YDF- İsrail Savunma Bakanı Israel Katz İsrail ordusuna, direniş gruplarını hedef alma bahanesiyle Filistinli topluluklara yönelik baskılarını yoğunlaştırarak Batı Şeria'nın bazı bölgelerindeki işgalini genişletme emri verdi.
Karar, geçtiğimiz perşembe günü Tel Aviv yakınlarında otobüslerde meydana gelen ve İsrailli yetkililerin “saldırı girişimi” olarak nitelendirdiği patlamaların ardından geldi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu orduya, Batı Şeria'daki operasyonları artırma talimatı vererek on binlerce Filistinlinin mülteci kamplarındaki evlerinden zorla çıkarılmasına neden olan geniş çaplı bir saldırı başlattı. Evler ve hayati önem taşıyan altyapı yıkıldıkça tüm mahalleler yerle bir oldu ve insani kriz derinleşti.
Savunma Bakanı Israel Katz pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin direniş gruplarını dağıtmak amacıyla Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarına yönelik saldırılarını genişleteceğini duyurdu. Katz, 40 bin Filistinlinin bu kamplardan çıkarıldığını doğruladı.
Tanklar Cenin'e giriyor
El-Meyadin’in bildirdine göre, İsrail 20 yılı aşkın bir süredir ilk kez tanklarını Cenin'e konuşlandırarak Batı Şeria'nın kuzeyindeki askeri varlığını ve işgalini tırmandırıyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, eylemi kınayarak, “Bu, istikrara ya da sükunete yol açmayacak tehlikeli bir İsrail tırmanışıdır ve bu tehlikeli tırmanış konusunda uyarıyoruz” uyarısında bulundu.
Katz, askeri saldırıya ek olarak, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı UNRWA'ya mülteci kamplarındaki insani yardım faaliyetlerini durdurma talimatı verildiğini ve yerinden edilmiş Filistinlilere yönelik hayati önem taşıyan yardımların fiilen kesildiğini duyurdu.
Ateşkes Tehlikede
Bu son tırmanış, Gazze'de Hamas ile İsrail arasında, İsrail’in sistematik ihlallerine rağmen 19 Ocak'tan bu yana büyük ölçüde devam eden kırılgan ateşkesin ortasında meydana geldi.
Hamas bugün erken saatlerde bir açıklama yayınlayarak, İsrail'in altı İsrailli rehine karşılığında Cumartesi günü serbest bırakılması gereken yüzlerce Filistinli tutsağın serbest bırakılmasını erteleme kararını şiddetle kınadığını ifade etti.
Hamas ayrıca, İsrail'in “serbest bırakma törenlerinin aşağılayıcı olduğu” iddiasını, anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerinden kaçmaya yönelik sahte bir bahane olarak değerlendirdi.
Hareket, iddiaların aksine, törenlerin serbest bırakılan esirlere saygı ve haysiyet çerçevesinde gerçekleştirildiğini kaydetti.
“Asıl aşağılanma, tutsaklarımızın serbest bırakılmaları sırasında maruz kaldıkları kötü muamelede yatıyor” diyen Hamas, İsrail gözetimindeki son anlarına kadar tutuklulara uygulanan fiziksel istismar, kasıtlı aşağılama ve ağır koşullara ilişkin raporları hatırlattı.
Hamas’ın bildirdiğine göre, Filistinli tutsaklar genellikle kelepçeli ve gözleri bağlı olarak serbest bırakılıyor ve aileleri, onları evlerinde karşılamak için halka açık kutlamalar yapmamaları konusunda tehdit ediliyor.