YDH - İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları devam ederken bazı İsrailliler, güney Lübnan'ın İsrail'in bir parçası olduğunu ve bu bölgenin ele geçirilmesinin "dini bir yükümlülük" teşkil ettiğini savunuyor.
İsrail’in bilindik gazetelerinden Jerusalem Post, Netanyahu hükümetinde iletişim direktör yardımcısı olarak görev yapmış olan Michael Freund’un görüşlerini içeren bir makaleye yer verdi.
Freund, “İsrail, Yahudi devleti ile kuzey komşuları arasında uluslararası bir sınırla kuruldu. Ancak bu, sınırın tarih boyunca hep böyle olduğu veya böyle kalması gerektiği anlamına gelmez,” ifadelerini kullandı.
Freund, “İsrail ile Lübnan arasındaki mevcut sınır, bir asırdan daha eski ve tamamen yapaydır. Bu sınır, Avrupalı sömürgecilerin yönetimde olduğu bir dönemin kalıntısıdır,” dedi.
Yetkili, Tevrat'a göre güney Lübnan'ın İsrail topraklarının bir parçası olduğunu ve bu bölgenin tarihsel olarak kuzey İsrail ile bütünleşmiş olduğunu iddia etti.
Ayrıca Freund, Yahudilerin bu topraklardaki köklerinin derin olduğunu öne sürdü.
Freund, bu argümanları öne sürerken, İsrail'in bölgedeki varlığının İngilizlerin Filistin’i sömürgeleştirmesi ve Balfour Deklarasyonu sayesinde mümkün olduğunu göz ardı ediyor.
“Bu tarihsel bağın, mevcut siyasi gerçekliğe dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği daha karmaşık bir mesele. Fakat bu topraklarla olan bağımız inkâr edilemez,” diye ekleyen Freund, Sayda ve Sur gibi şehirlerin Yahudi halkı için Tevrat'ta "vaat edilmiş topraklar" olduğunu iddia etti.
Makalesinde Tevrat ayetleri ve dini referansları öne çıkaran Freund, günümüz hayallerinin yarının gerçekliğine dönüşme potansiyeli taşıdığını savundu.
Yetkili, “Bir yüzyıl önce bağımsız bir Yahudi devleti fikri nasıl imkânsız görülüyorduysa, bu iddialar da bugün benzer bir tepkiyle karşılanabilir,” diye kaydetti.