HTŞ rejiminin hazırladığı anayasa taslağında neler var?

13 Mart 2025

Suriye'de HTŞ militanlarının sahil bölgesinde gerçekleştirdiği katliamın ardından, bölge halkı kayıplarının yasını tutarken, basına sızdırılan anayasa taslağı tartışmalara yol açtı. Taslak, şeriatı temel yasa kaynağı olarak belirlerken, Colani'ye geniş yetkiler tanıyor.

YDH - Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin basına sızan yeni anayasa taslağı tartışmalara yol açtı. Uzman bir komite tarafından hazırlandığı ve kendini cumhurbaşkanı olarak atayan HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani'ye (şimdiki adıyla Ahmed Şaraa) sunulduğu belirtilen taslak, Colani'in onayından sonra resmi olarak yayımlanacak.

Taslak, 43 maddeden oluşuyor, ancak 38 maddesi kamuoyuyla paylaşıldı. Sızdırılan maddeler, önceki Suriye anayasalarından eleştirilen bölümleri içeriyor ve hatta bazı noktalarda daha katı hükümler getiriyor.

Taslakta, cumhurbaşkanının Müslüman olması ve İslam fıkhının, yasamanın ana kaynağı olması şart koşuluyor.

El-Cezire'nin sızdırdığı bilgilere göre, taslak cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanıyor.

Cumhurbaşkanı, 27. maddede devletin başı, ordu ve silahlı kuvvetlerin başkomutanı, ülkenin yönetiminden, birliğinden ve toprak bütünlüğünden sorumlu kişi olarak tanımlanıyor.

Ayrıca cumhurbaşkanına, Halk Meclisi üyelerini iki yıllığına atama yetkisi veriliyor.

Üç kırmızı yıldızlı bayrak ülkenin resmi bayrağı kabul edilirken, başbakanlık makamı kaldırılıyor ve cumhurbaşkanı, hükümetin yönetiminden sorumlu hale geliyor. 34. maddede cumhurbaşkanına özel af çıkarma yetkisi de tanınıyor.

Süveyda'da ise Dürzi ileri gelenleri ve şeyhleri, Şeyh Hikmet el-Haceri ve Colani tarafından atanan vali Mustafa el-Bekur'un da katıldığı bir toplantı düzenledi.

Toplantıda, bölge sakinlerinin talepleri sunuldu ve bazı konularda ön mutabakata varıldı.

Varılan mutabakatta, İçişleri Bakanlığı bünyesinde adli kolluk kuvvetlerinin etkinleştirilmesi, firari subay ve erlerin HTŞ rejiminin Savunma Bakanlığı bünyesinde yapılandırılması, çalışanların birikmiş maaşlarının ödenmesi gibi maddeler yer aldı.

Kaynaklar, bu mutabakatın, "Colani'nin siyasi projesine tam entegrasyon olmaksızın, devlet kurumlarının yeniden işler hale getirilmesini" amaçladığını vurguladı.

Colani rejimi, ilk adım olarak, Baas Partisi binasının üniversitenin ana kampüsüne dönüştürülmesi yönünde bir karar çıkardı.

Sahil kentleri ve köylerinde ise silahlı grupların gerçekleştirdiği ve etnik temizlik olarak nitelendirilebilecek saldırıların ardından yas tutuluyor.

Lazkiye Valiliği, siviller ve güvenlik güçlerinin kayıpları için iki günlük bir taziye töreni düzenledi.

Colani tarafından kurulan soruşturma komitesi, Lazkiye'de çalışmalarına başladığını iddia etti. Fakat el-Ahbar gazetesine göre pek çok militanın kırsal köylerde dolaşmaya, yağmacılık yapmaya ve mülkleri ateşe vermeye devam ettiği belirtiliyor.

Bazı medya kuruluşları, bu suçları örtbas etmeye çalışırken, sosyal medyada faillerin suçlarını öven video kayıtları yayılıyor.

Siyasi arenada ise Avrupa Birliği, Colani'nin Brüksel'de düzenlenecek Bağış Konferansına davet edildiği yönündeki haberleri yalanladı.

AB, Suriye'nin sahil bölgesindeki şiddet olaylarından "derin endişe duyduğunu" ifade etti.

Açıklamada, "(eski Cumhurbaşkanı Beşşar) Esed yanlısı milislerin saldırıları" ve "HTŞ'ye bağlı silahlı gruplar tarafından işlendiği iddia edilen, saha infazları da dahil olmak üzere sivillere karşı işlenen korkunç suçlar" kınandı.

Brüksel yaptırımların kaldırılması yönündeki kararın geri alınabileceği konusunda da uyarıda bulundu.

Açıklamada, "suçluların adalete teslim edilmesini sağlamak için hızlı, şeffaf ve tarafsız bir soruşturma yapılması" çağrısında bulunuldu.