YDH - 19 Temmuz gecesi, Yemen'den fırlatılan br İHA Tel Aviv sahillerinde bir can alıp 10 kişiyi yaralayarak Siyonist rejimin güvenlik açıklarını gözler önüne serdi.
Bu saldırı, Ensarullah'ın operasyonel kapasitesini ortaya koyarken, İsrail’i yeni çözümler aramaya itti. Ancak bu çözümler, her saldırıya pahalı hava operasyonlarıyla karşılık vermekten çok daha fazlasını gerektiriyor.
Haaretz'de yer alan habere göre İsrail'in radarına takılan en önemli çözüm yollarından biri Somaliland. 1991'de Somali’den bağımsızlığını ilan eden bu özerk bölge, uluslararası tanınmasa da istikrarlı bir demokrasiye ve stratejik bir konuma sahip.
Berbera Limanı’yla Kızıldeniz ve Hint Okyanusu arasında bağlantı sağlayan Somaliland, bölgesel ticaret ve güvenlik açısından kilit önemde.
İddialara göre İsrail, Somaliland'da bir askeri üs kurma karşılığında bölgeyi tanımayı ve finansal destek sağlamayı teklif etti.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) aracılığıyla yürütülen bu görüşmeler, Yemen'e karşı hem İsrail hem de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) için stratejik avantajlar sunuyor.
BAE, halihazırda Berbera Limanı’nı Yemen’deki operasyonları için kullanıyor ve bölgeye 440 milyon dolarlık yatırım yapmış durumda.
Fakat Somali’nin bu girişime tepkisi sert. Somali hükümeti, Somaliland'ın bağımsızlık hamlelerini yasa dışı ilan ederek Etiyopya ile gerilimi tırmandırdı.
Somaliland, yalnızca İsrail ve Somali'nin değil, aynı zamanda Etiyopya, Türkiye, Mısır ve Körfez ülkelerinin de stratejik hesaplarının bir parçası.
Türkiye, Somali’deki askeri varlığı ve altyapı projeleriyle bölgedeki etkisini artırırken, Etiyopya da Somaliland üzerinden denize açılmayı planlıyor. Bu durum, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendiriyor.
Kızıldeniz, küresel ticaret için kritik bir önem taşıyor. Somaliland, İsrail için sadece bir savunma hattı değil; aynı zamanda ticaret yollarını korumak için stratejik bir üs haline gelebilir.
İsrail'in bu bölgeye ilgisi, Direniş Ekseni'nin Kızıldeniz’de artan nüfuzuna karşı bir denge arayışının da bir parçası.