YDH- Fars Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'le görüşen İslam Devrimi Lideri'nin danışmanı ve Maslahat Teşhis Konseyi üyesi Ali Laricani, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a giderek Lübnanlı yetkililerle bir araya geldi.
Yetkililerle görüşmesinin ardından el-Meyadin kanalı sunucusu Kemal Halef'e röportaj veren Laricani, ''Lübnan'daki yetkililerin, halkın ve direnişin moralinin yüksek olduğunu ve sorunları çözmeye hazır olduklarını'' vurguladı ve ''Bu çok olumlu bir şey'' dedi.
İslam Devrimi Lideri Yüksek Danışmanı Ali Laricani, el-Meyadin'e verdiği röportajda, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Lübnan Meclis Başkanı Nebi Berri'ye mesajlar ilettiğini açıkladı.
El-Meyadin kanalının sunucusu Kemal Halef, bu mesajların İran hükümetinden mi yoksa İslam Devrimi Lideri'nden mi geldiğini sorduğunda Laricani bu mesajın doğrudan İslam Devrimi Lideri'nden geldiğini açıkladı.
Ayrıntıları paylaşmaktan kaçınan üst düzey İranlı yetkili, mesajların içeriğinin her iki ülkedeki halkları ve direniş hareketlerini desteklemeye yönelik olduğunu vurguladı.
Laricani mesajların içeriğini açıklama kararını Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed ve Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri'ye bırakarak diplomatik normlara saygı gösterilmesinin öneminin altını çizdi:
“Bu gizlilik ya da tehlikeyle ilgili değil, alıcıların mesajları ifşa etme ya da uygun gördükleri şekilde hareket etme ayrıcalıklarına saygı duymakla ilgilidir. Devrim Lideri ve İslam Cumhuriyeti kaynaklı bu mesajlar Lübnan ve Suriye halklarını ve Direnişlerini desteklemeyi amaçlıyor.”
Halef, İbranice ve İbranice olmayan ancak İsrail'in müttefiki olan medyanın, Beşşar Esed'in söz konusu mesaja henüz yanıt vermediğini söylediğini belirtti.
Bunun doğruluğuna dair sorulan soruya karşılık olarak Laricani şunları söyledi:
“Kim böyle bir şey söyledi? Neden onların [İsrail yanlısı medyanın] sözlerini tekrarlıyorsunuz? Direniş Ekseni ülkeleriyle ilişkilerimiz son derece şeffaf ve nettir ve hiçbir şekilde böyle bir konu yoktur.”
Röportajın devamında ise, İsrail'in sahada uğradığı hezimetlerin ardından ABD'nin bir ateşkes arayışında olmasıyla ilgili olarak Laricani şunları dile getirdi:
“Daha önce Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı yeni bir Ortadoğu arayışındaydı ama sonunda Amerikalılar çok para harcadıktan sonra kaçtılar. Şimdi [İsrail Başbakanı Benyamin] Netanyahu hala Amerika Birleşik Devletleri'ne güveniyor.”
Halef, İsrail-ABD'nin Ortadoğu'nun yüzünü değiştirme projesine karşı İran'ın düşüncelerinin ne olduğunu sorduğunda Laricani şöyle cevap verdi:
“İran'da bir atasözü vardır: Arzu gençler için bir kusur değildir. Bırakın istesinler. Yıllar önce Amerika'nın Ortadoğu için yeni bir harita çizmek için çok uğraşan bir dışişleri bakanı vardı, o gitti ve Ortadoğu hala orada. Netanyahu hangi güçle bunu başarmak istiyor? Sahip olduğu her şeyi Amerika'dan alıyor.”
''Yeni bir Ortadoğu çizilecekse karar vericinin savaş meydanı olduğunu'' vurgulayan Laricani, Suriye'de bulunduğu süre zarfında İsrail'in Şam'a iki kez saldırdığı ve bu saldırıların mesajının ne olduğu sorusu üzerine, ''bu mesaj iletme yönteminin korkakça bir eylem olduğunu, çünkü saygıyı hak eden hükümetlerin böyle davranmadığını ve cesaretleri olmadığı için konutlara saldırarak böyle bir mesaj göndermediklerini'' söyledi.
Laricani, İran'ın ateşkes konusundaki tutumunu açıklamasını isteyen Halef'e cevaben ''İran'ın direnişin her kararının destekçisi olduğunu'' teyit ederek şunu söyledi:
“Direniş gücünün düşüncelerinin kendi kendine yeterliğe sahip olduğunu ve kimsenin tavsiyesine ihtiyaç duymadığını düşünüyorum.”
El-Meyadin'in sunucusu Halef, ''İsrail Televizyonu (KAN) seyahatinizle ilgili olarak Batılı yetkililerin İran'ın Hizbullah'ın kararlarında rolü ve ağırlığı olduğunu söylediğini aktardı. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?'' diye sordu.
Laricani ise şu yanıtı verdi:
“Hizbullah'ın akıllı ve rasyonel bir örgüt olduğunu, siyasi açıdan olgun olduklarını ve kendi kararlarını kendilerinin verdiğini açıkladım.”
Halef, ''konuşulan bu anlaşmanın direnişin varlığını ve hayatta kalmasını garanti edip etmediğini'' sordu.
Laricani de ''direnişin korunmasının halkların kalbinde ve düşüncesinde olduğunu ve tüm tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini'' söyledi ve şunu ekledi:
“Lübnan'ın kendi kurumları sorumluluklarını yerine getirebilmelidir. Lübnan'ın varlığını koruyacak olan şey bu direniş düşüncesidir. Kelime oyunlarına başvurmamalıyız.”