YDH- HTŞ dışişleri bakanı Esad el-Şeybani uluslararası medyaya verdiği ilk röportajda, yabancı yatırımları çekmek ve uluslararası ticareti geliştirmek için bir strateji olarak devlete ait liman ve fabrikaları özelleştirme niyetlerini açıkladı.
Şeybani, havaalanları, demiryolları ve karayolları gibi hayati sektörlere yatırım yapılmasını teşvik etmek amacıyla kamu ve özel sektör arasında ortaklık fırsatlarının araştırılacağını vurguladı.
HTŞ’li yetkilinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Parya devlet olarak geçirilen on yıllara son vermeyi amaçlayan kapsamlı bir ekonomik reformun parçası olarak, Suriye'deki yeni yönetim, devlete ait liman ve fabrikaları özelleştirmeyi planlıyor. Yabancı yatırım ve uluslararası ticareti artırma çağrısında bulunuyoruz.’’
Şeybani şunları ekledi:
“Eski başkanın vizyonu güvenlik devleti vizyonuydu, bizim vizyonumuz ise ekonomik kalkınma. Yabancı yatırımcıların önünü açmak ve Suriyeli yatırımcıları Suriye'ye dönmeye teşvik etmek için bir yasa olmalı ve net mesajlar verilmeli”
HTŞ'li yetkili ayrıca, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılarak Suriye'nin küresel karar alıcıların yıllık toplantısına ilk kez katılmasını sağlayacak.
Suriye'ye yardım etmek isteyen ülkelerin ABD'nin yaptırımlarından muaf tutulmasının “yeterli olmadığına” inandığını ifade eden Şeybani, “Bu yerlerin çalışmaya başlaması için kapıyı açın.” dedi.
Financial Times'a göre Şeybani bu geziyi daha önce uygulanan yaptırımların kaldırılması çağrılarını yenilemek için kullanacak.
Financial Times'a konuşan Şeybani, rejimin “önündeki zorlukların çok büyük olduğunu ve ele alınmasının yıllar alacağını” belirterek, “yetkililerin Suriye'deki ekonomik durumu ve altyapıyı incelemek üzere bir komite oluşturmaya çalıştığını ve özelleştirme çabalarına odaklanacağını” sözlerine ekledi.
HTŞ’nin dışişleri bakanı, “Suriye'deki yeni yönetimin Körfez, Arap ve Batılı yetkililere ülkenin kendileri için bir tehdit oluşturmadığı konusunda güvence vermeye çalıştığını” sözlerine ekledi ve yeni rejimin “devrimi ihraç etmeyi ve diğer ülkelerin işlerine karışmaya başlamayı” planlamadığını vurguladı.
Suriye'yi Türkiye'ye bağlayan özel ilişkilerden de bahseden Şeybani, bu ilişkilerin “ülkenin Ankara'nın teknolojisinden, bölgesel nüfuzundan ve Avrupa ilişkilerinden faydalanması” açısından kullanılacağını belirtti.