YDH - İsrail'in birliklerini çekme süresini şubat sonuna kadar uzatma ısrarı ve Lübnan'ın bu yöndeki her türlü adımı reddetmesi, Güney Lübnan cephesinde gerilim belirtileri oluşturdu.
ABD, kendi bakış açısına göre, sahayı sakinleştirecek ve sınırların her iki tarafındaki "nüfusun" geri dönüşünü sağlayacak bir çözüm önerisi üzerinde çalışıyor.
İsrail dün, Amerikalıların diplomasi yoluyla alamayacağını veya dayatamayacağını güç kullanarak alabileceği tehdidinde bulundu.
Bu durum, Lübnan'daki yeni cumhurbaşkanlığı ve hükümet için ilk ciddi sınavı teşkil ediyor.
Aynı zamanda, tehlikelerin farkında olup olmadıklarını, bunlarla başa çıkma kabiliyetlerini ve Lübnan'ın egemenliğini savunmaya hazır olup olmadıklarını da gösterecek.
Özellikle İsrail'in, ihlalleri durdurmaktan esir meselesine kadar anlaşmayla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, herhangi bir uzatmaya onay vermenin bu kez hiçbir gerekçesi bulunmuyor.
Bu bağlamda, dün akşam Beyrut ve Bekaa semalarında ses duvarının aşılması, İsrail'in, birliklerinin işgalini 18 Şubat'ta sona eren uzatılmış sürenin ardından uzatma talebini reddeden Lübnan'ın resmi tutumuna bir yanıt niteliğindeydi.
Bu ihlal, güney semalarında benzer bir ihlalin ardından, Suudi Arabistan'a ait el-Hadas kanalının "Lübnan ve İsrail'in İsrail ordusunun güneyde kalışını Ramazan Bayramı sonrasına kadar uzatma konusunda anlaştığı" yönündeki haberini yalanlayan Cumhurbaşkanı Jozef Aun ve Meclis Başkanı Nebih Berri'nin iki ayrı açıklamasından yaklaşık bir saat sonra, İsrail uçaklarının yoğun uçuşları sırasında geldi.
Bilgiler, ateşkesin sona ermesine sayılı günler kala, uluslararası temasların yoğunlaştığını gösteriyor.
Elde edilen bilgilere göre, "İsrail, yerleşim yerlerini gözetlemek için güneyde hassas olarak gördüğü beş noktada kalmak için ABD'den onay almaya çalışmaya devam ediyor", ancak Lübnan bunu kesinlikle reddediyor.
El-Ahbar gazetesine konuşan konuya vakıf kaynaklar, "Fransa'nın arabuluculuk hattına yeniden girdiğini ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Cumhurbaşkanı Aun ile görüştüğünü ve İsrail'e herhangi bir uzatma ve işgale karşı Lübnan'ın tutumunu bildirdiğini" belirtiyor.
Başka kaynaklar ise, "Önümüzdeki hafta Beyrut'a dönecek olan ABD Temsilcisi Morgan Ortagus'un, Lübnanlı yetkililere karşı 'beş nokta' kartını kullanacağını" ifade ediyor.
Bu bağlamda, İbrani Kan kanalı, "İsrail'in, ateşkes anlaşmasının deneme süresinin önümüzdeki salı günü sona ermesinin ardından, askeri güçlerini bu bölgelerde tutmak için ABD'den izin aldıktan sonra, Lübnan toprakları içinde beş mevzi kurmaya başladığını" açıkladı.
Kanal, "İsrail'in yakın zamanda ABD'den test süresini bir buçuk hafta daha uzatmasını istediğini, ancak bunun reddedildiğini" ve "bunun üzerine İsrail'in, Amerikalıların kabul ettiği alternatif bir talepte bulunduğunu, yani İsrail ordusunun sahadaki gelişmeleri izlemesine olanak tanıyan beş gözlem noktasında kalması" olduğunu belirtti.
Kuzey Bölge Komutanı Tümgeneral Uri Gordin, "Hizbullah'ın kuzey İsrail sakinleri için oluşturduğu büyük tehdit, Rıdvan birliğinin tehdidi ve İsrail derinliklerine füze fırlatma tehdidi ortadan kaldırıldı," dedi ve ekledi: "Ancak bu, artık bir düşman olmadığı veya artık Hizbullah olmadığı anlamına gelmiyor."
Gordin, "Kuzeydeki güvenlik durumu bugün güvenli ve karşı karşıya olduğumuz en büyük zorluk bunu korumak," diye konuştu.
Yediot Ahronot gazetesi ise, "eğitim sisteminin önümüzdeki mart ayının başında kuzeyde eğitime başlamaya hazırlandığını, ancak her ailenin geri dönme veya tahliye yerlerinde yaşamaya devam etme ve çocuklarının eğitim yılını tahliye süresince bulundukları eğitim kurumlarında tamamlama seçeneğine sahip olacağını" belirtti.
Ateşkes Denetleme Komitesi Başkanı ABD'li General Jasper Jeffers'ın işgal altındaki Filistin'e yaptığı ziyaret, komitenin Ras en-Nakura'daki toplantısının bugünden yarına ertelenmesine neden oldu.
Kaynaklar, ertelemeyi "Jeffers'ın, Lübnan ordusu temsilcilerine sunmadan önce İsraillilerle 18 Şubat sahnesine bir çözüm bulmak için daha fazla zamana ihtiyacı olmasına" bağladı.
Ortagus'un şu anda İsrail'de olduğuna dair bilgilerin dolaşmasının ardından, kaynaklar, Baabda Sarayı'ndan İsrail yanlısı açıklamaları nedeniyle son Lübnan ziyaretine eşlik eden olumsuz hava nedeniyle toplantıya katılıp katılmayacağını kesinleştirmedi.
Ortagus ve Jeffers, kuzey yerleşimcilerinin dönüşünden bir gün önce, İsrail'in güneyde kalışını 28 Şubat'a kadar uzatma kararını Lübnanlı yetkililere bildirmişti.
Ancak kaynaklar, İsrailli yetkililerden dün gelen, işgal güçlerinin "nisan ayına ve belki daha da uzun süre kalmayı planladığı ve çekilmesi hâlinde en az beş noktada özel güvenlik düzenlemeleri uygulayacağı" yönündeki haberleri yalanladı.
El-Ahbar, Jeffers'ın bizzat ocak ayının başlarında Lübnan ordusu komutanlığına "İsrail'in Hizbullah'ın kapasitesini sona erdirene kadar nisan ayına kadar kalışını uzatacağını" bildirdiğini belirtmişti.
Lübnan'ın reddi, ateşkes anlaşmasının himayesini üstlenen ülkeler, özellikle de Fransa nezdinde etkili oldu.
El-Ahbar, Macron'un, ülkesinin askerlerini güney sınırındaki gerginliği sona erdirmek ve istikrarı sağlamak için kullanmaya hazır olduğunu ve aynı zamanda UNIFIL güçlerine aktif katılımını sürdüreceğini bildirdi.
Konuya vakıf kaynaklar, iki olası senaryodan bahsetti: Birincisi, ABD'nin işgal altındaki topraklardan topyekûn çekilme için baskı yapması ve beş noktaya, Lübnan hükümeti ve UNIFIL güçleriyle üzerinde anlaşmaya varılan güvenlik düzenlemeleri çerçevesinde muhtemelen Fransız ordusundan uluslararası güçlerin yerleştirilmesi.
İkincisi ise, işgal güçlerinin önümüzdeki aylarda hava ve karadan hareket özgürlüğüne sahip olarak kalması.