HTŞ-SDG anlaşması çöküşün eşiğinde

03 Mayıs 2025

Suriye'nin kuzeydoğusunda SDG kontrolündeki Tişrin Barajı bölgesinde savaş atmosferi yeniden hakim oldu. Türkiye'nin İHA saldırılarının beraberinde HTŞ rejimi ile SDG arasındaki 10 Mart anlaşmasının uygulanmasındaki aksaklıklar yaşanıyor.

YDH - Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki Halep'in kuzeydoğu kırsalında bulunan Tişrin Barajı bölgesinde, kısa süreli gayri resmi ateşkesin ardından savaş atmosferi yeniden kendini hissettirmeye başladı.

Türkiye ile SDG ve desteklediği gruplar arasındaki bir aydan kısa süren sessizlik, Ankara'nın SDG bölgelerine yönelik geniş çaplı askeri operasyon başlatabileceği ve "federalizm" ile "özerk yönetim" projelerini ortadan kaldırabileceği yönündeki imalarıyla sona erdi.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin de benzer bir yaklaşım sergilediği belirtiliyor.

Türkiye, Tişrin Barajı civarına insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlediği iki saldırıyla askeri seçeneğe dönme niyetini gösterdi.

Saldırılarda SDG'li bir kadın komutan hayatını kaybederken, bazıları da yaralandı. Bölge semalarında savaş uçakları ve İHA'ların yeniden keşif uçuşları yapmaya başladığı bildirildi.

Ankara'nın bu hamlesinin, Suriye'deki Kürt ulusal kongresinin federal merkezi olmayan bir sistem talep eden sonuç bildirgesine tepki olarak geldiği düşünülüyor.

Türkiye, güney sınırındaki SDG bölgelerinde hiçbir şekilde ademi merkeziyetçi, federal veya özerk yönetimi kabul etmeyeceğini ve Suriye'de merkezi yönetimin korunmasında ısrarcı olduğunu sık sık yineliyor.

Türkiye'nin yeniden başlayan bombardımanıyla eş zamanlı olarak, HTŞ rejimine yakın medya kuruluşları, konvoyların Halep kırsalındaki Tişrin Barajı'na doğru hareket ettiğini duyurdu.

Bu durum, HTŞ rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani (Ahmed eş-Şaraa) ile SDG komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan 10 Mart anlaşmasının askıya alındığına dair sızıntıların ardından çatışmaların yeniden başlayabileceğine işaret ediyor.

Bu gelişmeler, HTŞ rejimi ile SDG arasındaki müzakerelerin gayri resmi olarak dondurulduğu bir döneme denk geliyor.

Öte yandan rejim güçlerinin Tişrin Barajı'na konuşlandırılmasını öngören anlaşmanın uygulanması, SDG'nin barajın korunmasının ortak görev olmasını istemesi, rejimin ise Tişrin Barajı ve çevresinin tamamen kendilerine devredilmesini talep etmesi üzerine çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle durdu.

Benzer şekilde, Halep şehrindeki Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde de anlaşmanın uygulanması askıya alındı.

SDG'nin mahallelerin çevresine HTŞ unsurlarıyla ortak noktalar kurmakla yetinmek istemesine karşılık, rejimin mahallelerin korunma görevini tamamen devralmakta ve Kürt iç güvenlik gücü Asayiş'i Halep'teki Kamu Güvenliği birimlerine entegre etmekte ısrar etmesi anlaşmazlığa yol açtı.

Ayrıca, yeni rejimin çalışmalarını düzenleyen siyasi heyet, SDG üzerinde ek baskı kurmak amacıyla Eğitim Bakanı Muhammed Türko'nun Haseke vilayetindeki temel eğitim ve lise diploması sınavlarını yapmasına izin veren kararı askıya aldı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklar, el-Ahbar'a yaptıkları açıklamada, "SDG ile HTŞ arasındaki 10 Mart anlaşmasının uygulama mekanizmasına ilişkin anlaşmazlıkların, her iki tarafın da anlaşmayı kendi çıkarlarına uygun şekilde uygulama çabasından kaynaklandığını" belirtti.

Kaynaklar, "bu anlaşmazlıkların henüz anlaşmanın askıya alınması aşamasına gelmediğini" vurguladı.

"SDG'nin Türkiye'nin açıklamalarını uzlaşmayı engelleyici ve sürece zarar verici bir adım olarak gördüğünü" ifade eden kaynaklar, "ademi merkeziyetçi, özerk veya federal yönetim fikrine ayrılıkçı bir adım olarak bakılmasının doğru olmadığını" savundu.

Bunun yanı sıra kaynaklar, anlaşmazlık noktalarını çözmek ve anlaşmanın uygulanmasına devam etmek için taraflar arasında bu hafta içinde bir toplantı yapılmasının muhtemel olduğunu belirterek, "her iki tarafın da engelleri diyalog yoluyla aşma ve sorunları askeri çözümlere başvurmadan çözme konusunda istekli olduğunu" dile getirdi.