Hizbullah'ın operasyonları İsrail'i nasıl ateşkese zorladı?

02 Aralık 2024

"Askeri etkilerin ötesinde, bu operasyonlar 5 bin kilometrekareden fazla alanda 2 milyondan fazla yerleşimcinin sığınak aramasına neden oldu ve günlük hayatı aksattı."

YDH - Hizbullah'ın 2024 boyunca gerçekleştirdiği kapsamlı askeri operasyonlar, İsrail'i Lübnan Direnişi ile ateşkes aramaya zorladı. Hayber Operasyonları adı altında yürütülen bu eylemler, İsrail'in askeri ve stratejik altyapısını hedef aldı. İnsansız hava araçları (İHA) ve hassas füzelerle gerçekleştirilen saldırılar, İsrail'in istihbarat zafiyetlerini açığa çıkararak rejim içinde ciddi endişelere yol açtı. Operasyonlar, Tel Aviv'deki üst düzey askeri ve siyasi hedeflerden, işgal altındaki topraklardaki askeri üslere kadar geniş bir alanı kapsadı. Örneğin, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar'ın evi ile Başbakan Benyamin Netanyahu'nun konutları hedef alınırken, Golan Tepeleri, Hayfa ve Tel Aviv çevresindeki üsler de sıkça vuruldu. Bu saldırılar hem rejimin askeri hazırlığını sarstı hem de halk arasında kaos yarattı. Press TV, söz konusu operasyonları detaylandırdı.

Salı günü, ateşkes anlaşması duyurulduktan kısa süre sonra, Hizbullah'ın operasyon merkezi, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar'ın Tel Aviv'deki özel ikametgâhının 18 Kasım 2024'te hedef alındığını açıkladı.

Açıklamaya göre saldırı "gelişmiş silahlı insansız hava araçlarından oluşan bir filo" tarafından gerçekleştirildi. Ancak İsrail rejimi daha fazla utanca mahal vermemek adına bu haberi sansürledi.

Bu yüksek hassasiyetli saldırı ilk değildi. 19 Ekim'de, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Keyserya'daki yazlığı bir Hizbullah İHA'sı tarafından vurulmuştu.

Başlangıçta çekimser kalan Netanyahu'nun sözcüsü, Lübnan'dan fırlatılan üç İHA'nın birinin başbakanın evini başarıyla vurduğunu kabul etti.

Tanıklar, İHA saldırısını kolaylaştırmak için Lübnan'dan ardı ardına füze atıldığını ve bunun kuzeyde işgal altındaki bölgelerde sirenlerin çalmasına neden olduğunu bildirdi.

İHA, son derece korunaklı evin içine indi ve kayda değer hasara yol açtı. Fakat diğer yüksek değerli hedeflere yapılan saldırılar gibi bu saldırının da detayları sansürlendi.

Analistlere göre, Hizbullah İHA'sının işgal altındaki topraklarda neredeyse 70 kilometre boyunca tespit edilmeden ilerlemesi, Tel Aviv'in iktidar koridorlarında büyük endişeye yol açtı.

Daha sonra (şehit olan) Hizbullah medya büro başkanı Muhammed Afif, 22 Ekim'deki basın toplantısında operasyonun sorumluluğunu üstlendi. Netanyahu'nun saldırıdan sağ kurtulduğunu, ancak "önümüzdeki günler, geceler ve savaş alanlarının bizimle olacağını" vurguladı.

Netanyahu'nun ikametgâhına yapılan İHA saldırısının ardından İsrail, Beyrut'un güney banliyösüne karşı bir dizi hava saldırısı düzenledi ve bu saldırılarda siviller arasında eşi görülmemiş sayıda can kaybı yaşandı.

Bundan yaklaşık bir ay sonra, 16 Kasım'da, Beyrut'un sivil alanlarına yoğun İsrail hava saldırıları devam ederken, Netanyahu'nun Kayserya'daki evi yeniden "flare" ile saldırıya uğradı.

