YDH- İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü, “Yemen ordusunun İsrail'e yönelik tehdidinin Gazze'deki savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu ve Husilerin bağımsız ve caydırılması zor olduğunu” belirterek, “İsrail'in bunlara karşı koymak için Körfez ülkeleriyle koordinasyon kurmasını” önerdi.
Enstitü, “İsrail Devleti'nin Ulusal Güvenliği: 2025-2026 için Doktrin ve Politika Kılavuzları” başlıklı bir belgede, “İsrail'e yönelik Husi tehdidinin Gazze'deki savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu ve çatışmalar devam ettiği sürece Yemen'den füze saldırılarının da devam edeceğini” belirtti.
Enstitü, bu “tehdidin” Ensarullah’ın Bab el-Mendeb Boğazı’nı kontrol etmelerine ve “uzak bir coğrafi konumdan İsrail'e güç yansıtma kabiliyetlerine” dayandığını belirtti.
Raporda şu ifadeler yer aldı: “Husiler son derece bağımsız ve caydırılmaları zor, bu da Tahran'ın onları kontrol etme kabiliyetini sınırlıyor. Bu nedenle İsrail, bölgesel ve uluslararası bir yanıt geliştirmek için Husi tehdidiyle de karşı karşıya olan Körfez ülkeleriyle koordinasyon içinde olmalıdır.”
Yazı şöyle devam ediyor: “Aynı zamanda, bir güç ve caydırıcılık göstergesi olarak İsrail'in Husilere karşı doğrudan müdahalesi artırılmalıdır.”
Raporda, “İsrail'in çözüm aramasının ve açık tedarik zincirlerine dayandığı göz önüne alındığında deniz ticaretinde herhangi bir kesintiye müsamaha göstermemesinin” önemi vurgulandı.