini sattı.
Değerler Bankacılığı Küresel İttifakı İcra Direktörü Martin Rohner şöyle diyor:
“Bankaların sermayelerini nereye tahsis edeceklerine karar verirken sahip oldukları gücün gerçek dünyada etkileri vardır. Silah üretimine yatırım yapmak sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle çelişiyor.”