YDH- Biden yönetiminin üst düzey yetkililerinden Barbara Leaf, Beşşar Esed yönetiminin devrilmesinden sadece 10 gün sonra HTŞ rejimi lideri Colani (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) ile görüşen ilk Batılı yetkililerden biri oldu.
Leaf, İsrail'in “N12” haber kanalına verdiği röportajda, Colani’nin İsrail’e yönelik “tutumunu” ilk kez anlattı. Görüşmeye ilişkin detayları paylaşan Leaf, "Şaraa, Suriye topraklarından hiçbir gücün İsrail’e tehdit oluşturmasına izin vermeyeceğine söz verdi. İsrail'e yaklaşımı son derece gerçekçi ve diğer komşu ülkelerle eşit düzeydeydi" dedi.
Barbara Leaf, Colani’nin, Esed döneminde “İsrail'in yaşadığı güvenlik endişelerini” anladığını, ancak “kendi yönetiminde Suriye topraklarının Hizbullah veya İran gibi aktörler tarafından İsrail’e karşı kullanılmasına asla izin vermeyeceğini açıkça ifade ettiğini” belirtti.
Leaf ayrıca, Colani’nin “tüm bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmaya istekli olduğunu ve İsrail ile Suriye arasında yeni bir dönemin başlayabileceğine dair umut verdiğini” söyledi.
Son günlerde Reuters ve Bloomberg haber ajansları, Colani’nin "doğru koşullar sağlanırsa İbrahim Anlaşmaları’na katılmaya hazır olduğunu ve Suriye'nin İsrail için tehdit oluşturmayacağını taahhüt ettiğini” bildirmişti.
Colani’nin, ABD Başkanı Trump’a gönderdiği mektupta da “Suriye'nin hiçbir ülkeye tehdit teşkil etmeyeceği ve ekonomik yaptırımların hafifletilmesi için gerekli birçok şartı yerine getirdiği” ifade edildi.
N12’ye göre, Colani’nin “öncelikleri arasında” yönetiminin iç istikrarını sağlamak ve savaşla harap olmuş ülkenin kötü ekonomik durumunu iyileştirmek bulunuyor.
Bu kapsamda ABD’den yaptırımların hafifletilmesini talep eden Colani, buna yönelik adımlar atmaya da “istekli” olduğunu belirtti. Biden yönetimi de yeni yönetimle birlikte geçici bir süre için ekonomik yaptırımları hafifletmişti.
Bununla birlikte, Leaf, Colani’nin geçmişte terör örgütleriyle bağlantılı olması sebebiyle duyulan şüpheleri de dile getirdi. Ancak doğrudan görüşmelerde “Colani’nin samimiyeti ve pragmatizmi ile Amerikan yetkililerini etkilediğini” söyledi. Yine de Leaf "bu konuda kesin bir hükme varmak için henüz erken" diyerek “temkinli” bir yaklaşım sergiledi.
Colani ile yapılan görüşmede, Suriye'nin İbrahim Anlaşmaları’na katılımı ya da Filistin meselesinin doğrudan gündeme gelmediğini söyleyen Leaf, “ancak Colani, ABD’den İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk yapmasını ve İsrail’in Suriye üzerindeki hava saldırılarını durdurmasını istedi.” dedi. Ayrıca, “Golan Tepeleri'nden çekilme konusunun da müzakere edilebileceğini belirtti, ancak bu meselenin kendisi için ikincil önemde olduğunu” vurguladı.
Leaf, Colani’nin İsrail’e yönelik tutumundan “şaşkınlık” duyduğunu ifade ederek, "İsrail’i yalnızca diğer bir komşu ülke gibi görmesi şaşırtıcıydı" dedi. Buna karşılık, Colani’nin Rusya ve İran’a yönelik “daha mesafeli bir tavır” sergilediği belirtildi.
Son olarak, Reuters’ın haberine göre, HTŞ rejimi, ABD’nin yaptırımların hafifletilmesi için sunduğu sekiz maddelik şartlara resmi bir yanıt verdi. Rejim, çoğu şartı yerine getirdiğini savunurken, bazı maddelerin uygulanabilmesi için Washington ile “karşılıklı anlayış” gerektiğini belirtti. Özellikle kimyasal silahların imhası ve yabancı uyruklu kişilerin üst düzey görevlere getirilmemesi gibi talepler masadaydı.
ABD, Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımları ocak ayında “geçici olarak” altı aylığına askıya almıştı. Şu anda bu sürenin sonuna yaklaşılırken, HTŞ rejimi, hafifletmenin devam etmesini sağlamak için “yoğun diplomatik temaslar” yürütüyor. Ancak bazı Amerikan taleplerine HTŞ rejiminin tam anlamıyla yanıt vermediği de kaydedildi.