SAAF-Türk Dışişlerinin daveti üzerine Türkiye’yi ziyaret eden Irak Cumhurbaşkanı yardımcılarından Adil Abdulmehdi, TV 24'e özel bir demeç verdi. TV 24 Ankara diplomasi muhabiri Bülent Kaya’nın sorularını cevaplayan Abdulmehdi, Türkiye’nin Irak’ta olumlu bir rol oynadığını söyledi.
Dün başbakan Erdoğan’la görüştünüz. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Aldığınız mesajları ve Başbakanla olan görüşmenizle ilgili değerlendirmenizi aktarabilir misiniz?
Çok başarılı bir görüşme gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim. Kendi tarafımızdan şu anda Irak’taki güvenlik durumunu açıkladık. Türkiye’yle olan ilişkilerimizin geliştirilmesinin önemini vurguladık. Türkiye’nin bölgede çok önemli bir yeri var. Irakla ortak bir tarihi ve çıkarları var.
Yine Kerkük’ün durumu ve PKK gibi sorunları da görüştük. Aynı zamanda kendisiyle Bağdat’taki görüşmeyle ilgili ve geleceğe nasıl birlikte yürüyebileceğimizle ilgili birçok konuyu görüştük.
Tabi ki Başbakan da bu konularla ilgili Türkiye’nin Irak’a bakışını ve Irak’a nasıl yardım edebileceklerini açıkladı. Sonuç olarak çok faydalı bir görüşme oldu.
Kerkük sorununun görüşmenizin ana konularından birisi olduğunu söylediniz. Türkiye’nin Kerkük’ün statüsüyle ilgili yapılacak referandumun ertelenmesini istediğini biliyoruz. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim şu anda anayasal bir sorumluluğumuz var. Anayasal süreç işliyor. Tabi bunun yanında siyasal bir süreç de var. Kerkük sorununun dışında Irak’ın Saddam rejiminden kalan ekonomik, politik, Sünni-Şii gibi sorunlarımız var. Bu sorunlardan sadece bir tanesi Kerkük sorunu. Türkmenler, Araplar ve Kürtler için adaleti sağlayacak bir çözümü bir çözüm getirmek zorundayız.
Anayasal süreç yol haritamızı belirlemiş durumda ve yapılması gereken şeyler yazılıdır; buna da saygı göstermemiz gerekir. Ana prensibimiz sadece çoğunluğun değil konsesüsün sağlanmasıdır. Nüfustaki oranımız ne olursa olsun biz ortak çalışmak istiyoruz. Herkesin yararına olacak bir çözümden yanayız. Bunun için de tarafların esneklik göstermesi gerekmektedir.
Bildiğiniz gibi Ankara’da ve İstanbul’da Kerkük konferansları düzenlendi. Buna karşın Bağdat’tan Türkiye’nin Irak’ın içişlerine karıştığına dair bazı açıklamalar geldi. Bu açıklamalar hakkında ne diyeceksiniz?
Bizler iki farklı ülkeyiz. Türkiye ve Irak. Şu halde her ülkenin egemenlik hakkına saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede fikirlere de gayet açığız. Yeni fikirlerin belirtilmesi iç işlerine karışılması anlamına gelmez. Ancak askeri bir baskının kurulması böyle bir anlam taşır; ama Türkiye ile Irak arasında böylesi bir sorun yoktur.
Liberal anlamda yeni fikirlerin üretilmesine karşı değiliz. Bunun da içişlerine karışma anlamı taşıyacağını düşünmüyoruz. Eğer böyle bir şey varsa bunu engellemek için diplomatik kanallar vardır.
Türkiye Irak’a yardım etmektedir. Türkiye Irak’taki yeni siyasi sürece destek veren öncelikli ülkelerden birisidir. Maliki hükümetinin kurulmasında Türkiye olumlu katkılarda bulunmuştur. Tabi bazı olumsuzluklar olmasına rağmen –ki Türkiye içinde de olabilir- önemli olan olumlu adımlar atmaktır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le görüşmediniz. Acaba programlarınızda bir çakışma mı var?
