YDH- Yemen merkezli YemNews'in (YNP) bildirdiğine göre, İsrail Merkez Bankası tarafından hazırlanan bir rapor, Sana güçlerinin İsrail gemilerine uyguladığı deniz ablukasının ciddi yansımalarını ortaya koyarak, İsrail'in dış ticareti üzerinde “geniş çaplı etkileri” olacağı uyarısında bulundu.
Raporda, İsrail gemilerine uygulanan ablukanın “sefer sürelerini önemli ölçüde uzattığı, nakliye maliyetlerini artırdığı ve İsrail ihracatının rekabet gücünü olumsuz etkilediği” belirtildi.
Ayrıca, eskiden İsrail ticareti için hayati bir arter olan Eilat limanının şu anda nakliye trafiğinin neredeyse “tamamen felce uğradığı” ve “bu stratejik limanın öneminin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu” kaydedildi.
Söz konusu raporda, deniz ablukasının başlıca ekonomik yansımaları şu şekilde özetleniyor:
Yüksek navlun maliyetleri: Gemilerin yeniden yönlendirilmesi ve malların gecikmeli olarak ulaşması nakliye maliyetlerinde önemli bir artışa yol açarak İsrailli şirketlerin kâr marjlarını olumsuz etkiledi.
Azalan ihracat rekabet gücü: Üretim ve nakliye maliyetlerindeki artış, İsrail ihracatının küresel pazarlardaki rekabet gücünü azalttı. Bu da İsrail'in mevcut pazarlardaki payını ve yeni pazarlara girme kabiliyetini kaybetmesine yol açabilir.
Ekonomik sektörlere verilen zarar: Sanayi, ticaret ve tarım gibi birçok İsrail ekonomik sektörü, deniz ablukasının yansımalarından zarar görmekte. Çünkü bu sektörler büyük ölçüde hammadde ve ara mal ithalatına ve bitmiş ürünlerin ihracatına dayanmakta.
Gıda güvenliğine tehdit: Deniz ablukası İsrail'in gıda güvenliğini etkilemekte zira ülkenin gıda ithalatının büyük bir kısmı deniz taşımacılığına bağlı.
Yatırım üzerinde olumsuz etki: Deniz ablukası, üretim maliyetlerini artırdığı ve tedarik zincirlerinin verimliliğini düşürdüğü için İsrail'de yatırım yapmanın cazibesini azaltmakta.
Raporda, deniz ablukasının devam etmesinin “İsrail'deki ekonomik krizi daha da derinleştireceği” ve “şirketlerin faaliyetlerini başka ülkelere taşımalarına yol açarak iş kayıplarına ve ekonomik büyümede düşüşe neden olabileceği” uyarısında bulunuldu.
Rapor tüm bu tespitlerin sonrasında, İsrail hükümetine deniz ablukasının yansımalarını ele almak üzere “acil tedbirler” alması çağrısında bulunarak şu önerilerde bulunuyor:
Uluslararası işbirliğini artırın: İsrail'in Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak için ortak ülkelerle birlikte çalışın.
Tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi: Alternatif ithalat kaynakları aramak ve malları alternatif yollardan ihraç etmek.
Etkilenen şirketlerin desteklenmesi: Deniz ablukasından etkilenen şirketlere mali destek paketleri sağlanması.
Altyapıya yatırım yapmak: İsrail ekonomisinin dayanıklılığını artırmak için lojistik altyapısının geliştirilmesine yatırım yapın.
Rapor, “deniz ablukasının yansımalarının ekonomik boyutların ötesine” geçtiğini, “İsrail'in enerji güvenliğini tehdit ettiğini ve bölgesel ilişkileri etkilediğini” vurguladı.
Raporda ayrıca, “mevcut durumun devam etmesinin bölgede istikrarsızlığa yol açabileceği ve ülkeler arasındaki gerginliği artırabileceği” uyarısı yer aldı.
Rapor şu şekilde bitiyor: “Sonuç olarak, Sanaa güçleri tarafından uygulanan deniz ablukası İsrail ekonomisi için varoluşsal bir meydan okumadır ve İsrail hükümetinin bu krizi çözmek için kararlı ve temkinli adımlar atmasını gerektirmektedir.”