YDH - Axios portalı, İsrail ve ABD'nin, Lübnan ordusunun bölgeyi kontrol altına alana kadar İsrail askeri varlığının haftalarca veya aylarca sürmesi konusunda mutabık kaldığını bildirdi.
Sitede yer alan haberde, Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un liderliğinin, Lübnan'daki durumu iyileştirmek için tarihi bir fırsat sunduğu ifade edildi.
Sitenin Washington'daki yetkililere dayandırdığı haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'a yönelik 95 milyon dolarlık askeri yardım üzerindeki dondurma kararını kaldırdı.
Bu yardımın, Hizbullah'ı zayıflatma ve nüfuzunu azaltma, aynı zamanda İsrail ile ateşkesin devamını sağlama stratejisinin bir parçası olduğu belirtildi.
İsmi belirtilmeyen bir Amerikalı yetkili, Axios’a yaptığı açıklamada, Lübnan ordusunun ilk kez Güney Lübnan'da Hizbullah'ın kontrolündeki bölgelere girdiğini söyledi.
Yetkili, ordunun Hizbullah'ın altyapısını tahrip ettiğini ve örgüte ait mühimmat depolarına el koyduğunu iddia etti. Ayrıca, ABD öncülüğündeki ateşkesi izleme mekanizmasının Lübnan'da iyi çalıştığını belirtti.
Ancak, bu komite, uzatılan çekilme süresinin 18 Şubat'ta sona ermesinden bu yana herhangi bir toplantı yapmadı.
Diğer yandan ateşkes anlaşmasını destekleyen ülkelerdeki ilgili kaynaklar*, el-Ahbar* gazetesine İsraillilerin Amerikalılara ve Fransızlara, Lübnan ordusunun "sınırı kontrol edemeyeceğine" dair inançlarını dile getirdiklerini aktardı.
Bu durumun, "yerleşim yerlerinin güvenliğini sağlamak için alternatifler düşünmeye sevk ettiği" belirtildi.
Söz konusu alternatifler arasında "yedinci madde kapsamında yeni bir uluslararası güç konuşlandırmak için baskı yapmak" da yer alıyor.
Bu arada, bir İsrail birliği, dün Ayta eş-Şaab (Bint Cubeyl ilçesi) kırsalındaki el-Hadeb tepesine girdi. İsrail güçlerinin geçtiğimiz aylarda düşman Rahib mevzisinin karşısında inşa ettiği duvarın yanında kazı ve beton dökme çalışmaları yaptığı belirtildi.
Birlik, Lübnan ordusuna ait Ruveysat el-Hadeb merkezinin ortasından geçti.
Bu merkez, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetleyen komitenin izni olmadığı için ordunun geri dönmediği dokuz sınır merkezinden biri.
Ateşkesin ardından ilk 60 günlük sürenin sonunda, ordu birlikleri Rveysat el-Hadeb'e ulaştı, ancak İsrail tarafından ateşe maruz kalınca geri çekilmek zorunda kaldı.
Komiteye, İsrail tarafından, ordunun el-Hadeb'e ve ayrıca Dahira ve Gabayin'deki (Dahira el-Fevka), Ramiye ile Marun er-Ras arasındaki Cebel Blat, Markaba'daki gözetleme merkezi, Aytarun, Kefr Kila, Serda ve Tel el-Hamöams'teki Cel ed-Deyr merkezlerine dönmesine izin verilmediği bildirildi.
Gazeteye konuşan bir görgü tanığına göre, işgal edilen alanlar günden güne genişleyerek batı, orta ve doğu sektörlerinde on kilometreye ulaştı.
Bu alan, Labbune, Cebel Balat, Cel ed-Deyr, Devavir ve Hamöams'teki beş noktada kurulan yeni askeri merkezlerin alanı.
Ancak, Kefr Kila ve Adeyse'den Dahira el-Fevka, Marun er-Ras, Rişa havzası ve Bustan kırsalındaki Vadi el-Alik'e kadar olan tampon bölgeler hesaba katılırsa bu alan artıyor.
Lübnan'ın 2006'dan beri çekincesi olan 13 nokta ve İsrail'in Mavi Hat ile teknik çit arasında ihlal ettiği 17 nokta da eklenirse alan iki katına çıkıyor.
Bu da İsrail'in sınır boyunca Lübnan tarafında bir tampon bölge oluşturduğu anlamına geliyor.
İsrail, Hermel'e kadar uzanan suikastlarını yoğunlaştırarak, kendisine hareket ve hedef alma özgürlüğü tanıdı.
Bunun son örneği, Reşknanay kasabasında bir araca insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği ve Hizbullah'ın yasını tuttuğu Hıdır Haşim'in şehit olmasına yol açan saldırı oldu.