YDH- Israel Hayom’un bildirdiğine göre, Likud Milletvekili Avihai Boaron'un girişimiyle, yerleşim liderleri ve kamuoyunda tanınan sağcı isimler, önümüzdeki yıllarda Batı Şeria için ‘’gerçekçi ama iddialı bir plan geliştirmek üzere’’ bir araya geldi.
Amaçlarının olası bir Donald Trump yönetimi sırasında uygulamaya hazır operasyonel bir strateji oluşturmak olduğu bildirilen topluluk gelecekteki bölgesel kontrolü ele alırken, Yesha Konseyi tarafından düzenlenen olağanüstü konferansta konuşma yapan Boaron şu açıklamayı yaptı:
“Amerikan politikasının, yerleşimlerin büyümesini etkili bir şekilde kısıtlamayı amaçlayan Yüzyılın Anlaşması'nın bıraktığı yerden devam etmemesini sağlamalıyız. Bu yaklaşım İsrail'in Batı Şeria'daki etkin kontrolünü kaybetmesine yol açacaktır.
Denklemi tersine çevirmeliyiz: Tüm açık alanlar ve İsrail'in geliştirdiği alanlar İsrail egemenliği altına girmelidir.
İsrail yasalarını bu bölgelere uygulamalı ve etkin kontrolü sürdürmek için bu bölgeleri aktif olarak yönetmeye başlamalıyız.
Bu sadece teorik bir çerçeve değil, önümüzdeki yıllarda aktif olarak ilerleteceğimiz bir uygulama planıdır.”
İsrailli gazete, işgalci planlamacıların, Trump yönetiminin dört yıllık yoğun bir kalkınma dalgası için kullanılması gerektiği konusunda oybirliğiyle hemfikir olduklarını kaydetti.
Yerleşimlerin genişletilmesi unsuru konseyin önerdiği planda belirgin bir şekilde yer alırken yetkililer, Dürzi ve ultra-Ortodoks nüfus için özel topluluklar da dahil olmak üzere üç veya dört yeni şehir kurulmasını öneriyor.
“Maksimum toprak, minimum insan.” olarak özetlenen planlamanın tartışıldığı konferansta yer alan üst düzey bir yetkili, “Bu demografik değişim bölgenin karakterini temelden değiştirecek ve nihayetinde egemenliğe yol açacaktır” diyor.
Israel Hayom, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in ‘’Gazze'nin geleceğine ilişkin yorumları manşetlere taşınırken asıl dönüşümün perde arkasında şekillendiğini, kapsamlı bir yerleşim planının formüle edilmesi ve bunun hayata geçirilmeye başlandığını’’ kaydetti.
Öneri ayrıca stratejik olarak konumlandırılmış yerleşim yerlerinin rejim tarafından finanse edilen girişimlerle şehir statüsüne yükseltilmesini, teknik olarak tam İsrail kontrolü altında olan ancak fiilen Filistin sivil idaresi altında veya bazı durumlarda asgari gözetim altında faaliyet gösteren C Bölgesi'ndeki Arap köylerinin yönetimini de içeriyor.
Yetkililer ayrıca tüm bölge için, Filistin Yönetimi'nin Arap belediye yetkilileri lehine feshedilmesini ve İsrail'in rolünün federal tarzda bir yönetime dönüştürülmesini içeren daha geniş bir vizyonun ana hatlarını çizdi.
Yerel otorite başkanları, Yahudiye ve Samiriye'yi İsrail ekonomisiyle tamamen entegre olmuş bir enerji ve sanayi merkezine dönüştürmeyi öngörüyor.
Milletvekili Boaron, “İki devletli çözüm, açık siyasi direktiflerle kalıcı olarak gündemden çıkarılmalıdır.” diyor.