YDH- Associated Press (AP) tarafından yayınlanan bir haber, Trump yönetiminin, Columbia Üniversitesi'ne akademik bir bölümün liderliğini görevden alma emri vererek uzun süredir devam eden emsalleri göz ardı ettiğini ortaya koydu.
Uzmanlar bu hareketi yaygın olarak akademik özgürlüğe doğrudan bir saldırı ve federal inceleme altındaki diğer üniversitelere bir uyarı olarak gördü.
Hükümet yetkilileri üniversiteye Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika Çalışmaları Bölümü’nü en az beş yıl süreyle “akademik kayyum” altına alması talimatını verdi. Bu direktif, “antisemitizm” suçlamaları nedeniyle geri çekilen 400 milyon dolar da dahil olmak üzere federal fonla bağlantılı çeşitli koşullardan biriydi.
Tarihçi ve Amerikan Üniversite Profesörleri Birliği (AAUP) akademik özgürlük komitesi üyesi Joan Scott, “Bu daha önce duyulmamış türden bir tırmanış” dedi ve ekledi: “ABD'de McCarthy döneminde bile böyle bir şey yapılmamıştı.”
Trump, “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” (DEI) programları gibi konuları hedef alarak, kendi politikalarına uymayan üniversitelere sağlanan federal fonları kesmekle defalarca tehdit etti.
Cuma günü, yönetimi, DEI girişimlerine yönelik baskının bir parçası olarak 52 üniversite hakkında soruşturma başlatarak bu çabayı tırmandırdı.
Ancak Columbia Üniversitesi, geçtiğimiz ilkbaharda bir çadır kampı ile başlayan Filistin yanlısı büyük bir protesto hareketinin başlangıç noktası olduğu için Trump'ın incelemesinin özellikle odak noktası oldu.
Yetkililer Cuma günü üniversite üzerindeki baskıyı artırdı ve Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche, Adalet Bakanlığı'nın Columbia'nın gösterilere katıldıkları için ABD tarafından aranan öğrencileri gizleyip gizlemediğini araştırdığını belirtti.
Trump ve diğer yetkililer protestocuları “Hamas yanlısı” olarak nitelendirdi. Mektupta ayrıca, Columbia'dan kampüste “kimlikleri gizlemek veya başkalarını korkutmak için kullanılan maskeleri yasaklaması, gözden geçirilmiş bir antisemitizm tanımı uygulaması, öğrenciler için mevcut disiplin sürecini ortadan kaldırması ve lisans kabulleri, uluslararası işe alım ve lisansüstü kabul uygulamalarında reform” için bir plan sunması talep edildi.
Amerikan Eğitim Konseyi Başkanı Ted Mitchell, mektubun “kurumsal özerklik ile federal kontrol arasındaki sınırı ortadan kaldırdığını” belirtti.
Trump uzun zamandır elit üniversiteleri küçümsediğini ifade ediyordu ve şimdi agresif bir şekilde federal kontrolü öne sürüyor.
Hükümet, fonları kesme yetkisini nadiren kullandı ancak Trump yönetiminin Pazartesi günü 60 üniversiteye gönderdiği mektupta, “Yahudi öğrenciler için kampüs güvenliğini artırmamaları halinde mali desteği kaybedebilecekleri uyarısında” bulunuldu.
Genellikle mali veya siyasi istikrarsızlık durumlarında uygulanan ve nadiren başvurulan bir tedbir olan akademik kayyumluk, bir departmanı harici bir yöneticinin gözetimine vermekte.
Mektupta Columbia'da kontrolü kimin üstleneceği belirtilmedi, ancak AAUP'den Scott, bölümün İsrail konusundaki eleştirel duruşu nedeniyle hedef alındığını öne sürdü. Bu arada, ülke çapındaki üniversite liderleri alarma geçmiş durumda. Amerikan Eğitim Konseyi'nden Mitchell, üniversite rektörlerinin yönetimin talepleri karşısında “dehşete düştüklerini” söyledi.
“Kırmızı ya da mavi eyaletlerde olmaları ya da dini ya da mezhepsel kurumlar olmaları fark etmez. Bu hükümetin görevi değildir” dedi.
Bazı öğretim üyeleri ve ifade özgürlüğü grupları mektubu kınadı.