Hizbullah’tan “ölüm pususu”

17 Kasım 2024

Filistin'e destek ve Lübnan'ı savunma operasyonlarını sürdüren Hizbullah, güneydeki Şema kentinin doğu eteklerinde işgalci İsrail ordusu askerlerine pusu kurdu.

YDH- Hizbullah, Şema kasabasının doğu eteklerinde İsrail işgal güçleriyle sıfır derece çatışmaya girdiğini duyurdu.

Hizbullah yaptığı açıklamada, savaşçılarının güneydeki Şema kasabasının doğu eteklerinde ilerleyen İsrail işgal ordu güçlerini pusuya düşürdüğünü söyledi.

İşgal güçleri pusu noktasına ulaştığında savaşçıların makineli tüfekler ve roket güdümlü el bombalarıyla sıfır mesafeden onlarla çatıştığını bildirdi.

El-Meyadin muhabiri Ali Murtaza, İsrail ordusunun 146. Tümen’inin, Şem’un Peygamber Türbesi'nde nasıl hezimete uğradığını şu şekilde anlattı:

“İsrail ordusunun 146. Tümen’i, el-Cibbin kasabasında zayıf kabul edilen bir noktadan ve üçgene (el-Cibbin - Teyr Harfa – Şema) doğru üç yönden gece sessiz bir saldırı başlattı.

Düşman askerleri, esas taarruz yolu olan ve Umm et-Tut kasabasından başlayarak el-Cibbin ve Tayr Harfa kasabasının kuzeydoğu eteklerinden geçerek Şema köyünün kuzeydoğu ucunda bulunan Şem’un Peygamber Türbesi'ne ulaştı.

Düşman, Teyr Harfa'nın kuzeybatı eteklerinden son güvenlik devriyeleri istikametinde, güçlerin sorun yaşaması ve Şama'da amacına ulaşamaması durumunda geri çekilme noktası olarak seçtiği Vadi Cumeycim’e doğru ilerledi.

646. Paraşütçü Tugayı'ndan bir bölük türbenin yakınlarına ulaştı.

Diğer bölüklerden türbeyi ve çevresini işgal etmek üzere görevlendirilen kuvvetler, temkinli bir şekilde yaklaşmaya başladı ve her bölük bir keşif ve tespit grubu gönderdi. Yolun patlayıcı cihazlardan ve direniş üyelerinden temiz olduğunu doğruladıktan sonra ve grup toplam iki bölük (komando ve piyade) eşdeğerine ulaştığında ilerlediler.

205. Zırhlı Tugay'dan bir tank müfrezesi keşif amacıyla ilerledi ve pusu noktasına vardığında ani sürprizle karşılaştılar.

Hizbullah, kuşatmasını sıkılaştırana kadar güçlerin ilerlemesine izin verdi ve savaşa giren ilk Merkava tankının yanmasına yol açan güdümlü bir füze fırlattıktan sonra her yönden ateş etmeye başladı.

Tankı hedef almak bir işaret parolasıydı; zira o noktayı savunmakla görevli tüm gruplar, Türbe bölgesinde konuşlanmış kuvvetler ve düşmanın uzakta tuttuğu diğer kuvvetler de dahil olmak üzere İsrail kuvvetlerine ateş açtı.

Hizbullah savaşçıları, pozisyondaki saldıran İsrail gruplarından birini kuşatmayı başardı ve üçgende (El-Cibbin - Teyr Harfa - Şema) toplanan gücü hedef aldılar.

Hizbullah, pozisyondaki saldıran İsrail gruplarından birini kuşatmayı başardı ve üçgende (el-Cebbin - Teyr Harfa – Şema) toplanan gücü hedef aldı. İlk çatışmada, düşman güç komutanını ve bir askerini kaybetti, bu nedenle öğleden sonra saat üç civarına kadar gelemeyen kalan güçlerden yardım istendi ve toplam düşman ölü sayısı 5'e ulaştı. Yaralıları tahliye etmeye çalışmak için ikinci bir tank yaklaştığında, güdümlü bir füzeyle hedef alındı ​​ve hasar gördü.

İsrail uçakları ve topçuları çılgınca ateş açtı ve öğleden sonra saat dörtte geri çekilme imkanı sağlanır sağlanmaz tüm kuvvet kaotik bir şekilde doğudaki üçgene ve güneybatıdaki Vadi Cumeycim'e çekildi.

Tüm bunlar, Mecdel Zun, el-Mansuri ve Teyr Harfa kasabalarına yapılan yoğun baskınların gölgesinde gerçekleşiyordu.

Öğleden sonra saat beşte, savaşa katılmayan kuvvetin geri kalanı tekrar Umm et-Tut'a doğru çekilirken, Şema'da pusuya düşürülen kuvvet öğleden sonraya kadar yoğun bombardıman altında tahliye edildi. Daha sonra işgal altındaki Filistin topraklarına, işgal medyasında yaralıları taşıyan helikopterlerin Hayfa'daki Rambam Hastanesi'ne indiği bildirildi.”