YDH - Uzmanlar ve Amerikalı eski yetkililer, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed hükümetinin devrilmesinin ardından Suriye'deki durumu değerlendirdi.
Donald Trump'ın ilk yönetiminde görev alan, Washington'daki Atlantik Konseyi Refik Hariri Merkezi'nde araştırmacı olan Kirsten Fontenrose, Trump'ın ABD'nin Suriye'deki çatışmalara müdahil olmaması gerektiği yönündeki açıklamalarına işaret ederek, “Suriye muhalefetinin bir sonraki ABD yönetiminin desteğini kazanmasının tek yolu, geçiş hükümeti, seçimler ve yönetimin devamı için hızlı, pratik ve birleşik bir plan sunmaktır,” dedi.
Atlantik Konseyi'nin internet sitesinde yayımlanan makaleye göre, “Suriye'nin geleceğiyle ilgili en önemli faktör, uluslararası toplumun yeni edindiği nüfuzu nasıl kullanacağıdır,” diyen Fontenrose, “Hiçbir oluşum, HTŞ dahil, neredeyse tamamen dış yardıma bağımlı olmadan ülkeyi etkili bir şekilde yönetemez," değerlendirmesini yaptı.
Ancak Fontenrose, “Bağışçılar genellikle işleri berbat ediyor,” diyerek sorunun bağış yönetiminde olduğunu vurguladı.
Atlantik Konseyi Türkiye Programı'nda araştırmacı olan ve eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olarak görev yapmış olan Rich Outzen ise, İran ve Rusya'nın, “Orta Doğu ve Ukrayna'daki son savaşlar sonucunda Suriye ve bölgede dramatik bir kayba uğradığını, bu durumun da 2014 ve 2015'te yaptıkları gibi Suriye hükümetini kurtarmak için müdahale etmelerini imkânsız hale getirdiğini” ifade etti.
Outzen, HTŞ'nin azınlıklara saygı duyduğuna dair açıklamalarının, “ılımlılık işareti olarak yanlış yorumlanmaması” gerektiğini belirterek, bu açıklamaların sahada test edilmesi çağrısında bulundu.
Bunun yanı sıra Atlantik Konseyi'nin Orta Doğu Güvenliği için Scowcroft Girişimi'nin eş direktörü José Pelayo, “Trump yönetimi bu fırsatı değerlendirirse, yeni Suriye ABD'nin dostu olabilir,” dedi.
Geçiş sürecinin, Amerika'nın Şam'daki etkisini yeniden kazanması için bir fırsat sunduğunu vurgulayan Pelayo, yeni yönetime, geçiş hükümetinin özgür ve adil seçimler yapmasına ve Suriyelilerin kendi geleceklerini şekillendirmelerine öncelik verme çağrısında bulundu.
Pelayo ayrıca, "Trump, İran ve Rusya'nın etkisinin önemli ölçüde azaldığı bir dönemde, düzenli bir geçişi ve Suriye için istikrarlı bir geleceği desteklemenin değerini kabul etmelidir," diye ekledi.
Atlantik Konseyi Refik Hariri Merkezi ve Orta Doğu Programları İletişim Direktör Yardımcısı Sara Zaimi de “Beşşar el-Esed yönetiminin gidişi, bölgedeki Nasırcı Arap milliyetçisi rejimlerin sonuncusunun sonunu işaret ediyor ve tüm bir otoriter ideolojinin sonunu getiriyor,” yorumunu yaptı.
Zaimi, “Suriye halkı, krize çözüm bulma ve siyasi gelecekleri üzerinde yeniden kontrol sahibi olma kapasitesine sahip,” diye konuştu.