YDH - İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları, bölge halkının direnişinin sembolü olan binlerce dönüm zeytinlik araziyi tahrip etti.
Yoğun bombardımanlar sonucu çok sayıda ağaç yanarken, bazıları da İsrail'in kullandığı misket ve fosfor bombaları gibi zehirli maddelerle kirlendi.
Güney Lübnan'daki çiftçiler sendikası başkanı Muhammed el-Hüseyni, 2006'daki savaşta olduğu gibi çiftçilere tazminat ödenmemesi endişesini dile getirdi ve İsrail'in saldırıları sırasında çok sayıda zeytin ağacının zarar gördüğünü veya yakıldığını belirtti.
El-Hüseyni, el-Ahbar gazetesine yaptığı açıklamada, İsrail'in bazı bölgelerde zeytin ağaçlarını sökerek 100 ila 300 yıllık ağaçları çaldığını ve işgal altındaki Filistin topraklarına götürdüğünü söyledi.
Ayrıca, zararın çiftçiler için bir ila bir buçuk sezonluk kâr kaybı ile uluslararası hukuka aykırı olan fosfor bombalarının neden olduğu yangınlar şeklinde olduğunu vurguladı.
Sendika başkanı, çiftçilere yönelik hasar tespit ve tazminat çalışmalarının mevcut hâliyle tam olarak yapılamayacağını, ancak Cihad el-Bina örgütünün kıyı bölgelerinden başlayarak İsrail güçlerinin çekildiği bölgelere kadar büyük çaba gösterdiğini ifade etti.
El-Hüseyni, ciddi çalışmaların İsrail'in bölgeden çekilmesinin ardından 18 Şubat'ta belediyeler ve Tarım Bakanlığı'nın da katılımıyla başlayacağını söyledi.
El-Hüseyni, tazminat konusunun hassas olduğunu ve detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, yaşlı zeytin ağaçlarını kaybeden bir çiftçiye yeni bir zeytin fidanı vermenin mantıklı olmayacağını belirtti.
Hüseyni'ye göre, Güney ve Nebatiye illerindeki zeytin yetiştiriciliği, Lübnan'daki toplam zeytin yetiştiriciliğinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
Son istatistiklere göre, Lübnan'daki en büyük zeytinlik alan 560 bin dönüm, yani Lübnan yüzölçümünün yaklaşık 600 kilometrekarelik bölümünü kaplıyor.
Lübnan'daki Ziraat Sendikaları Birliği Başkanı Corc Aynati ise, el-Ahbar gazetesine verdiği demeçte, güneydeki tarım arazilerine yönelik yoğun bombardımanın, özellikle uluslararası alanda yasaklanmış uranyum, misket bombaları ve beyaz fosfor gibi silahların kullanılmasıyla, çiftçiyi ve toprağı aynı anda yok etmeyi hedeflediğini ve bu durumun gelecekte feci sonuçlar doğuracağını dile getirdi.
Ancak güneyliler tüm bunlara rağmen zeytin ağacı dikmekte ısrar ediyor ve bölgede şu anda 2 milyondan fazla fidan bulunuyor.
Savaşın doğrudan etkilerinin yanı sıra, güneydeki zeytin üreticileri çevresel hasarlar nedeniyle ek zorluklarla karşı karşıya kalıyor.
Su ve toprak kirliliği, toprağın ağaçları barındırma yeteneğini zayıflatırken, zeytin mahsullerini tehdit eden zehirli maddelerin yayılmasını artırıyor.
Savaştan sonra çiftçilerin karşılaştığı büyük zorluklara rağmen, iyileşme umudu var. Güneydeki çiftçiler, topraklarını yeniden ekmek için çalışmaya devam ediyor.
Aynati, Güney Lübnan halkının İsrail saldırılarına karşı gösterdiği fedakarlıklara işaret etti.
Aynati, devletten, çiftçilere tazminat konusunda 2006 savaşından sonra yaşanan krizin tekrarlanmaması için tarım sektöründeki hasarı takip etmesini istedi ve devletin bugün çiftçilerin yanında yer alması ve onlara en kısa sürede tazminat ödemesi gerektiğini, bunun da onların topraklarında kalmalarına yardımcı olacağını vurguladı.
Bunun yanı sıra Aynati, İsrail uçaklarının tarım arazilerine bıraktığı zehirli maddelere ilişkin olarak, hükümetin ilk görevinin komisyonlar kurmak ve Ulusal Bilimsel Araştırma Konseyini güneydeki toprak, su ve havadaki etkiler hakkında tüm çalışmaları yapmaya ve bunları temizlemeye görevlendirmek olduğunu söyledi.
Lübnan Ziraat Sendikaları Birliği Başkanı, zeytin ağaçlarının en çok oksijen üreten ağaçlardan olduğunu ve yaşam, insanlar, doğa ve iklim için bir kaynak teşkil ettiğini, bu nedenle İsrail'in bu ağaçları yok etmeye çalıştığını da sözlerine ekledi.
Zeytin ağaçları, Lübnan'daki en eski tarım ürünlerinden biridir ve güneylilerin kültürel kimliğiyle yakından ilişkili. Ayrıca, güney bölgelerindeki birçok çiftçi için temel bir gelir kaynağı.
Bu bağlamda, güneydeki Bariş kasabasından genç çiftçi Hüseyin Feniş, gazeteye yaptığı açıklamada, İsrail'in güneylilerin kültürünü ve topraklarına bağlılığını zayıflatamayacağını söyledi.
Feniş, "İsrail saldırılarından kaynaklanan zehirli maddeler nedeniyle çok sayıda zeytin ağacı yanmasına rağmen, topraklarını yeniden ekmeye döndük ve eskisinden daha güzel hâle getireceğiz," ifadesini kullandı.
Sur ilçesine bağlı Şihin kasabasından Rebi Yunis de el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, İsrail saldırısının kasabadaki yaklaşık 6 dönümlük zeytinlik arazide tek bir zeytin ağacını bile bırakmadığını, İsrail'in araziyi sürerek ağaçları çaldığını, ayrıca kasabadaki arazinin İsrail'in saldırı süresince kullandığı kimyasal maddeler nedeniyle ekime elverişli olmadığını dile getirdi.
Yunis, "İsrail'in yıktığı her şeyi yeniden inşa edeceğiz ve çocuklarımız gelecekte onu koruyacak. Asıl kaybımız ise toprak uğruna canlarını feda eden bedenler oldu," diye ekledi.
Çiftçiler topraklarını yeniden ekmekte ısrar ederken, zeytin ağaçlarının yeniden yeşermesi ve uzun bir direniş ve mücadele tarihini taşıması umudu devam ediyor.