YDH - Ensarullah lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi, Yemen Silahlı Kuvvetlerinin bu ay içinde toplam 78 operasyon gerçekleştirdiğini ve bu operasyonlarda 171 balistik, güdümlü ve hipersonik füze ile insansız hava araçları (İHA) kullandığını duyurdu.
Husi, bugün yaptığı konuşmada, bu operasyonların 33'ünün, 122 füze ve İHA kullanılarak uçak gemisi Truman ve ona eşlik eden deniz araçlarını hedef aldığını belirtti.
Bu saldırıların, Truman'ın Kızıldeniz'deki rolünü "neredeyse tamamen etkisiz hâle getirdiğini" ve ABD'yi başka bir uçak gemisi getirmeye zorladığını ifade etti.
Husi, "Uçak gemisi Truman'ın yaptığı şey, öncelikle savunma amaçlı bir hâl aldı ve operasyonlarımız karşısında zar zor kendini savunuyor," diyerek, "düşman ABD'nin İsrail deniz trafiğini güvence altına alma konusunda başarısız olduğunu" vurguladı.
Husi, başka bir uçak gemisinin getirilmesinin Truman'ın ABD hedeflerine ulaşmadığının kanıtı olduğunu kaydederek, Kızıldeniz'de ABD'ye ait dinleme, yakıt ikmali ve savaş uçaklarını hedef alan 4 operasyonun Kudüs füzeleriyle gerçekleştirildiğini açıkladı.
Ayrıca, hayalet uçakları da içeren 11'den fazla ABD uçağına karşı koyma ve engelleme operasyonu yapıldığını ve bu operasyonların birçok girişimi başarısızlığa uğrattığını belirtti.
Husi, işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik 30 füze ve İHA ile 26 operasyon gerçekleştirildiğini de sözlerine ekledi.
Husi, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırısının "her zaman Yemen güçlerinin gücünü ve kapasitesini artırmaya katkıda bulunduğunu" vurgulayarak, "Yemen'in Filistin halkına verdiği desteğin, dünyanın kabul ettiği doğru yön olduğunu" söyledi.
Husi, "ABD'nin başarısızlığı saldırının büyüklüğüyle orantılı olduğu ölçüde, zaferin büyüklüğü de büyük, muazzam ve önemli olacaktır," dedi.
Husi, "ABD düşmanının bu ay içinde Yemen vilayetlerine 900'den fazla hava saldırısı düzenlediğini, ancak hedeflerine ulaşamadığını" da sözlerine ekledi.
Husi, konuşmasında Lübnan'daki duruma da değinerek, "düşman İsrail'in Lübnan üzerinde tam kontrol kurmayı ve ülkenin tamamen kendisine tabi ve açık hâle gelmesini arzuladığını" belirtti.
Husi, "Düşman İsrail şu anda Litani Nehri'ni yağmalamaya başlamak istiyor ve açık, saldırgan emelleri ve eğilimleri var. Bu, gerçek bir tehlike ve tehdit oluşturuyor," ifadesini kullandı.
Bu bağlamda Husi, Hizbullah'ın "Lübnan'ı kurtarmak için meşru hakları çerçevesinde en büyük rolü oynaması" gerektiğini dile getirdi.
Husi, "Lübnan'da direniş seçeneğini kaybetmenin tehlikesine" dikkat çekerek, bunun "Lübnan'ın işgali ve özgürlük ile bağımsızlığın kaybı şeklinde büyük bir cezaya yol açabileceği" uyarısında bulundu.
Husi, Lübnan'daki doğru ulusal önceliğin "İsrail'i işgal altındaki Lübnan topraklarından çıkarma, saldırılarını durdurma ve güney Lübnan'da yıktıklarını yeniden inşa etmeye zorlama" yönünde çalışmak olduğunu belirtti.
Husi, "Lübnan'ın önceliklerini görmezden gelmenin ve direnişin silahlarını teslim etme talebiyle düşman İsrail'in önceliklerini benimsemeye yönelmenin tehlikesine" karşı uyardı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının artmasıyla birlikte Ensarullah lideri, düşmanın Refah şehrini tamamen işgal etme girişimine karşı uyararak, bunun "Mısır'ın ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit ve İsrail-Mısır anlaşmasının ihlali" anlamına geldiğini vurguladı.
Esir takası konusuna ilişkin olarak Husi, "Siyonist esirlerin serbest bırakılması, sürekli çağrılarına rağmen düşman hükümetinin ilgisini çekmiyor," dedi.
Husi, "Düşman İsrail, ABD ile birlikte bu konuyu aşmaya veya esirleri bir esir takası anlaşması olmadan serbest bırakmaya çalışıyor ve Filistin halkına, daha önce üzerinde anlaşmaya varılanlara uymadan esirleri serbest bırakması için şantaj yapmaya çalışıyor," ifadelerini kullandı.