İsrail polisi, flare'ların Netanyahu'nun ikametgâhı yakınında tespit edildiğini ve bahçeye düştüğünü bildirdi.

İsrail ordusunun beş piyade birliğinden biri ve en azılıları olan seçkin Golani Tugayı da 13 Ekim 2024'te büyük bir darbe aldı. Direnişin İHA'ları, işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Benyamina yakınlarındaki komuta merkezine saldırdı.

Hizbullah, saldırının "Siyonistlerin saldırılarına, özellikle başkent Beyrut'taki n-Nuveyri ve el-Besta mahallelerine ve Lübnan'ın diğer bölgelerine" karşı, ayrıca İsrail güçlerinin Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlar için misilleme olarak yapıldığını belirtti.

Yaklaşık 65 kilometre boyunca işgal altındaki topraklara tespit edilmeden ilerleyen Hizbullah İHA'sının gerçekleştirdiği saldırı, onlarca İsrail askerinin ölümüne ve yüzlerce askerin ağır şekilde yaralanmasına neden oldu.

Hizbullah, İsrail askeri üssünü İHA "sürüsü" ile hedef aldığını açıkladı.

Ayrı bir açıklamada, grubun Golan Tepeleri'ndeki Tsnobar lojistik üssüne bir füze ile saldırdığı ve düşman kampında daha fazla endişeye yol açtığı bildirildi.

Bu İHA saldırısı, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'e füze saldırılarına karşı korumayı artırmak için yeni bir "hava savunma sistemi" göndermeyi açıkladığı güne denk geldi.

Ekim 2023'ten bu yana, Lübnanlı direniş hareketi, Filistinli mazlumlarla dayanışma içinde olup, İsrail rejimine karşı askeri üslerini hedef alan karşılıklı bir strateji izledi.

Direniş hareketi, rejimin Lübnan'a karşı tam çaplı bir saldırı başlatması ve eylül ayının sonunda Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ı suikast ile öldürmesinin ardından operasyonlarını yoğunlaştırdı.

1 Ekim 2024'te Hizbullah, Gazze ve Beyrut'taki sivillerin hedef alınması ve İsrail rejiminin gerçekleştirdiği katliamlar karşısında Hayber operasyonlarını başlattı.

Bu operasyonların ilk hedefi ünlü İsrail siber birimi 8200 oldu. Hizbullah güçleri, Tel Aviv'in dış kesimlerindeki Askeri İstihbarat Birimi 8200 ve Mossad karargâhını barındıran Gulilot üssüne Fadi-4 füzeleri ile yoğun bir saldırı düzenledi. Aynı zamanda Sde Dov hava üssü de vuruldu.

3 Ekim'de Hizbullah savaşçıları, işgal altındaki Hayfa'nın doğusundaki Naşer üssünü Fadi-2 füzeleriyle hedef aldı. Üç gün sonra, 6 Ekim'de, işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Karmiyel üssü Fadi-1 füzeleriyle vuruldu.

7 Ekim'de siber birim 8200, Hizbullah'tan bir başka saldırıyla karşılaştı. Hizbullah Gulilot üssüne füze yağdırdı. Hayber operasyonlarının bir parçası olarak, yaklaşık bir hafta sonra İslami Direniş, işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Tira Karmiyel üssüne hassas bir füze saldırısı düzenledi.

13 Ekim'de, Golani Tugayı'na yapılan saldırıya ek olarak, Hizbullah, işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ne (7200) yoğun bir füze saldırısı düzenledi.

Ertesi gün, Tira Karmiyel üssü Hizbullah tarafından yeniden füze yağmuruna tutuldu.

17 Ekim'de Hizbullah, koordineli bir füze saldırısıyla işgal altındaki Hayfa'nın kuzeybatısındaki Stella Maris deniz üssünü ve işgal altındaki Netanya'nın doğusundaki Beyt Lid üssünü hedef aldı.

