YDH - İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinin yeni araştırması, İsrail hükümetinin Gazze'deki Filistinlilere yönelik devam eden savaşında esirlerin güvenli dönüşünü önceliklendirmediğini ortaya koydu.
Habere göre, hem hükümet hem de ordu, ordunun saldırılarının esirler için ciddi risk oluşturduğunun ve hâlihazırda ölümlere yol açtığının tamamen farkında.
İsrail istihbaratında üst düzey bir pozisyonda bulunan bir güvenlik kaynağı, gazeteye yaptığı açıklamada, "Manevra esirleri öldürüyor, teorik olarak değil, fiilen öldürüyor," dedi.
Kaynak, buna örnek olarak Kasım 2023'te yaşanan belirli bir olayı gösterdi.
Bu olayda, İsrail'in hava saldırısı üç İsrailli esirin yanı sıra üst düzey bir Hamas komutanı olan Ahmed Gandur'u da katletmişti.
Aynı kaynak, "Aynı anda birbiriyle çelişen iki hedefi takip ettiğinizde olan budur," ifadelerini kullandı.
Kaynak, istihbarattaki ana görevinin "esirleri, esas olarak kendimizden kurtarmak" hâline geldiğini belirtti.
Başbakan Benyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve üst düzey askeri yetkililer, 59'u hâlâ Gazze'de tutulan esirlerin serbest bırakılmasını sağlamanın tek geçerli stratejisinin askeri baskıyı sürdürmek olduğunu defalarca söylemişti.
Güvenlik kaynağı, "Bugün ordudaki herhangi bir subaya, rehineleri geri getirmek için 'baskı' gibi belirsiz konuşmaların ötesinde mevcut savaş planının neyi içerdiğini sorun," değerlendirmesini yaptı.
Kaynak, "Bunu 19 aydır deniyoruz. İşe yaramıyor," diye ekledi.
Kaynak ayrıca planlanan genişletilmiş kara harekatının Hamas'a "iki seçenek sunduğunu" belirtti: "Esirleri serbest bırakın, sizi öldürelim ya da serbest bırakmayın, yine de sizi öldürelim. Elbette Hamas ikinci seçeneği tercih ediyor."
Haaretz gazetesi bu hafta başında, esirlerin serbest bırakılmasını sağlamanın, İsrail'in "Gideon'un Savaş Arabaları" kod adlı yaklaşan genişletilmiş askeri saldırısı için belirtilen altı hedeften en altında yer aldığını bildirmişti.
Operasyonun birincil hedeflerinin Hamas'ı yenmek, Gazze üzerinde operasyonel kontrol kurmak, Filistin yerleşim bölgesini silahsızlandırmak, Hamas yönetim altyapısını dağıtmak ve sivil nüfusu "yönetmek ve seferber etmek" olduğu belirtilmişti. Esir kurtarma ise son sırada yer alıyordu.
Yedioth Ahronoth'un haberine göre, savaş başladığından bu yana esirlerin dönüşü, Hamas'ı yenmek ve esirleri kurtarmak gibi resmi hedefler olmasına rağmen, hükümetin merkezi askeri hedefleri arasında yer almadı.
Haberde, "Saldırıdan birkaç gün sonra, [Hamas lideri] Yahya Sinvar çocukları, kadınları ve yaşlıları serbest bırakmayı teklif etti," ifadelerine yer verildi.
Ancak, "İsrail Gazze'yi işgal etmek için acele etti ve kimse rehineleri düşünmedi," diyen bir güvenlik kaynağı, hükümetin erken karar alma sürecini eleştirdi.
Savaş stratejisinin şekillendirilmesinde yer alan üst düzey bir güvenlik kaynağı, "Her iki hedefin de aynı anda başarılabileceği iddiası, savaş alanında fiili bir plana asla dönüşmedi," diye ekledi.
Haberde görüşlerine yer verilen başka bir askeri yetkili, İsrail içinde esirler meselesine ilişkin kamuoyu algısını şekillendirmeyi amaçlayan bir buçuk yıllık bir "psikolojik savaş ve propaganda" kampanyasını anlattı.
Kaynağa göre, bu kampanyanın iki ana amacı vardı: "Esirlerin ailelerine sürekli olarak bir şeyler yapıldığı izlenimini vermek" ve "Hamas bir anlaşmayı reddederse, suçun tamamen onlarda olduğunu, İsrail'de olmadığını" ima etmek.
Bu bağlamda, geçen hafta açıklanan Gazze'ye yönelik yeni genişletilmiş saldırı, habere göre İsrail'in bölgeye yönelik uzun vadeli stratejik hedefleriyle yakından uyumlu.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tam kontrolünü ele geçirmeye, tüm nüfusu güneydeki sınırlı bir alana yerinden etmeye ve insani yardımı kitlesel açlığı önlemek için gereken minimum düzeyle sınırlamaya hazırlandığı bildiriliyor.
Bunların hepsi yakında başlaması beklenen yeni askeri aşamanın bir parçası.
Diğer yandan İsrailli bir istihbarat kaynağı, gazeteye yaptığı açıklamada, ordunun esirleri savaşı haklı çıkarmak için bir bahane olarak kullandığını belirtti.
Kaynak, "Esirleri bahane ederek, ayakta kalan tüm binaları yerle bir edecekler," dedi. Aynı kaynak, daha geniş hedefin "tehciri teşvik etmek" olduğunu iddia etti.
Bu da esasen yerleşimcilere yer açmak için Filistinlileri Gazze'den sınır dışı etmek anlamına geliyor.
Genişletilmiş operasyon, sivil nüfus için feci sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulunan hükümetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından dünya çapında geniş çapta kınandı.
Eski İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon da planın "etnik temizlik, nakil, sınır dışı etme" olarak adlandırılsın ya da adlandırılmasın bir "savaş suçu" teşkil ettiğini kabul etmişti. Yaalon, planı uygulayarak ordunun "askerleri savaş suçlusu olmaya yönlendireceğini" söylemişti.