Irak Büyükelçisi: Masaya oturmaya hazırız

01 Ocak 1970

SAAF-Irak’ın Ankara büyükelçisi Sabah Oman, Türkiye ile Irak arasındaki önemli meselelere temas eden

SAAF-Irak’ın Ankara büyükelçisi Sabah Oman, yeni kurulan 24 televizyonu Ankara diplomasi muhabiri Bülent Kaya’nın sorularını cevapladı. Kaya'nın önemli Türkiye ile Irak arasındaki önemli meselelere temas eden sorularını yanıtlayan Irak Büyükelçisi, Türkiye ile etkin biçimde masaya oturmaya hazır olduklarını söyledi.

 

Sayın Büyükelçi, öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Türkiye’nin Irak’la tarihten gelen köklü bağları var. Ancak günümüzde bu ilişkin eskisi gibi olmadığını görüyoruz. Neden bu noktaya gelindi?

 

Ortak bağlarımız ve geçmişimiz var. Akraba sayılırız. Birbirimize karşı her alanda samimi hislere sahibiz. 3 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var ve bunu 10 milyar dolara çıkarmalıyız. Bazı medya organları, durumu iki ülke arasında düşmanlık varmış gibi yansıtıyor. Farklı düşündüğümüz konular olabilir; ama pozitife odaklanmalıyız, negatife değil.

 

Sayın büyükelçi, Kerkük, Türkiye-Irak ilişkilerini yakından ilgilendiren bir konu. Türkiye Kerkük referandumunun ertelenmesinden yana. Sizin bu konudaki yaklaşımınız ne yönde? Geçtiğimiz aylarda Kerkük konusunda İstanbul ve Ankara’da yapılan konferanslar iki ülke arasındaki ilişkilere zarar verdi mi?

 

Kerkük bir Irak kenti ve bu kentle ilgili bir başka ülkenin devreye girmesini içişlerimize müdahale olarak görüyoruz. Kerkük konusu Irak anayasasında belirlenmiş durumda.

 

İstanbul ve Ankara’da yapılan konferanslarsa iki ülke ilişkilerine zarar verdi. Irak hükümeti Iraklı siyasi partilerin veya liderlerin bu konuda hükümeti eleştirme hakkını inkâr etmiyor. Irak içindeki pek çok lider Kerkük referandumunun ertelenmesinden yana. Kentte farklı partilerin katıldığı bir konferans düzenlendi ve tartışmalar yapıldı. Ama bu Irak’ın iç meselesi. Basınınız var, siyasi gruplarınız var. Ne isterseniz söyleme hakkına sahipsiniz.

 

O zaman böyle bir konferansı Ankara veya İstanbul’da düzenlemeye gerek yoktur. Kişisel ve gayri resmi görüşüm bu konferanslar Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilere darbe indirdi. Buna iki ülkenin de ihtiyacı yok. Türk hükümetine dostane söylüyorum. Bu tip etkinlikler kesinlikle iki ülke arasındaki ilişkilere hizmet etmez. Zarar verir ve gereksiz yere atmosferi zehirler.

 

PKK terör örgütüne yönelik Ankara’nın hem ABD’den hem de hükümetinizden somut adım beklentisi var. Ancak Irak’ta da her gün ortalama 50 kişinin öldüğü bir kaos ortamı söz konusu. Peki, PKK sorunu nasıl çözülecek?

 

Irak şu anda uluslar arası terör örgütleri için bir savaş alanı konumunda. Türkiye’nin karşısında terör örgütü olarak tanındığı ve yüzleştiği tek bir örgüt olarak PKK var. Bizlerse elliden fazla terör örgütüyle karşı karşıyayız. Tüm Irak kentlerinde bu terör yaşanıyor. Başkent Bağdat dâhil. Ben askeri bir uzman değilim. Ama Irak hükümeti tüm zamanını ve gücünü bu terör örgütlerini ortadan kaldırmak için harcıyor. Ne Amerikalılar ne de Iraklılar lojistik anlamda her şeyi aynı anda yapma gücüne sahip değiller. Irak’ın her santimetresine hâkim konumda da değiller. Kandil dağında bir hareketlilik varsa burası çok uzak ve izole bir bölge. ABD ve Irak buraya hâkim olamaz.

 

Peki ya Mahmur kampı?

 

Mahmur kampında yapılanlar askeri manada değil. Burası sivil bir mülteci kampı. BM denetiminde, Irak’ın değil! Bunun askeri hareketle BM standartları çerçevesinde çözülmesi isteniyor. Belki Türk hükümeti sadece askeri çözümü düşünebilir. Ama bu BM ve ABD tarafından sağlanamaz. Somut adım isteniyor ki burada kastedilen bir askeri hareket. Bu olmaz. Bunu Mahmur’a uygulamak mümkün değil! Çünkü bir mülteci kampı.

 

Mahmur kampına ne yapılması gerektiğine dair bir sürü fikir tartışılıyor. Ama Irak yönetiminin bununla bir ilgisi yok. Irak halkı dünyada terörden en fazla muzdarip olan halk. Tüm terör hareketlerini yok etmeye hazırız.

 

ABD yönetimi, Türkiye’ye Kuzey Iraklı yetkililerle temasa geçmeyi tavsiye ediyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?

 

Kişisel olarak bence bu harika bir fikir. Böyle direk bir temasın, diyalogun kurulması olumlu bir atmosfer oluşmasını sağlar. Sorunun çözümü için bir yol sunar. Bence böyle bir bağlantıyı, karşılıklı ziyaretleri görmeliyiz. Bu zorlukları çözmek için tek yol. Bu yaklaşım kabul edilebilir bir yaklaşım ve uygulanmalı.

 

Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonu bölgeyi ve Türkiye-Irak ilişkilerini nasıl etkiler?

 

Irak egemen bir devlet. Bir büyükelçi değil sıradan bir Iraklı bile “benim egemenlik hakkımı nasıl ihlal edersiniz” der. Bu her ülke için geçerli. Bu kesinlikle kabule edilmeyecektir. PKK sorununu çözmek için bir sürü kanal var. Diyalog ve yeni düzenlemeler için kanallar kapalı değil.

 

Üçlü mekanizme yeniden gündeme gelebilir mi sizce?

 

Ben diyaloga inanırım. Irak, ABD ve Türkiye arasındaki üçlü toplantıların çok yararlı olacağına inanıyorum. Biz masaya etkili bir biçimde gelmeye hazırız ve bu konuda samimiyiz.