Ertesi gün, 18 Ekim'de Hizbullah Hayber operasyonları serisini sürdürerek, Hudeyra'nın doğusundaki füze savunması ve bölgesel tugay üssü olan Ayn Şemer üssüne çok sayıda SİHA gönderdi.

Aynı gün, İsrail ordusunun işgal altındaki Hayfa'nın batısındaki ana hava savunma üssü Kiryat Eliezer Hizbullah füzeleriyle vuruldu. Ayrıca, işgal altındaki Hayfa'nın güneydoğusundaki Naşrim üssü de bir İHA filosu tarafından saldırıya uğradı.

19 Ekim'de Hizbullah, Naşer İsrail askeri üssüne önemli bir füze saldırısı düzenledi. Hayber operasyonları kapsamında, işgal altındaki Hayfa'nın doğusundaki Kiryat Ata yerleşim yeri de nitelikli bir füze saldırısına maruz kaldı.

Ertesi gün, 20 Ekim'de Hizbullah saldırılarını tırmandırarak ilk kez Tabariye Gölü'nün batısındaki komuta ve ikmal merkezi Samson üssünü önemli bir füze saldırısıyla hedef aldı.

21 Ekim'de, Tel Aviv banliyölerindeki askeri istihbarat Birimi 8200 ile ilişkili Gulilot üssü, Hayber serisi kapsamında hassas füzelerle bombalandı.

22 Ekim'deki bir dizi saldırıda Hizbullah, Tel Aviv'in dış kesimlerindeki Nirit ve işgal altındaki Hayfa'nın kuzeybatısındaki Stella Maris deniz üssünü nitelikli füzelerle vurdu. Hareket ayrıca Tel Aviv banliyölerindeki TAAS Savunma Sanayii Şirketi'ni hassas füzelerle vurdu.

23 Ekim'de Hizbullah saldırılarını sürdürerek, işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Eliakim üssüne bir İHA filosuyla havadan saldırdı.

Direniş hareketi ayrıca Hatzor yerleşim yerine hassas bir füze saldırısı düzenledi. Ek olarak, TAAS Askeri Sanayi Şirketi yine isabetli füze ateşiyle vuruldu.

24 Ekim'de Hizbullah, işgal altındaki Hayfa'nın güneydoğusundaki Naşrim üssünü nitelikli füzelerle bombaladı. 25 Ekim'de Ramat David hava üssünü önemli bir füze saldırısıyla hedef aldı.

26 Ekim'de Hizbullah, Hayber operasyonları kapsamında Tel Aviv'in güneyindeki Tel Nof hava üssüne bir İHA filosuyla havadan saldırarak hedeflerini hassas bir şekilde vurdu.

Lübnan direniş hareketi, aynı gün Ayelet üssünde İsrail rejimi güçlerinin toplandığı noktaları nitelikli bir füze saldırısıyla vurdu.

İki gün sonra Hizbullah, işgal altındaki Akka'nın güneydoğusundaki Yodfat Savunma Sanayi, Şirketi'ni bir İHA'yla hedef aldı ve başarıyla vurdu. Aynı zamanda işgal altındaki Hayfa'nın kuzeybatısındaki Stella Maris deniz üssüne nitelikli bir füze saldırısı düzenledi.

30 Ekim'de Hizbullah, Hudeyra'nın doğusundaki füze hava savunması ve bölgesel tugay tesisi Ayn Şemer üssüne nitelikli füzeler ve bir İHA filosuyla karmaşık bir saldırı gerçekleştirdi.

Saldırı ayrıca işgal altındaki Hayfa'nın güneyindeki Kuzey Komutanlığı'nın Eliakim kampında düşman askerlerinin toplandığı noktaları ve Akka'nın kuzeyindeki Şıraga üssünü de hedef aldı. Füzeler ve İHA'lar işgal altındaki Filistin topraklarını geçerken başarıyla önlenmekten kurtuldu.

