İsrail, Lübnan'ın açıklamalarına Beyrut'u bombalayarak yanıt verdi

24 Kasım 2024

İsrail, Lübnan'ın ateşkese yönelik olumlu mesajlarına rağmen ağır saldırılarını sürdürürken, Netanyahu hükümeti müzakerelerde elini güçlendirme arayışında.

YDH - ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein’in Beyrut’tan ayrılmasının hemen ardından, Siyonist rejimin saldırıları hız kazandı.

Hochstein'in Lübnan ziyareti sonrasında Tel Aviv'den Washington'a taşınan müzakereler sürerken, İsrail, Beyrut’un Fethullah Mahallesini hedef alan ve 20 kişinin hayatını kaybettiği, 66 kişinin yaralandığı bir saldırı düzenledi.

Hochstein, geçmişte Lübnanlı yetkililere Amerikan diplomasisinin İsrail-Hizbullah savaşını önlemedeki "başarısını" vurgulamıştı. Fakat aynı dönemde Siyonist rejimin Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şukur'un şehit düşmesi gibi kritik olaylar yaşanmıştı.

Bu da ABD'nin arabuluculuğunun tarafsızlığı konusunda şüphe uyandırıyor.

Siyonist rejim, diplomasi sürecine rağmen saldırılarına devam etti, Dahiye ve Beyrut’u hedef aldı ve kara harekâtına girişti.

El-Ahbar gazetesine konuşan diplomatik kaynaklar, saldırılara rağmen ateşkes müzakerelerinde olumlu bir hava olduğunu iddia etse de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ateşkesi ne zaman kabul edeceği belirsizliğini koruyor.

Netanyahu’nun, sahada stratejik avantaj sağlamadan ateşkesi kabul etmeyeceği düşünülüyor.

Nitekim bazı kaynaklar, Netanyahu’nun müzakere masasında elini güçlendirmek için Lübnan’daki bazı köylerden çekilmeyi bir pazarlık unsuru olarak kullanabileceğini belirtiyor.

İsrail basını, ABD'nin arabuluculuğunun ilerleme kaydettiğini savunurken, Tel Aviv yönetimi tartışmalı sınır noktaları gibi kritik konuları görüşmeyi reddediyor.

Buna karşılık Lübnan tarafı, müzakerelerin BM barış gücü UNIFIL ve Lübnan ordusu üzerinden yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.

Fransa’nın ateşkesi denetleyecek komitede yer alması gibi uluslararası öneriler de taraflar arasında anlaşmazlık yaratıyor.

Netanyahu’nun, Lübnan’da Gazze’ye benzer bir senaryo yaratarak askeri baskıyı artırmayı planladığı ileri sürülüyor.