Suriye sahilinde savaş kapıda

07 Mart 2025

Suriye'nin sahil bölgelerinde, HTŞ rejimine bağlı militanların ihlalleri ve silahlı grupların saldırıları, mezhep temelli bir savaşı önceledi. Tartus ve Lazkiye'de HTŞ militanlarıyla silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşanırken, rejim karşıtı protestolar şiddetle bastırılıyor.

YDH - Suriye sahili, HTŞ rejimine bağlı unsurların ihlalleri ve silahlı grupların HTŞ militanlarına yönelik ani saldırılarıyla hızla mezhep temelli, kanlı bir iç savaşa doğru sürükleniyor.

Görüntüler, bu saldırılarda çok sayıda HTŞ militanının öldüğünü gösteriyor. Bu gelişmeler, rejime karşı savaşmayı hedefleyen birçok grubun ortaya çıktığı bir dönemde yaşanıyor.

Bu grupların en dikkat çekenleri, Sahil Kalkanı Tugayı ve eski bir Suriye ordusu generalinin imzasını taşıyan Suriye'yi Kurtarma Askeri Konseyi oldu.

Suriye sahil bölgelerinde (Tartus ve Lazkiye illeri) yaşananlar sürpriz değil. Köylerde ve bazı şehir merkezlerinde gerçekleştirilen baskınlar, özellikle Lazkiye'deki el-Datur semtinde yaşananlar, kamu mallarına zarar verilmesi ve ölenlerin ailelerinin taziyelerini kurmalarının engellenmesi gibi olaylar gerilimi tırmandırmıştı.

Fakat yeni saldırılar, bu eylemlerin dikkatli bir hazırlık ve planlama sonucu gerçekleştirildiğini gösteriyor. Saldırılar, eş zamanlı olarak birden fazla noktada gerçekleşti.

En dikkat çekici olanı, Lazkiye-Tartus yolu üzerindeki Beyt Aana köyü yakınlarında bir HTŞ konvoyuna düzenlenen saldırıydı.

Bu saldırıda çok sayıda HTŞ milisi öldü veya yaralandı. Ayrıca, Ceble şehrindeki kontrol noktaları ve askeri okul da hedef alındı.

Lazkiye kırsalında HTŞ güçlerinin helikopterler ve topçu kullanarak şiddetli bir şekilde karşılık verdiği saldırılar; Tartus, Ceble ve Şam'ın bazı bölgelerinde (el-Mezze) protestolarla aynı zamana denk geldi.

Görüntüler, HTŞ militanlarının protestoları dağıtmak için gerçek mermi kullandığını gösteriyor. Aynı zamanda, birçok kamu binası ateşe verildi ve tahrip edildi.

Bu protestolar, Suriye'deki Alevi toplumunu temsil ettiğini iddia eden ve yakın zamanda kurulan Suriye ve Diaspora Yüksek Alevi İslam Meclisinin bir Facebook sayfasının, devam eden güvenlik operasyonlarına ve ihlallere karşı barışçıl protesto çağrısı yapmasının ardından gerçekleşti.

Meclis tarafından yayımlanan bildiride şu ifadeler yer aldı: "Rejimin düşüşünden bu yana, zayıflıktan değil, vatanımıza ve toplumsal barışa olan inancımızdan dolayı ihtiyatlı davrandık ve itidal gösterdik. Defalarca arananlar listesinin teslim edilmesini ve ileri gelenlerin arama operasyonlarına katılmasına izin verilmesini talep ettik, ancak taleplerimiz görmezden gelindi ve oyalandık."

Bildiride ayrıca şunlar kaydedildi: "Unsurların kontrolden çıkması, masumların mülklerine zarar verilmesi ve mezhepçi ifadelerin alenen kullanılmasıyla sonuçlandı. Bu durum, sesli ve görüntülü kayıtlarla belgelendi. Aynı zamanda, sivillerin ve çocukların bile kurtulamadığı sindirme ve öldürme kampanyaları yürütüldü."

Meclis, "Suriye sahilinin evlatlarını, Ceble köylerindeki halkınıza destek olmak ve zulme karşı haklı sesi yükseltmek için meydanlarda barışçıl bir şekilde toplanmaya" çağırdı ve "Güçlü bir şekilde protesto edin, ancak akıllıca davranın. Sadece ulusal sloganlar atın ve mülklere dokunmayın. Biz halkımızı korumak istiyoruz," ifadelerini kullandı.