Aynı gün, İslami Direniş, Hayber operasyonları kapsamında Tel Aviv'in güneydoğusundaki özel birimler için "Adam" eğitim kampını nitelikli füzelerle vurdu.

Hayber operasyonları kasım ayında da devam etti. Hizbullah, 2 Kasım'da Tel Aviv'in güneyindeki HITS sistemi için radar ve askeri araştırma merkezi barındıran Palmahim Hava Üssü'nü bir İHA filosuyla hedef aldı.

Aynı gün, işgal altındaki Hayfa'nın kuzeyindeki Zevulun savunma sanayii üssü de saldırıya uğradı.

3 Kasım'da Hizbullah, Hayfa'nın güneyindeki Kuzey Komutanlığı'nın eğitim kamplarını içeren Eliakim üssüne bir İHA filosu gönderdi ve hedeflerini isabetli bir şekilde vurdu.

6 Kasım'da hareket, Tel Aviv'in güneyindeki Ben Gurion Havaalanı yakınlarındaki askeri eğitim okullarını içeren Tzrifin üssünü nitelikli füzelerle vurdu.

Aynı gün Hizbullah, İsrail ordusunun yedek paraşütçü tugayıyla ilişkili Belo üssüne ilk kez bir İHA filosuyla havadan saldırdı.

7 Kasım'da Hizbullah Eliakim üssünü yeniden nitelikli füzelerle hedef aldı. Ertesi gün, 8 Kasım'da direniş hareketi, İsrail Hava Kuvvetlerinin bir tesisi ve Hava Kuvvetleri teknisyenleri için eğitim koleji olan Hayfa Teknik Üssü'nü nitelikli füzelerle vurdu.

Aynı gün Hizbullah, Lübnan-Filistin sınırından 132 kilometre uzaklıkta, Tel Aviv'in güneyinde bulunan hava ve füze savunma sistemleri üreten MLM askeri fabrikasını da nitelikli füzelerle hedef aldı.

9 Kasım'da İslami Direniş, Lübnan-Filistin sınırından 55 kilometre uzaklıkta bulunan askeri haberleşme tesisi Ayn Hozlot üssüne ilk hava saldırısını bir İHA filosuyla gerçekleştirdi ve hedeflerini başarıyla vurdu.

10 Kasım'da Hizbullah, Taberiye Gölü'nün güneybatısında, Lübnan-Filistin sınırından 50 kilometre uzaklıkta bulunan 36. Tümen karargâhı ve yedek tugaylar için acil depolama alanı olan Naura üssüne bir İHA filosuyla havadan saldırdı ve hedeflerini hassas bir şekilde vurdu.

11 Kasım'da hareket, Lübnan-Filistin sınırından 65 kilometre uzaklıkta, işgal altındaki Hayfa'nın güneyinde bulunan Golani Tugayı'nın ana eğitim üssü Regavim üssüne bir İHA filosuyla hava saldırısı düzenledi ve hedeflerini isabetli bir şekilde vurdu.

12 Kasım'da Hizbullah, Lübnan-Filistin sınırından 40 kilometre uzaklıkta bulunan ve ekipman ile nakliye birliklerini içeren önemli bir İsrail Hava Kuvvetleri tesisi olan HaHotrim üssünü nitelikli bir füze saldırısıyla hedef aldı.

Aynı gün, grup Lübnan-Filistin sınırından 50 kilometre uzaklıkta, işgal altındaki Hayfa'nın güneydoğusunda bulunan askeri teknoloji üretim tesisi Yokneam Illit fabrikasına bir İHA filosuyla havadan saldırdı ve hedeflerini başarıyla vurdu.

13 Kasım'da İslami Direniş, Tel Aviv'deki İsrail Savaş Bakanlığı ve Genelkurmay Karargâhı, Muharebe Komuta Odası ve Hava Kuvvetleri Askeri Kontrol ve Gözetim Otoritesi'nin bulunduğu HaKirya üssüne ilk kez nitelikli İHA'lardan oluşan bir filo ile havadan saldırdı ve hedeflerini isabetli bir şekilde vurdu.

