YDH- New York Times’a (NYT) göre, Suudi Arabistan’daki ev işçiliği sektöründe, Doğu Afrikalı kadınlar yıllardır benzeri görülmemiş istismar ve kötü muameleye tabi tutuluyor.
NYT tarafından yayınlanan bir araştırma raporu, Suudi Arabistan'daki Doğu Afrikalı ev işçilerinin karşılaştığı ağır ve yaygın insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.
Rapor, Suudi Arabistan'daki işverenleri tarafından sıklıkla fiziksel, cinsel ve psikolojik istismara maruz kalan ve bazı vakalar trajik bir şekilde ölümle sonuçlanan Kenyalı ve Ugandalı kadınların deneyimlerini detaylandırıyor.
Kadınlar, yetersiz koşullar, düşük ücretler, zorbalık ve istismar gibi durumlarla karşı karşıya kalıyorlar. Birçok işçi, ölüm, ağır yaralanmalar ve diğer kötü muamelelerden sonra geri dönüyor ya da hiç dönmüyor.
Suudi Arabistan, Doğu Afrika'dan gelen düşük ücretli işçiler için bir pazar olarak önem taşırken, Suudi hükümeti ve ülkedeki güçlü işçi işe alım ajanslarının bu durumu sürdürdüğü ve işçilerle ilgili ciddiyetle ilgilenmediği belirtiliyor.
Bu kadınlar genellikle düşük ücretler için çalışırken, bazen de hayatta kalmak için çok zor koşullara katlanmak zorunda kalıyorlar.
Ayrıca, bazı devlet yetkililerinin ve ajans sahiplerinin istismarı engellemek için etkili bir adım atmadığı ve bu durumun giderek daha fazla yayılmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Birçok kadın, Suudi patronlarından taciz, dövülme, açlık ve cinsel saldırılara uğradıklarını bildiriyor.
Feith Shimila Murunga, patronunun kendisine sarkıntılık ettiğini ve tecavüz ettiğini dile getirirken, Mary Wanjiru Nyambura ise balkondan atıldığını belirtiyor.
Winfridah Kwamboka, Suudi Arabistan’a gittiğinden beri bir kez bile evine dönmeye cesaret edemediğini söylüyor.
Bu tür vakalar, yalnızca Suudi Arabistan’daki işçilerin maruz kaldığı istismarı değil, aynı zamanda uluslararası göçmen işçi sistemindeki yetersizlikleri de gözler önüne seriyor.
Son beş yılda, en az 274 Kenyalı işçi Suudi Arabistan’da hayatını kaybetti. Bunların çoğu kadın.
Otopsi raporları, genellikle şüpheli ölümlerle ilgili belirsiz açıklamalarla dolu.
Kadınların ölüm nedenleri bazen "doğal ölüm" ya da "beyin ölümü" olarak tanımlanıyor, ancak ölümler genellikle şiddetli travmalar veya elektrik çarpmalarından kaynaklanıyor.
Bununla birlikte, ölümlerle ilgili veriler çoğunlukla çelişkili ve hükümetler tarafından yeterince araştırılmıyor.
Kenya, Uganda ve diğer Doğu Afrika ülkeleri, Suudi Arabistan’a işçi göndermekten büyük ekonomik fayda sağlıyor.
İşçi dövizleri, bu ülkeler için önemli bir gelir kaynağı. Ancak, bu faydalar, kadınların güvenliğini hiçe sayarak sağlanıyor.
Kenya ve Uganda’daki bazı üst düzey politikacılar ve iş insanları, Suudi Arabistan’a işçi gönderen ajanslara yatırım yapıyorlar.
Hükümetler ise, işçi hakları ve güvenlik konusunda reform yapmaktansa, Suudi Arabistan ile işçi göndermeye devam ediyor.
Kenya ve Uganda hükümetlerinin, kadın işçilerin haklarını koruma noktasında ne kadar etkili olduğu büyük bir soru işareti.
Suudi Arabistan’a işçi gönderilmesi konusunda teşvikler mevcutken, istismara uğrayan işçilerin geri dönmesi sonrasında gerekli önlemler alınmıyor.
Bazı ajanslar, işçilerin uğradığı kötü muamele hakkında soruşturma açmak yerine, yaşananları görmezden geliyor.
İşçilerin, işverenleri tarafından işten ayrılmaları veya ülkeye geri dönmeleri engelleniyor.
Pasaportlarının ellerinden alındığı, zorla çalıştırıldıkları ve kötü muameleye tabi tutuldukları rapor ediliyor.
Birçok işçi, Suudi Arabistan’da pasaportlarına el konuldukları için ülkeden çıkmakta zorlanıyor ve başka bir alternatifleri olmuyor.
Uluslararası insan hakları grupları, bu durumu uzun yıllardır dile getirmeye çalışıyor. Ancak Suudi Arabistan'daki mevcut iş yasaları ve personel ajanslarının güçlü bağları, bu sorunun çözülmesini engelliyor.
Birçok Afrika ülkesi, Suudi Arabistan’la anlaşmalar yaparak, işçilerin haklarını koruma konusunda adım atmakta yetersiz kalıyor.
Uganda ve Kenya hükümetlerinin de aynı şekilde işçi haklarını savunmadığı ve menfaatlerini gözettiği görülüyor.