YDH - Siyonist rejim, Lübnan'ı müzakere masasında taviz vermeye zorlamak amacıyla gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koydu.
İsrail ordusu, batı sahilinden Hiyam'a kadar olan kara hatlarında ilerlemeyi hedefleyen yoğun operasyonlara ek olarak, Sur, Nebatiye, Bekaa ve güney bölgelerini kapsayan ağır bombardımanlarla müzakere pozisyonunu güçlendirmeye çalışıyor.
Bu gelişmeler, ABD Başkanı Joe Biden'ın temsilcisi Amos Hochstein'ın Lübnan'daki görüşmelerinin ardından önce Paris ve sonra Tel Aviv'e gitmeyi planladığı bu hafta yapılacak ciddi müzakerelerle alakalı.
İsrail basını, Başbakan Benyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin, “Lübnan, ABD'nin Beyrut'a sunduğu teklifi kabul edene kadar” saldırıların artarak devam edeceğini duyurduğunu aktardı.
Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da basın mensuplarına “bir anlaşma olgunlaşmadan bölgeyi ziyaret etmeyeceğini” belirtmişti.
ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson ise Meclis Başkanı Nebih Berri’ye, Başbakan Necib Mikati ile Hizbullah liderliği arasında tartışılan müzakere taslağını gizlilik içinde teslim etti.
Berri, ziyaretçilerine yaptığı açıklamada, "Son iki güne kıyasla daha olumlu bir atmosfer var ve bu süreçte Amerikan tarafında önceki aylardan farklı bir ciddiyet gözlemliyoruz," ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte bazı Lübnanlı yetkililer, anlaşma taslağında gizli maddeler bulunduğu yönündeki endişelerini dile getirmeye devam ediyor.
Özellikle İsrail'in Lübnan hava sahasında dolaşım serbestliği ve Lübnan’ın kaynaklarının sömürülmesiyle ilgili maddelere ilişkin belirsizlik, ihtiyatlı yaklaşımları beraberinde getiriyor.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre Lübnan, ABD'nin teklifine karşılık olarak “pozitif belirsizlik” stratejisini benimsemiş durumda.
Bu çerçevede, ABD'nin teklifine yönelik ilk tepkiler sözlü mesajlarla iletilirken, Hochstein’ın ziyareti sırasında doğrudan müzakerelere geçilmesi bekleniyor.
Lübnan tarafının talepleri, 1701 sayılı BM kararının uygulanmasına ilişkin detaylı bir mekanizmanın oluşturulması ve müzakere sürecinin Lübnan'ın egemenlik haklarına zarar vermeyecek şekilde ilerlemesi üzerinde yoğunlaşıyor.
Lübnan, uluslararası gözlemci güçlerin ve Lübnan ordusunun operasyonel işleyişine İsrail'in müdahil olmasını kesinlikle reddediyor.
Bunun yanı sıra, İngiltere'nin sınır boyunca gözetleme kulelerinin yerleştirilmesine dönük önerisinin, Lübnan'ın egemenlik haklarını ihlal edeceği endişesiyle karşı çıkılıyor.
Bununla beraber İbranice yayın yapan Kanal 12 televizyonu, ordunun Lübnan'da uzun süreli bir yıpratma savaşına girmeme kararı aldığını ve askeri operasyonlarını “iki saatlik dalgalar” halinde sürdürdüğünü duyurdu.
ABD’nin ara buluculuğunda süren müzakerelerde, Lübnan ordusunun ülkede faaliyet gösterebilecek tek meşru otorite olarak tanımlandığı ve UNIFIL güçlerinin artırılmasını içeren bir teklifin görüşüldüğü bildirildi.
KAN televizyonu ise, Lübnan’daki ateşkes görüşmelerinde önümüzdeki hafta önemli ilerlemeler kaydedilmesinin beklendiğini belirtti.
Ancak Lübnan tarafı, ABD’nin teklifinin tüm detaylarını değerlendirmeden anlaşmaya varılmasının, iç istikrarı tehlikeye atabileceği görüşünde.