YDH- İbranice yayın yapan Israel Hayom’un bildirdiğine göre, yakın zamanda en az dört Nahal Tugayı askerinin ölümü bu çatışmaların günlük ağır bilançosunun altını çizdi; Hamas'ı gerçek anlamda yenecek olan planın Gazze'de kurulacak yeni bir hükümet olduğu düşüncesi gündemde.
Israel Hayom, ‘’Gazze’nin Arşimet noktası olduğunu, her şeyin 7 Ekim'de orada başladığını ve her şeyin orada birleşmeye devam edeceğini’’ açıklıyor.
Bir ateşkes anlaşmasının İsrail işgal güçlerinin çatışmalarını geciktireceğini kaydeden gazete, İsrail’in odaklanması gereken sorunun ‘’Şerit'te alternatif bir hükümete ilişkin siyasi değerlendirmeler’’ olduğunu vurguluyor.
Ancak İsrail koalisyonun bütünlüğü nedeniyle bu çözümden sürekli olarak kaçındığını ekliyor.
Israel Hayom, ordunun geçen hafta Gazze'de, başta Beyt Hanun'da olmak üzere on kayıp verdiğini vurgulayarak bölgede devam eden zorlukların altını çizdi.
İsrailli gazeteye göre, bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmalara rağmen Hamas, patlayıcı bir cihaz ve tanksavar ateşi içeren son olayda da görüldüğü üzere, kabiliyetlerini yeniden inşa etmeye devam ediyor.
Sderot’a ‘’bir taş atımı mesafede olan Beyt Hanun’’da İsrail askerlerine ağır kayıplar verdiren Hamas için Israel Hayom şunları söylüyor:
‘’Bu bize bir yıl üç ay sonra bile Hamas yenilmemekle kalmadı, aynı zamanda yeteneklerini yeniden inşa etmeyi başardığını öğretiyor’’
Haberler, müzakerelerdeki boşlukların daralmasının Trump'ın tehditleriyle bağlantılı olabileceğini gösteriyor ancak siyasi olanlar da dahil olmak üzere daha fazla kriz bekleniyor.
Savunma Bakanı Israel Katz İsrail ordusuna seçilmiş Başkan Donald Trump göreve gelene kadar bir İsrailli tutuklular anlaşmasına varılamaması halinde ‘Hamas'ın Gazze'de tamamen yenilgiye uğratılması’ için bir plan geliştirilmesi talimatını verdi.
Katz, ‘Hamas'ı ortadan kaldırmak’ ve Gazze'de devam eden çatışmayı sona erdirmek için operasyonel yöntemlerin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu açıklama Katz'ın hangi yöntemlerden bahsettiği ve savaşın süresini kısaltmak için bu yöntemlerin neden daha önce uygulanmadığı konusunda soru işaretleri yarattı.
Genelkurmay'dan bazıları Katz'ın direktifini potansiyel bir tuzak olarak görüyor ve planın tatmin edici olmaması ya da uygulanmaması halinde üst düzey ordu yetkililerinin zayıf ve kesin bir zafer için çabalamayan kişiler olarak gösterilebileceğini öne sürüyor.
Katz'ın açıklaması aynı zamanda, Trump'ın İsrailli tutukluların serbest bırakılmaması halinde ağır sonuçlar doğuracağı tehdidi karşısında rehine anlaşmasını ilerletmesi için giderek artan bir baskı altında olan Hamas'a yönelik gibi görünüyor.
Trump'ın etkisinin iki şekilde ortaya çıkması bekleniyor: insani meseleleri ele almak ve Hamas'ın hamisi Katar'a baskı uygulamak.
Bu, üst düzey Hamas yetkililerinin Doha'dan sınır dışı edilmesini ya da Katar'a yaptırım uygulanmasını içerebilir.
Her iki taraf da çatışmanın karmaşık dinamikleri arasında yol alırken durum gerginliğini koruyor ve ileride daha fazla kriz ve siyasi zorluk potansiyeli bulunuyor.
Doha'dan gelen haberler, taraflar arasında tutuklu anlaşmasına yönelik müzakerelerde, her iki tarafın da tehdit ve baskılarına bağlı olarak, boşlukların daraldığını gösteriyor. Ancak sonuç belirsizliğini koruyor.
Uzayan ateşkes ve serbest bırakılacak Filistinli rehineler listesinin devreye girmesiyle siyasi olanlar da dahil olmak üzere yeni krizler bekleniyor.
Bir anlaşmaya varılsa bile Hamas'ın elindeki tutukluların yaklaşık üçte ikisi Gazze'de kalmaya devam edecek.
Israel Hayom, işgal rejiminin ‘’tüm senaryolar için, özellikle de yedekler de dahil olmak üzere büyük kuvvetler gerektirecek yeni yoğun çatışmalar için gelecek planlarını belirlemesi’’ gerektiğini öne sürdü.
Rejimin gizlemeye çalıştığı ultra-Ortodoksların askere alınması meselesi her zaman masaya geri dönecek.
Son olarak Israel Hayom, Bnei Brak'ta Tümgeneral David Zini'ye yapılan ‘’son saldırının, rejimin ve ordunun ihtiyaçlarına aykırı olarak toptan kaçışı teşvik etmenin sonuçlarını vurguladığını’’ kaydetti.
İsrail ordusu içindeki iç dinamikler Gazze'de devam eden çatışma nedeniyle daha da karmaşık bir hal almış durumda ve İsrail'in mevcut yaklaşımını sürdürmesi halinde çatışmaların yeniden şiddetlenme potansiyeli var.
Genelkurmay Başkan Yardımcısı Amir Baram önümüzdeki ay istifa edeceğini açıklayarak İsrail askeri liderliği içinde süregelen gerilimin altını çizdi.
Baram ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi arasında, paralel komutanlık yaptıkları dönemlere dayanan gergin bir ilişki olduğu biliniyor.
Tümgeneral Tamir Yadai'nin görevi reddetmesinin ardından Baram'ın atanması başlangıçta zorunluluktan kaynaklanmıştı.
Kliklerden ve medyadan uzak durmasıyla bilinen Baram, Halevi'nin yerine geçme yarışında konumunu güçlendirmek için manevra yapıyor gibi görünüyor; medyadaki yayınların ele alınmasına ilişkin bir telefon görüşmesi de dahil olmak üzere son zamanlardaki eylemleri, durumu kendi lehine kullandığını gösteriyor. Ancak bunun daha güçlü bir aday olarak görülen Eyal Zamir karşısında şansını arttırıp arttırmayacağı şüpheli.