YDH- Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi bugün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin halkını tehcir planını engellemek için Yemen'in askeri müdahalede bulunacağı tehdidinde bulunarak, ülkenin “görevi dahilinde” hareket ettiğini ve seyirci kalmayacağını söyledi.
Seyyid el-Husi, son bölgesel ve uluslararası gelişmelere değindiği konuşmasında, Trump'ın Filistinlileri yurtlarından söküp atma planının, “birçok başka hakkın da kaynaklandığı temel bir hakkın ihlali” anlamına geldiğini belirtti.
Trump'ı “saçmalık ve soytarılığa benzeyen açıklamalar yapmaya alışmış bir suçlu” olarak tanımlayan Husi, “planının daha çok bir şakaya benzediğini” ve “kendisini sahte iddialarla medeni bir ulus olarak sunan” bir ülkenin liderinden gelen saçma söylemler olduğunu sözlerine ekledi.
Seyyid el-Husi, Trump'ın Filistinlilerin tehcir edilmesini tekrar tekrar teşvik etmesinin, adaleti ve meşru hakları hiçe sayan “suç planında” ısrar ettiğini gösterdiğini vurguladı.
Trump'ın planını “geçersiz ve haksız” olarak niteleyen Yemen lideri, “Trump'ın bu planı desteklemeye ve bazı Arap ülkelerine kabul etmeleri için baskı yapmaya kararlı göründüğünü” vurguladı.
“Politikaları zorbalığı ve suç geçmişini yansıtan ABD başkanının bu planı bizi şaşırtmadı” diyen Seyyid el-Husi, “saldırgan ve baskıcı Siyonist projeyi savunan ve bunun gerçekleştiğini görmek isteyen Amerikan başkanının hırslarının sınırı olmadığını” belirtti.
Ensarullah lideri ayrıca, Trump'ın ilk dönemine “Yüzyılın Anlaşması” damgasını vururken, ikinci döneminin “Yüzyılın Suçuna” dönüştüğünü belirtti. Trump'ın bu planla İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının başaramadığı şeyi, yani Filistinlilerin topraklarından zorla göç ettirilmesini başarmayı hedeflediğini belirtti.
Seyyid el-Husi, ABD'nin Filistinlilerin Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'dan sürülmesini önerirken, Filistin davasının tamamen yok edilmesi için aktif olarak çalıştığını vurguladı.
Washington'un aldatmacasının sözde “barış sürecinin” her aşamasında ortaya çıktığını, zira Amerikalıların “Filistin Yönetimi ile düşman İsrail arasında iki devletli çözüm konusunda varılan tüm anlaşmalardan” döndüklerini sözlerine ekledi.
Arap dünyası Trump'ın planını reddetme konusunda büyük sorumluluk taşıyor
Seyyid el-Husi, ABD'nin, saldırı sırasında Gazze'yi terk eden Arap ülkelerini dikkate almadığını ya da saygı göstermediğini ve Washington'un İsrail'in genişlemesini ve geri kalan Arap topraklarını işgal etmesini desteklemeye devam ettiğini belirtti.
Bu gerçeklik karşısında Yemenli lider, toprak genişlemesini ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal mekânların hedef alınmasını amaçlayan Siyonist projenin sadece bir bileşeni olan Trump'ın tehcir planının sonuçlarının farkına varılmasının önemini vurguladı.
Bu planın başarısının Arapların bunu kabul etmesine bağlı olduğu uyarısında bulunan el-Husi, Trump'ın planının ancak Arap devletlerinin, özellikle de Filistin'e komşu olanların bunu kabul etmesi halinde başarılı olabileceğinin altını çizdi.
Seyyid el-Husi, Trump'ın planını açıkça reddeden Arap ülkelerinin önemli bir sorumluluk taşıdığını ve duruşlarının önemli olmakla birlikte, bu duruşu sürdürme konusundaki kararlılıklarının daha da önemli olduğunu belirtti.
Arap dünyasının Trump'ın planını kabul etmemesi gerektiğinin altını çizen el-Husi, zira bunu yapmaları halinde “zorla yerinden edilme gibi iğrenç bir suça ortak olacaklarını” söyledi ve “Washington onları tuzağa düşürmeye çalıştığı” uyarısında bulundu.
Ensarullah lideri, Trump'ın planına karşı geniş Arap ve uluslararası mutabakattan yararlanmanın, birleşmenin ve ABD tarafından araç olarak kullanılma girişimlerine direnmenin gerekliliğini vurguladı.
Ayrıca, tüm tarafları Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaya ve planı reddetme konusunda tereddütsüz bir duruş sergilemeye çağırdı; aksi takdirde bunun “büyük bir ihanet” anlamına geleceğini ifade etti.
Seyyid el-Husi'ye “Trump'ın planının onaylanması bölge için korkunç sonuçlar doğuracaktır.” dedi.
Yemen Filistin halkını desteklemeye devam ediyor
Seyyid el-Husi, Yemen'in bu plana ilişkin tutumuyla ilgili olarak, Yemen'in “Filistin halkını ve Direniş savaşçılarını destekleme ve mümkün olan her şekilde yanlarında durma konusunda kararlı ve ilkeli” olduğunu belirtti.
İsrail'in yardım, temel ekipman ve çadırların girişini engelleyerek ateşkes anlaşmasının gerekliliklerine henüz uymadığını belirten el-Husi, işgal varlığının “tüm hakları hiçe sayan ve esirleri serbest bırakmazsa Direniş'i cehennemle tehdit eden aldatıcı garantör ve soytarı” olarak tanımladığı Trump'ın teşvikiyle anlaşmayı ihlal ettiğini kaydetti.
Yemenli lider, ABD'nin “iptal yerine ertelemeye başvurabileceği” için her türlü pazarlık ya da uzlaşmaya karşı uyardı. Trump'ın tehditlerine yanıt olarak da “Cehennem seni ve senin gibileri bekliyor; zalimler, suçlular ve küstahlar” dedi.
Zorbalık karşısında Arap ve İslami duruşun “güçlü, açık ve net” olması gerektiğini vurgulayan Seyyid el-Husi, “düşman, esirlerini saldırganlık ve tehdit diliyle geri alamayacağı için bölgenin büyük bir krizle karşı karşıya kalabileceği” uyarısında bulundu.
Yemen Gazze'ye yönelik her türlü saldırıya askeri karşılık verecektir
Bu bağlamda Ensarullah lideri, cumartesi günü, öncesinde ya da sonrasında Gazze'ye bir saldırı başlatmaları halinde Yemen'in hem İsrail hem de ABD'ye karşı derhal askeri eyleme geçeceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Yemen Silahlı Kuvvetleri'ni herhangi bir Amerikan saldırısına karşı tam hazırlıklı olmaya çağırdı.
“Hem İsrail hem de Amerikan düşmanlarını vurmakta tereddüt etmeyeceğiz ve anlaşmanın uygulanmasını yakından izleyeceğiz” dedi.
Yemenli lider, cuma günü Yemen halkının milyonluk bir gösteriyle İsrail ve ABD'ye bir uyarı mesajı göndereceğini ve onları anlaşmadan dönmemeleri konusunda uyaracağını söyledi.
Seyyid el-Husi konuşmasının sonunda, Yemen'in uyanık kalacağını ve Filistin'deki direniş savaşçıları ve Direniş Ekseni ile sürekli koordinasyon halinde olacağını bir kez daha teyit etti.
Onlara doğrudan hitap ederek, “Yalnız değilsiniz. Filistin özgürleşene ve bu şeytani, geçersiz planlar bozulana kadar yanınızdayız ve yanınızda kalacağız” dedi.