Olayların tırmanmasıyla birlikte, Rus savaş uçaklarının bölge üzerinde alçak irtifada yoğun bir şekilde uçuş yapması dikkat çekti.

Bu durum, Moskova'nın hâlâ bölgede olduğunu ve olayları yakından takip ettiğini gösteren doğrudan bir mesaj olarak algılandı.

Saldırıların başlamasıyla birlikte, sosyal medya kullanıcıları, Sahil Kalkanı Tugayında komutan olan Mikdad Fetiha adlı bir kişinin "sıfır saati" ilan ettiği ve "Colani'nin teröristlerini ve çetelerini tüm Suriye sahilinden çıkarma" amacını taşıyan bir plan hakkında konuştuğu video ve ses kayıtlarını paylaştı.

Fetiha, başka bir kayıtta ise Humus da dâhil olmak üzere tüm cephelerde ayaklanma çağrısında bulundu.

Buna ek olarak, aktivistler, Suriye'yi Kurtarma Askeri Konseyi’nin kuruluşunu ilan eden yazılı bir bildiri yayımladı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Ülkemizi dış güçlerin desteğiyle ele geçiren ve şu anda herhangi bir yasal veya anayasal dayanağı olmaksızın fiili bir politika izleyen aşırılık yanlısı cihatçı terörün, vatanı ve vatandaşları koruyamaması, güvenlik, ekonomik ve insani durumun ülke tarihinde eşi görülmemiş seviyelere gerilemesi ve topraklarımızın dış güçler tarafından işgal edilmesi üzerine, biz, Suriye Ulusal Silahlı Kuvvetleri, Suriye'yi Kurtarma Askeri Konseyi'nin kuruluşunu ilan ediyoruz."

Korgeneral Gıyas Süleyman Dala tarafından imzalanan bildiride, "Suriye topraklarının işgalci ve terörist güçlerden tamamen kurtarılması", "mevcut rejimin devrilmesi ve baskıcı, mezhepçi aygıtlarının dağıtılması", "Suriye vatandaşlarının can ve mallarının korunması", "devlet kurumlarının ulusal ve demokratik temeller üzerine yeniden inşa edilmesi" ve "mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmeleri için koşulların hazırlanması" gibi bir dizi hedef belirlendi.

Bildiride, "İnsan haklarına saygı duyan ve tüm vatandaşlarına adalet ve eşitlik sağlayan, birleşik ve egemen bir Suriye devleti" kurulması vadedildi ve tüm bölgelerden, mezheplerden ve etnik kökenlerden Suriyeliler bu konseye katılmaya davet edildi.

Buna karşılık, HTŞ rejimine bağlı Lazkiye İl Genel Güvenlik Müdürü Albay Mustafa Knifati şu açıklamayı yaptı: "Önceden planlanmış ve hazırlanmış bir saldırı kapsamında, Esed milislerinin kalıntıları olan çeşitli gruplar, Ceble bölgesinde ve kırsalında bulunan noktalarımıza ve kontrol noktalarımıza saldırdı ve birçok devriyemizi hedef aldı. Bu saldırılar sonucunda güçlerimizden birçok şehit ve yaralı var."

Knifati, "Hükümet binaları, kamu malları ve hatta özel mülkler bile Esed milislerinin saldırısından kurtulamadı. Cebla şehri ve çevresindeki kamu tesislerini tahrip ettiler," diye ekledi.

Knifati, "(Biz) vilayetteki güçlerimizi tamamen alarma geçirdik ve Ceble kırsalındaki saldırılarını püskürtmeyi başardık. Şehir içinde onlarla çatışmalar devam ediyor," dedi ve "Diğer illerden gelen çok sayıda güvenlik gücü takviyesi ulaştı. Ayrıca, Savunma Bakanlığı'ndan askeri takviyeler getirildi," (kendilerini fesheden ve yeni bir savunma bakanlığı kuran gruplara atıfta bulunarak) ifadelerini kullandı.

Nitekim, sosyal medya paylaşımlarında, Muhammed el-Casim (Ebu Amşe) liderliğindeki konvoyların ulaştığı görülürken, diğer paylaşımlarda ise insansız hava araçlarını içeren büyük askeri takviyelerin geldiği belirtildi.