Aynı gün, İslami Direniş Lübnan-Filistin sınırından 110 kilometre uzaklıkta bulunan Ramat Haşaron'daki IWI Silah Endüstrileri Şirketi'ni nitelikli füzelerle vurdu ve ilk kez hedeflerini başarıyla vurdu.

Ertesi gün, 14 Kasım'da Hizbullah savaşçıları, İsrail ordusunun Kuzey Komutanlığı'na bağlı eğitim kamplarını barındıran Lübnan-Filistin sınırından 50 kilometre uzaklıkta Hayfa'nın güneyinde bulunan Eliakim üssüne İHA'larla havadan saldırdı.

16 Kasım'da İslami Direniş, Stella Maris deniz üssünü ve Atlit üssündeki özel deniz görev birimi Şayetet-13'ü hedef aldı.

İki gün sonra, 18 Kasım'da, grup Lübnan-Filistin sınırından 65 kilometre uzaklıkta, işgal altındaki Hayfa'nın güneydoğusunda bulunan Golani Tugayı'nın eğitim kamplarını içeren Regavim üssüne bir İHA filosuyla havadan saldırdı ve hedeflerini isabetli bir şekilde vurdu.

Aynı gün, Lübnan-Filistin sınırından 90 kilometre uzaklıkta bulunan Nahal ve Paraşütçü Tugayları'nın eğitim kamplarını içeren Beyt Lid üssüne havadan saldırdı.

21 Kasım'da, Lübnan-Filistin sınırından 150 kilometre uzaklıkta Aşdod'un doğusunda bulunan, nitelikli bir keşif birliği ve savaş uçağı filosunu barındıran Hatzor Hava Üssünü nitelikli füzelerle vurdu.

Ertesi gün, 22 Kasım'da İslami Direniş, İsrail Hava Kuvvetlerinin başlıca tesisi olan Palmahim üssüne saldırdı. Bu üs, insansız hava araçları, askeri helikopterler, askeri bir araştırma merkezi ve Arrow hava ve füze savunma sistemini içeriyordu.

Lübnan-Filistin sınırından 140 kilometre uzaklıkta, Tel Aviv'in güneyinde bulunan bu operasyon hedeflenen amaçlarına ulaştı.

Devam eden istihbarat gözetimi ve İsrail Hava Kuvvetlerinin aktif müdahalesine rağmen, direniş Hayber operasyonlarını yoğunlaştırdı ve gelişmiş füzeler ve İHA'lar kullanarak işgal altındaki Filistin topraklarının 145 kilometresine kadar stratejik merkezlere ve askeri üslere hassas saldırılar düzenledi.

Bu iyi koordine edilmiş saldırılar, net bir stratejiyi yansıtarak savaş alanı dinamikleri üzerinde tam kontrol ve durumun kapsamlı bir değerlendirmesini gösterdi.

1 Ekim 2024'ten bu yana Hayber operasyonları başlatılalı toplam 56 operasyon gerçekleştirildi, bunlardan 18'i yakın zamanda yapıldı.

Askeri etkilerin ötesinde, bu operasyonlar 5 bin kilometrekareden fazla alanda 2 milyondan fazla yerleşimcinin sığınak aramasına neden oldu ve günlük hayatı aksattı. Okul kapanışları, işletme duraklamaları ve havayolu trafiğinin kesintiye uğraması gibi sonuçlar doğdu ve bu tamamen "Lebbeyk ya Nasrullah!" çağrısına yanıt olarak gerçekleşti.

Analistlere göre, bu operasyonlar kuşatma altındaki İsrail rejimini Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'yı dahil etmeye ve Lübnanlı direniş hareketi Hizbullah ile ateşkes aramaya zorladı.

Çeviri: YDH