20 Kasım 2024

İsrail’in Irak’ı vurma tehditleri ve BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı şikayetler, bölgede tansiyonu artırırken, Irak direnişi bu tehditlere karşı kararlı bir tutum sergiliyor. Başbakan Sudani, savaş kararının yalnızca Irak’a ait olduğunu vurgularken, hükümet Amerikan koalisyonundan destek talep etmeye hazırlanıyor.

YDH - Siyonist rejimin Irak’ı vurma tehditlerini yinelemesi ve Iraklı direniş örgütlerinin, işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail hedeflerine yönelik operasyonlarını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etmesiyle tansiyon yeniden yükseldi.

Nuceba Hareketi liderlerinden biri, bu tehditlerin, "Gazze ve Güney Lübnan’daki ateşkesi bozmak ve uluslararası baskılara yanıt vermemek için bir bahane" olduğunu belirtti.

El-Ahbar gazetesine konuşan lider, "Irak direnişi, Lübnan ve Filistin’i desteklemekten ve Siyonist varlığa tüm gücüyle saldırmaktan ahlaki ve milli görev olarak asla vazgeçmeyecektir," dedi.

Lider ayrıca, İsrail’in Güvenlik Konseyi'ne yaptığı şikâyeti "gülünç" bulduğunu ifade ederek şu sözleri ekledi:

"İsrail, her gün insanlığa karşı korkunç suçlar işlerken şikâyet ediyor. Fakat biz, işgalcinin Irak’ı vurma ve Filistin ile Lübnan dışında yeni bir cephe açma planları yaptığının farkındayız. Bu, direniş cephesinin savaşın başından beri beklediği bir senaryodur."

Lider, Irak direnişinin her türlü saldırıya hazırlıklı olduğunu ve yalnızca direnişin caydırıcı gücüyle işgalci varlığa karşılık vereceklerini vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, önceki gün yaptığı açıklamada, "Irak topraklarında meydana gelen her şeyden Irak hükümetini sorumlu tuttuklarını" belirtmişti.

Saar, İsrail’in BM Şartı kapsamında kendini savunma hakkına sahip olduğunu iddia etmiş ve BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği dilekçeyle, "İran destekli milislerin Irak topraklarını İsrail’e saldırılar için kullandığını" ileri sürmüştü.

Bu gelişmelerin ardından, Irak Başbakanı Muhammed Şiya el-Sudani'nin, direniş liderleriyle görüşerek İsrail'e yönelik operasyonların durdurulmasını talep ettiği ve İranlı yetkililerle gerilimi azaltmak için birkaç kez iletişim kurduğu bildirildi.

Sudani, Milli Güvenlik Konseyi’nin acil toplantısında yaptığı açıklamada, “Savaş ve barış kararı yalnızca Irak devletine aittir. Hiçbir tarafın bu hakkı gasp etmesine izin vermeyiz,” diyerek Bağdat'ın tehditleri kesin bir dille reddettiğini ifade etti.

Sudani’nin siyasi danışmanı Sabhan el-Mulla Ciyad, yerel medyaya yaptığı açıklamada, İsrail’in BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı şikâyetin, "Irak’a olası bir saldırıyı uluslararası topluma gerekçelendirme amacı taşıdığını" söyledi.

Ciyad, Irak hükümetinin bu konuyu uluslararası koalisyona taşıyacağını belirterek, "Irak hava savunma sisteminin yetersiz olması nedeniyle, hava sahasının korunması acil bir durumda koalisyon güçlerinin sorumluluğunda olacaktır," diye konuştu.

Bağdat’taki Bölgesel Merkez Başkanı Ali Sahib, el-Ahbar gazetesine verdiği mülakatta, İsrail’in Irak’ı hedef alarak savaşı genişletmek istediğini, ancak Irak hükümetinin tüm imkanlarıyla bu gerilimden uzak durmaya çalıştığını ifade etti.

Sahib, "Irak’ın mevcut durumu, Lübnan ve Filistin’de olduğu gibi krizlere dayanacak durumda değil," dedi ve direniş örgütlerinin İsrail'e karşı kararlı bir strateji ile hareket ettiğini vurguladı.

Sahib, direnişin İsrail’e verdiği zararın, işgalci varlığın Irak’ı hedef alma planlarını nasıl şekillendireceğini belirleyeceğini ifade ederek, “Bu örgütler, İsrail’e karşı eksen ortaklarıyla koordineli bir şekilde kararlılıkla hareket etmeye devam edecek,” değerlendirmesini yaptı.