Filistinli Tutsaklar Derneği: İsrail, idari tutuklamayı müebbet hapis cezasına dönüştürdü

06 Ocak 2025

Filistinli Tutsaklar Derneği, İsrail’in idari tutuklama uygulamalarına tepki göstererek, bunun adeta müebbet hapis cezasına dönüştüğünü belirtti. 2025 yılı itibarıyla idari tutukluların sayısının 3376’ya ulaştığı ve bunun tarihi bir zirve olduğu kaydedildi.

YDH - Filistinli Tutsaklar Derneği, yaptığı açıklamada, "İşgalci İsrail, idari tutuklama suçunu, adeta müebbet hapis cezasına dönüştürdü. İsrail, 'gizli dosya' bahanesiyle binlerce insanın ömrünü çalmış ve tutukluları belirsiz bir şekilde bu suçun esiri olarak tutmaya devam etmektedir," ifadelerine yer verdi.

Dernek, resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, idari tutuklamaların işgal altındaki topraklarda süregelen savaşla birlikte en önemli dönüşümlerden birini oluşturduğunu belirtti.

Açıklamaya göre, 2025 yılının ocak ayı başı itibarıyla idari tutukluların sayısı 3376'ya ulaştı.

Bu tutsaklar arasında yaklaşık 95 çocuk ve 22 kadın bulunuyor. Bu rakam, İsrail hapishanelerindeki toplam 10 bin 400 esirin yaklaşık yüzde 32’sine denk geliyor.

Filistinli Tutsaklar Derneği, "Bu oran, insan hakları kurumlarının yaptığı gözlem ve belgeleme çalışmaları ışığında tarihsel olarak en yüksek seviyedir," açıklamasını yaptı.

Ayrıca, idari tutuklamaların sayısındaki artışın savaş öncesinde başladığını ve bugüne kadar kesintisiz şekilde sürdüğünü vurguladı. Savaş öncesinde idari tutuklu sayısının 1320 olduğu belirtildi.

Dernek, idari tutukluların ve İsrail hapishanelerindeki tüm esirlerin maruz kaldığı işkence yöntemlerine de dikkat çekti.

Açıklamada, sistematik suçlar, işkence, aç bırakma ve tıbbi ihmallerin bu yöntemler arasında olduğu ifade edildi. Bu ihlaller nedeniyle savaşın başladığı tarihten bu yana 54 esirin şehit düştüğü, bunlardan dördünün ise idari tutuklama altında olduğu belirtildi. Söz konusu isimler şu şekilde açıklandı: Ömer Dragma, Semih Alavi, Muhammed es-Sebbar ve Mustafa Ebu Ara.

Diğer yandan Filistinli Tutsaklar Derneği, savaş ve intifada dönemlerinde işgalci İsrail’in, idari tutuklamayı baskı, kontrol ve korkutma aracı olarak kullandığını vurguladı.

Açıklamada, bu dönemlerde tutukluluk süresi dolan kişilerin idari tutuklama emirlerinin sıklıkla yenilendiği ve bu yöntemin bir yıldırma politikası olarak sistematik şekilde uygulandığı ifade edildi.