YDH - Lübnan'da 9 Ocak'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi, ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a girmesine denk geliyor.
Trump yönetiminin özellikle Suriye krizinden sonra Lübnan'a yönelik nasıl bir yaklaşım sergileyeceği merak ediliyor.
Bu süreçte, ABD'nin Ordu Komutanı Josef Avn'ın cumhurbaşkanlığına taşımak istediğine dair söylentiler dolaşmaya başladı.
Aynı zamanda Fransa, Suudi Arabistan ve Katar'la yapılan yoğun diplomatik temaslar, cumhurbaşkanının bir an önce seçilmesi yönünde baskıların arttığını gösteriyor.
Bu haber ilk olarak eski Milletvekili Velid Canbolat tarafından gündeme getirildi.
Canbolat, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesinin ardından Meclis Başkanı Nebih Berri'ye Batı'nın Avn'ın adaylığına daha sıcak baktığını iletti.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre Macron'un, Paris'in hâlâ Semir Assaf ya da Ziyad Barud'u desteklediğini, ancak uluslararası toplum ile Lübnan’daki taraflar arasında Avn'a yönelik bir uzlaşma sağlanması halinde buna engel olmayacağını belirttiği aktarıldı.
Nebih Berri, Josef Avn'ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkmayı sürdürse de Canbolat'ın, Hristiyanların desteğini almayan bir cumhurbaşkanı istemediğini ve Emel-Hizbullah bloğu ile çatışmaya girecek bir adayı desteklemekten kaçındığını ifade ettiği öğrenildi.
Bu doğrultuda Canbolat'ın, Berri'yi Avn'ın adaylığına ikna etmeye çalıştığı belirtiliyor.
Ancak siyasi çevreler, ABD’nin bu konudaki tutumu hakkında farklı görüşlere sahip.
Bazıları, yeni Trump yönetiminin, mevcut ABD yönetiminden farklı bir yaklaşım benimseyebileceğine inanıyor.
Trump’ın Orta Doğu danışmanlarından Massad Bulos’un, “Cumhurbaşkanlığı sarayına bir askeri figürün gelmesine sıcak bakmadığı” yönündeki açıklamaları dikkat çekiyor.
Bu durum, Washington'da Avn'ın ocak ayı sonundan önce seçilmesini isteyen bazı çevrelerin varlığına rağmen, Amerika'nın tavrının net olmadığını ortaya koyuyor.
Benzer şekilde, Paris’te de bu konuda farklı görüşler bulunuyor. Bazı kesimler, Trump'ın başkanlığı devralmasından önceki sürecin belirleyici olamayacağı görüşünü dile getiriyor.
Lübnan’da Avn'ın adaylığına parlamentoda destek sağlama çabaları sürüyor. Ancak kaynaklar, Canbolat’ın desteğinin, Avn'ın seçilmesi için gerekli oylara ulaşmasına yeterli olmayabileceğini ifade ediyor.
Öte yandan Milletvekili Cibran Basil, Avn karşıtı grubun, onun 65 oyu almasını engellemek için çalışmalar yaptığını belirtiyor.
Fransa, Josef Avn'ın ardından en güçlü aday olarak görülen Semir Assaf’ı desteklemeye devam ederken, Katar, Tümgeneral İlyas Bisri'yi destekliyor.
Bununla birlikte, Katar’dan yapılan açıklamalarda Avn'ın seçilmesine karşı çıkılmadığı görülüyor. Son olarak, Katar heyetlerinin Avn ile görüşmelerinde orduya yapılan lojistik ve mali yardımlara odaklanıldığı, ancak cumhurbaşkanlığı konusunun ele alınmadığı belirtildi.
ABD’nin tutumu netlik kazanmamışken, Suudi Arabistan'ın Lübnan’ın Körfez ülkelerine zarar verecek bir platforma dönüşmesine izin verecek hiçbir adayı desteklemeyeceği vurgulanıyor.
Bu kapsamda, bazı Sünni milletvekillerinin “tek bir blokun çıkarlarına hizmet edecek bir cumhurbaşkanına karşı çıkmak” amacıyla geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemeye hazırlandığı öğrenildi.
Fransız Büyükelçi Herve Magro ile yapılan görüşmede Basil, milli mutabakatı destekleyen ve uluslararası şartlara uygun bir aday seçilmesi yönündeki görüşlerini yineledi.
Büyükelçi Magro, İsrail’in Lübnan’a yönelik ihlallerine dikkat çekerek, “Paris bu ihlalleri reddediyor, ancak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu kimseyi dinlemiyor,” ifadelerini kullandı.