Bir önceki seferde Cumhurbaşkanıyla çok iyi vakit geçirmiştik. Bu sefer sadece birkaç önce davetiye aldık. Zaman varsa görüşülebilir. Gitmeden önce kendisiyle görüşürsem şeref duyarım.
Türkiye Irak hükümetinin adımlar atmasını bekliyor. Şu anda terör örgütlerine karşı Irak’ta ne gibi adımlar atılıyor?
Şu anda güvenlik ve siyasi tedbirler alınıyor. Seçimler sırasında PKK’yı temsil etme denemelerinde bulunuldu ki biz ofislerini kapattık ve gerekli tedbirleri alıyoruz. Şu anda birçok sorun var. El-Kaide ile aşırılıklarla sorunlarımız var ve bu konularda birlikte çalışmalıyız.
Biz Irak’ta birçok bölgesel sorunların yükünü çekiyoruz. Komşularımızın yardımıyla ve güvenlik operasyonuyla beraber bu sorunların çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu noktada konferanslar düzenleniyor.
Irak’ın Türkiye’yle yahut herhangi bir başka ülkeyle gerginlik yaşamasını istemiyoruz. Sonuçta Irak topraklarında terörizmin ve istikrarsızlığın devam etmesine izin veremeyiz.
Türkiye’nin olası bir sınır operasyonu durumunda Bağdat’ın tavrı ne olacaktır?
Biliyorsunuz ki 1914’de Irak (Şii Araplar), Türkiye’nin yanında İngilizlere karşı savaştı. Biz bölgesel durumun farkındayız. Nasıl birlikte yürüyebileceğimizi biliyoruz. Türkiye’yi etkileyebilecek her türlü sorunun üzerine birlikte gidebileceğimizi biliyoruz. İran’la da ilişkimiz aynıdır.
Irak içerisinde “halkın mücahitleri” grubu vardı ki biz bunlara karşı da operasyon başlattık. Sorunların hiçbiri kolay çözülmüyor. Her iki ülkenin de ortak çalışması gerekiyor. Bölgede güvenliği tehdit eden her sorunu birlikte çözmemiz gerekmektedir.
Türk diplomatların Kuzey Kürt yönetimiyle görüşmelere başlamasını tavsiye ediyor musunuz?
Anayasal bir hükümet kanuni bir hükümet olduğu için tabi ki görüşmelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Komşu ülkelerin günümüz Irak anayasası çerçevesinde iyi ilişkiler kurmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. Uzaktan yargılamanın kimsenin yararına olacağını düşünmüyorum.
Irak’a komşu ülkelerin katılması planlanan bir konferans olacağından bahsediliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu bizim uzun zamandır önerdiğimiz çözümlerden bir tanesi… İran ve ABD arasında gerginlik olduğunu biliyoruz. Suudi Arabistan ve İran arasında sorun olabilir. Arplar ve Türkler arasında bazı farklılıklar olabilir. Irak içerisinde farklılıklar olabilir. Bu yüzden Irak’ın iç dinamikleri hakkında daha fazla bilgi verilmesi ve daha fazla bilgi alışveriş yapılması gerekiyor. Bu konferanslarda Irak’ın anayasasına saygı gösterilmesi gerekir.
İran dışişleri Bakanı Mütteki Ankara’ya geldi. Şu anda Irak ve İran arasındaki durum nedir?
Geçen hafta İran’daydım. Herkes aynı sorunlarla karşı karşıya. Aynı bölgenin insanlarıyız ve bir arada çalışmamız gerekiyor. İran’da dile getirilen tüm sorunları açık yüreklilikle karşıladık. İranlı kardeşlerimiz de Iraktaki politik durumu sağduyuyla karşılıyorlar. Sonuç olarak Irak ve İran arasında herhangi bir çatışma olmasını istemiyoruz.