YDH - Lübnan'da dün sabah saat 4'te yürürlüğe giren ateşkesin ardından yapılan kabine toplantısının sonucunda, kabine anlaşmanın “prosedürel formülünü” onayladı.
Başbakan Necib Mikati, “Lübnan hükümetinin, özellikle ABD ve Fransa tarafından ortak bir açıklamayla yayınlanan ekli düzenlemelere uygun olarak Güney Litani bölgesinde ordu ve tüm güvenlik güçlerinin güçlendirilmiş konuşlandırılmasıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm yönleriyle uygulama taahhüdünü” açıkladı.
Mikati, “Güney Litani bölgesinde, ABD ve Fransa'nın ortak açıklamasında yer alan ve Konsey tarafından not edilip içeriği üzerinde mutabık kalınan ekteki düzenlemelere uygun olarak ve Ordu Komutanlığı tarafından hazırlanan ve uygulamaya geçilmeden önce usulüne uygun olarak Bakanlar Kurulu'nun onayına sunulan bir operasyon planına dayalı olarak,” dedi
Ayrıca Mikati, Lübnan'ın tüm kara, deniz ve hava toprakları üzerindeki egemenliğini vurgulayarak, “ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın argümanlarını ortadan kaldırdığını” belirtti.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre bakanlar, gündemsiz bir oturum için davet edildiklerini düşünüyorlardı ancak, Ordu Komutanı General Josef Avn'ın toplantıda hazır bulunacağından habersizdi.
Güneye konuşlanma planını açıktan açığa paylaşacağı yönündeki söylentilerin aksine, Aoun çok az bilgi verdi.
Birden fazla bakan, Avn'ın sadece çok kısa bir sunum yaptığını ve planın aşamaları ya da kışlaların konumları hakkında herhangi bir detay vermediğini söyledi.
Bakanlar, ayrıntılı bir plan talep ettiğinde, Avn “Plan gizli ve dağıtılamaz,” cevabını vererek, geçmiş yıllarda güneydeki ordunun bölgedeki direnişle herhangi bir çatışma yaşamadığını ve ikisi arasında bir çatışma olamayacağını hatırlattı.
Hizbullah ve Emel bakanları, orduyla olan güçlü ilişkiyi ve orduya duyulan güveni vurgularken, bu durum Avn'a “Lübnan makamları tarafından varılan anlaşmanın 1701 sayılı kararın uygulanmasını öngördüğünü ve hükümetin 1701 sayılı karar ve önceki kararlar doğrultusunda Lübnan'daki resmi ordu ve güvenlik güçlerine hareket özgürlüğü de dahil olmak üzere gerekli tüm yetkileri vereceğini ve onları yönlendireceğini” hatırlatmalarını engellemedi; bu da hükümetin orduya direktif verme yetkisine sahip olduğu ve ordu komutanlığının kendi başına harekete geçemeyeceği anlamına geliyor.
Ordunun konuşlanma planı, siyasi bir karardır ve mekanizması, hükümet onayına sunulup onaylandığında uygulanıyor.
Avn, oturumdan ayrıldığında planın detaylarıyla birlikte hükümete geri dönme sözü verdi ancak, üst düzey bir yetkili bunu reddetti: “Ne yazık ki Avn, hükümetle görüşmesi gerektiğini düşünmüyor.”
Yerinden edilen sivillerin geri dönüşü konusu gündeme geldiğinde, ordu komutanı “gitmelerinin yasak olduğunu, zira enkaz altında misket bombaları ve çürümüş cesetler olduğunu” savundu.
Boykot eden bakanlar, Savunma Bakanı Moris Slim ve Sosyal Politikalar Bakanı Hektor Haccar'ın katıldığı oturumda, anlaşma “hükümetin yetkilerinin kimseye devredilemeyeceği” açısından ele alındı.
Haccar, anlaşma metnini incelemek için geldiğini söyledi ancak Mikati ona “Eğer kabul etmezseniz, ateşkes planını kabul etmediğinizi tutanaklara geçiririz,” dedi. Haccar, “Kabul ettim ve hiçbir çekincem yoktu,” diye cevap verdi.
Ordu, “Lübnan hükümetinin 1701 sayılı kararı tüm yönleriyle ve ilgili yükümlülükleriyle uygulama taahhüdüne” dayanarak, Litani'nin güneyindeki konuşlanmasını güçlendirmeye ve UNIFIL ile koordinasyon içinde devlet otoritesini genişletmeye başladığını duyurdu.
El-Ahbar, “Tuğgeneral Edgar Lowndes'in orduda Güney Litani sektörünün komutanı olarak Fransa, ABD, İsrail ve Birleşmiş Milletler'in yer aldığı ortak komitede Lübnan'ı temsil edeceğini” bildirdi.
Lübnan, beşli askeri komite tarafından denetlenecek anlaşmanın uygulanmasına yönelik mekanizmaları ve cumhurbaşkanlığı dosyasını takip etmek üzere, dün akşam Fransız elçisi Jean-Yves Le Drian'ın gelişini beklerken, bir Amerikan kanalı, ABD Başkanı Joe Biden'ın özel temsilcisi Amos Hochstein'ın “Lübnan ordusunu, ekonomisini ve halkını desteklemeliyiz, bunu yapmazsak bu çatışmaya geri döneriz,” sözlerini aktardı.
Hochstein, “Lübnan ordusunun ilk günden itibaren konuşlanacak ve hedeflerine ulaşmasını sağlayacak büyük bir güç sağlayacak donanıma sahip olmadığına” işaret etti.
Hochstein, “İsrail güçleri Lübnan ordusu konuşlanmadan önce güney bölgelerinden çekilecek ve sivillere Lübnan ordusunun güvenlik servislerini dinlemelerini tavsiye ediyorum,” dedi.
El-Cedid'e verdiği mülakatta Hochstein, şunları da ekledi:
"Lübnan ordusu derhal güneyde konuşlanmak zorunda kalacak ve Hizbullah yirmi yılı aşkın bir süredir 1701 sayılı kararı ihlal etti ve eğer kararlar tekrar ihlal edilirse gerekli mekanizmaları devreye sokacağız ve Hizbullah ve diğer taraflar hukukun üstünlüğüne saygı göstermeli ve ateşkes Lübnan ve Lübnanlılar için bir fırsattır. Lübnan ordusunu daha geniş bir şekilde destekleyeceğiz ve ABD en büyük destekçisidir ve uluslararası toplumla yan yana çalışacağız ve ateşkes anlaşmasıyla çelişen hiçbir belge yoktur ve Lübnan'a sağladığımız tüm garantiler bu anlaşmanın içindedir. Mahkûm dosyası müzakerelerde ele alınmadı ve meselenin nasıl çözüleceğini göreceğiz."