Her 3 İsrailli aileden 1'i yoksul

27 Şubat 2025

İsrail'deki ailelerin üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını söyleyen İsrailli bir STK, her hafta 12 bin gıda sepeti dağıttığını belirtti.

YDH- “Zor durumdaki” ailelere her hafta binlerce gıda sepeti dağıtan bir “hayır kurumu” olan Yad Ezra v'Shulamit'e göre, İsrail'deki ailelerin üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

1988 yılında kurulan kuruluş, işgal altındaki topraklarda 93 dağıtım noktası aracılığıyla faaliyet göstererek her hafta 12 bin gıda sepeti dağıtmakta.

Söz konusu teşkilatın temsilcisi Shimona Geffen, kuruluşun herkesin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını söyledi.

Yardım için başvuran ihtiyaç sahiplerinin, yardım ulaştırılmadan önce uygun olup olmadıklarının tespit edildiğini belirten Geffen, “Başvuru formunu aldıktan sonra, bu kişilerin hangi nedenlerle gıdaya ihtiyaç duyduklarının belirlendiğini” ifade etti.

Yad Ezra v'Shulamit'in çalışmaları gıda dağıtımının yanı sıra giysi, okul malzemeleri ve düğünlere desteği de kapsamakta. Geffen, “İsrail genelinde pek çok ailenin can simidiyiz” dedi.

Yardım talebinin tatil sezonunda önemli ölçüde arttığı bildirildi. Geffen, “Bayramlarda 60 binden fazla gıda sepeti dağıtıyoruz” dedi ve bu sayının mevcut bağışlara bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

İstatistiklerin geçtiğimiz birkaç ay içinde ciddi şekilde değiştiği bildirildi.

İsrailli insani yardım kuruluşu Latet Aralık 2024'te, İsraillilerin dörtte birinin yoksullukla boğuştuğunu ve yaklaşık bir milyon kişinin temel aidatlarını ve faturalarını ödemekte güçlük çektiğini açıklamıştı.

Latet'e göre, 678 bin 200 aile (%22,3) ve 2 milyon 756 bin birey (%28,7) yoksullukla mücadele ederken, bunların 1 milyon 240 bini (%39,6) çocuktu.

Latet, geçtiğimiz yıl İsrailli destek alanların %65'inin ve genel halkın %32,1'inin ekonomik durumunun kötüleştiğini tespit etmişti.

Ayrıca, yardım alan ailelerdeki çocukların savaştan önemli ölçüde etkilendiği belirtilmişti.

Yaşlılara gelince, hükümet tarafından desteklenenlerin %52,6'sı ciddi yoksulluk çekerken, üçte birinden fazlasının (%34,8) da ciddi gıda güvensizliği yaşadığı açıklanmıştı.

Ayrıca, destek alanların %84,8'inin enerji sıkıntısı çektiği, %68,6'sının ruh sağlıklarının kötü olduğunu bildirilmişti. %70,8'inin gerekli ilaçları ve tıbbi tedaviyi almaktan vazgeçmekte oldukları söylenmişti. Desteklenen ailelerin, aylık harcamalarının ortalama gelirlerinden 1,7 kat daha fazla olduğu ifade edilmişti.

Bu arada, gıda yardım kuruluşlarının %94,2'si savaştan kaynaklanan ihtiyaçları karşılamak için devlet desteği alamadığını ve %70,9'u bağışlarda azalma olduğunu bildirmişti.