İsrail yanlısı Arap basını

08 Ocak 2025

Medya gözlemcileri ve analistler el-Arabiya ve el-Hades gibi bazı Suudi kanallarının Batı Asya'daki bazı gelişmelerde İsrail politikalarına yakın durduklarına inanıyor. İbrahim Anlaşmaları Suudi medyasına erişimi büyük ölçüde etkiledi ve Tel Aviv kendi söylemini Arap dünyasına aktarmaya çalışıyor, bu da Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri medyası aracılığıyla gerçekleşiyor.

YDH- Mehr Haber Ajansı’ndan Murtaza Ahmedi el-Haşim’in bildirdiğine göre, el-Hades kanalı Yemen, Irak, Lübnan ve İran hakkında yalan haberler yayınlıyor. 

El-Hades, son on yılda defalarca yalan haber yayınlayarak ve medya skandalları yaratarak en tartışmalı Arap kanallarından biri oldu.

Bölgedeki her ülke bir şekilde bu kanalın medya provokasyonlarına hedef olurken, el-Arabiya’nın bir yan kanalı olan el-Hades, kuruluşundan bu yana Arap devrimleri ve Suriye krizine destek de dahil olmak üzere bölgesel siyasi haberlere yoğun bir şekilde odaklandı.

Medya gözlemcileri ve analistler el-Arabiya ve el-Hades gibi bazı Suudi kanallarının Batı Asya'daki bazı gelişmelerde İsrail politikalarına yakın durduklarına inanıyor.

Haaretz, 17 Aralık 2024 tarihinde “İsrail'de neler olduğunu gerçekten bilmek istiyorsanız, bu iki Suudi TV kanalını izleyin” başlıklı bir haberde, Siyonist rejim ile el-Arabiya ve el-Hades arasındaki yakın bağlara dikkat çekmişti.

Savaşın çeşitli cephelerinden haberler gelmeye devam ederken Siyonist medya sıklıkla Suudi medyasına atıfta bulunuyor.

Suudi Arabistan'ın Batı Asya bölgesindeki yumuşak güç araçlarından biri olan el-Hades haber ağı, el-Arabiya gibi kuruluşlarla birlikte, İslam dünyasında ve Katar gibi diğer ülkelere karşı Suudi medya ve ideolojik hegemonyasını yeniden üretmek için özel bir araç olarak görülüyor.

El-Arabiya ile birlikte, 2012'den bu yana bölgesel gelişmeleri aktarma konusunda Katar'ın el-Cezire kanalının başlıca rakiplerinden biri oldu.

Örneğin, Suudi ordusunun Yemen'i işgalinin ilk aşamalarında el-Hades, el-Arabiya ile birlikte Ensarullah hareketinin lideri Abdulmelik el-Husi'nin şehit edildiğini iddia etti.

Direnişi zayıflatmak için yayılan haber nihayetinde diğer medya kuruluşlarında bu iki kanalın alay konusu olmasına yol açtı:

“El-Husi, el-Arabiya ve el-Hades tarafından şehit edildi.”

El-Hades'in medya fesatlığı Irak'ı da etkilediği için Kasım 2019'da Irak hükümeti, gerekli lisansların olmaması nedeniyle el-Hades ve el-Arabiya'nın faaliyetlerini askıya aldı ve haber yayınlarını engelledi.

O yıl iç protestolarla uğraşan Irak hükümeti, mesleki standartları ihlal ettikleri ve protestocuları kışkırttıkları gerekçesiyle bu kuruluşların lisanslarını üç ay süreyle iptal etti.

El-Hades kısa bir süre önce Batılı kaynaklara dayandırdığı haberinde İran'ın Mahan Air'e ait bir uçakla Tahran'dan Beyrut'a özel bir sevkiyat yapmayı planladığını iddia etti.

Bu haberden etkilenen Lübnanlı güvenlik yetkilileri uçağın yolcularını ve kargosunu denetledi.

Lübnan İçişleri Bakanı'na göre bagajlarda ya da uçakta şüpheli hiçbir şey bulunmadı. Ancak güvenlik yetkililerinin bu eylemi bazı Lübnan vatandaşlarının protestolarıyla karşılaştı.

Hizbullah ve Siyonist rejim arasında ateşkesin sürdüğü bir dönemde el-Hades tarafından yayınlanan yalan haber, kitleleri aldatmaya yönelik kasıtlı yayınların bir örneği olabileceği gibi, haber ajansının Hizbullah'a yönelik düşmanlığının ve Siyonist rejimle olan bağlantısının da bir delili.

Son yıllarda Hizbullah'a karşı düşmanca bir haber çizgisi izleyen el-Hades, Lübnan'da 2019-2020 protestoları sırasında, halkın geçim protestolarını Hizbullah'a karşı olarak göstermeye çalıştı, ayrıca, Siyonist rejimin Ekim 2024'te Lübnan'a yönelik saldırısı sırasında, Hizbullah içindeki kaynaklara dayanarak Siyonistlerin Batroun bölgesine yönelik saldırılarını haberleştirdi.

Ancak Hizbullah bu habere şu şekilde yanıt verdi:

“Hizbullah içinde ya da Hizbullah'a yakın böyle hiçbir kaynak yoktur. Bu sözde kaynaklar, direnişe ve Lübnan halkına karşı Siyonist propaganda makinesine açıkça ve düşmanca katılan bu ağa veya ona bağlı ağlara bilgi sağlayamaz.”

Bir başka örnek de şehit Haşim Safiyüddin ile ilgili.

Siyonist rejim 3 Ekim 2023'te Beyrut'a saldırdı. Bir gün sonra el-Hades İsrail'in Haşim Safiyüddin’in öldüğünü doğruladığını duyurdu.

 Siyonist rejim İsrail’in Başbakanı Benyamin Netanyahu ise 8 Ekim'de Safiyüddin’in suikasta kurban gittiğini iddia etti.

Öte yandan el-Hades’in geçtiğimiz yıl yaptığı haberler bazı yorumcuların bu kanalı Siyonist rejimin sözcülüğünü yapmakla ve hatta Siyonist rejimin ordusuyla doğrudan koordinasyon içinde olmakla suçlamasına neden oldu.

Bu kanaldan bir muhabir Ekim 2024'te Siyonist rejimin silah sergisine katıldı.

The New York Times'ın analistlerinden Thomas Friedman, savaş sırasında Suudi medyasının, savaş uçaklarının hedef aldığı kişilerin isimlerini açıklamak için resmi İsrail kaynakları için özel bir bilgi kaynağı olarak hareket ettiğini belirtti.

Hatta İsrailli kaynaklar bu medya kuruluşlarını İsraillilere tercih ediyordu.

Haaretz'in görüştüğü Siyonist gazeteciler rejim içindeki kaynaklarla el-Hades ve el-Arabiya televizyon kanalları arasında temas olduğuna inanıyor.

Haaretz'in haberinde ayrıca Kanal 11’in Tel Aviv'den Arap muhabiri Roi Kais'in şu sözlerine yer veriliyor:

“İbrahim Anlaşmaları Suudi medyasına erişimi büyük ölçüde etkiledi ve Tel Aviv kendi söylemini Arap dünyasına aktarmaya çalışıyor, bu da Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri medyası aracılığıyla gerçekleşiyor. Suudi kanallarının sahada kaynakları var ve onlarla İsrailli kaynaklar arasında medya işbirliği olduğunu tahmin ediyorum.”