YDH- Al-Monitor’ün bildirdiğine göre, Şam'ın düşmesinden önce, ülkede konuşlandırılan Amerikan askerlerinin sayısı, daha önce bildirilen rakamın iki katından fazla artırılarak yükseltildi.
Pentagon Perşembe günü Suriye'de ''aslında 2 bin kadar Amerikan askeri bulunduğunu'' açıkladı.
ABD Silahlı Kuvvetleri, Savunma Bakanlığı yetkililerinin son birkaç yıldır ülkede sadece 900 Amerikan askeri kaldığı yönündeki önceki iddialarını revize etti.
Pentagon Basın Sözcüsü ABD Hava Kuvvetleri Tümgenerali Patrick Ryder gazetecilere yaptığı açıklamada, büyük ölçüde ABD Ordusundan olduğunu söylediği ilave “geçici rotasyonel güçlerin”, IŞİD'i yenilgiye uğratma misyonunun “değişen görev gereksinimlerini” karşılamak üzere aylar önce konuşlandırıldığını söyledi.
Kurilla, ‘’ilave birliklerin İslamcı isyancıların’’ 8 Aralık'ta Şam'da Beşşar Esed hükümetinin değişim geçirmesinden önce Suriye'de bulunduğunu söyledi.
Bu yeni açıklama, ABD'li üst düzey yetkililerin Suriye'deki Amerikan askerlerinin gerçek sayısını yıllarca gizlemesinin ardından geldi.
Ayrıca Biden yönetimi ile Irak hükümeti arasında ABD'nin bu ülkedeki asker varlığının Eylül 2025'te sona erdirilmesi konusunda uzun süren müzakerelerin ardından geldi.
Al-Monitor'e konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir ABD'li yetkili, Pentagon'un komşu Suriye'deki Amerikan askerlerinin sayısını kamuoyuna düşük göstermesinin kısmen Bağdat'la yürütülen müzakerelerin Irak'ta yarattığı siyasi hassasiyetten kaynaklandığını söyledi.
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı büyük ölçüde Irak'taki asker varlığına dayanıyor.
The Cradle, ABD’nin Kasım 2015'te “IŞİD'in geri dönüşünü engellemek” iddiasıyla Suriye'ye yasadışı bir şekilde asker konuşlandırdığını vurguladı.
Bu, Rusya'nın Şam'ın Suriye ordusuna, İran özel kuvvetlerine ve Hizbullah'a Suriye başkentini ele geçirme tehdidinde bulunan IŞİD güçlerine karşı mücadelelerinde hava desteği sağlama talebini kabul etmesinden sadece iki ay sonra gerçekleşti.
Ardından yaşanan kaos ortamında Washington ve vekili Kürt milisler Suriye'nin kaynak zengini kuzeydoğusunun kontrolünü ele geçirdi ve ABD ordusu bugün de burada bulunuyor ve Suriye'nin kaynaklarını düzenli olarak yağmalıyor.
Institute for the Study of War'dan Suriye analisti Jennifer Cafarella 2017'de şöyle yazmıştı:
“Washington kabul etsin ya da etmesin, ABD şu anda Suriye'nin en verimli petrol sahalarının büyük çoğunluğu üzerinde doğrudan etkiye sahip.”
Cafarella ayrıca ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) toprak kazanımlarının “Suriye'nin ulusal hazineleri olduğunu ve toplandığında ABD için kaba bir jeopolitik güç anlamına geldiğini” açıkladı.
2019'da ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Washington'un Suriye'nin kuzeydoğusundaki işgali neden sürdürmek istediğini şu sözlerle açıkladı:
“Askerlerimizi eve getirmek istiyoruz. Ama askerlerimizi bıraktık çünkü petrolü elimizde tutuyoruz .... Petrolü severim. Petrolü elimizde tutuyoruz.”