Suudilerin Tiran ve Sanafir ısrarı yeniden yargı yolunda

12 Mayıs 2025

Mısır'da 57 avukat, Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a devrini öngören 2016 tarihli deniz sınırı anlaşmasının iptali için dava açtı. Anlaşmanın anayasaya aykırı olduğu belirtilirken, bu gelişme ABD'nin Kızıldeniz'deki güvenlik stratejisi ve İsrail'in bölgedeki talepleriyle ilgili.

YDH - Mısır'da 57 avukat, Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a devrini içeren ve Ağustos 2016'da imzalanan deniz sınırı anlaşmasına karşı Kahire İdare Mahkemesi'ne yeni bir dava başvurusunda bulundu.

Avukatlar, dava dilekçelerinde anlaşmanın, devlet egemenliğiyle ilgili anlaşmaların halk oylamasına sunulmasını zorunlu kılan anayasanın 151. maddesine aykırı olduğunu belirtti.

Bu hukuki adım, ABD'nin Kızıldeniz'deki güvenlik mimarisini değiştirme ve bölgedeki askeri varlığını güçlendirme çabalarına ilişkin haberlerin yoğunlaştığı dönemde geldi.

Muhalif yayın organı Mada Masr'ın haberine göre, Washington'un Kahire'ye Yemen'deki Ensraullah'a karşı savaşa maddi ve askeri olarak katılması yönünde baskı yaptığı ifade edildi.

Bu durumun, ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerikan gemilerinin Süveyş Kanalı'ndan ücretsiz geçişi talebiyle bağlantılı olduğu yorumları yapılıyor. Mısır'ın ise bu taleplere direndiği ifade ediliyor.

Adaların devri konusu, Nisan 2016'da Mısır hükümetinin Suudi Arabistan ile deniz sınırlarını belirleme anlaşması imzaladığını duyurmasıyla başlamış ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açmıştı.

Ocak 2017'de Mısır Yüksek İdare Mahkemesi, adaların Mısır'a ait olduğuna dair kesin bir karar vermişti.

Ancak hükümet bu kararı dikkate almayarak anlaşmayı parlamentodan geçirmiş ve Birleşmiş Milletler'e sunmuştu.

Son gelişmelerle birlikte, ABD ve İsrail'in adalarda kalıcı askeri varlık kurma ya da en azından Güney Sina'da ABD kontrolünde bir gözlem noktası oluşturma yönünde baskı yaptığına dair iddialar yeniden gündeme geldi.

İsrail'in, Akabe Körfezi'ne tek deniz çıkışı olan Eilat limanına serbest geçişi garanti altına almak istediği biliniyor.

Suudi Arabistan'ın ise devir sonrası adalarda çok uluslu gözlem gücü istemediği, bunun yerine ABD koordinasyonunda Güney Sina'da alternatif bir gözlem noktası kurulmasına sıcak baktığı belirtiliyor.

Mısır ve Suudi Arabistan medyasında konuyla ilgili genel bir sessizlik hâkimken, Suudi MBC kanalında çalışan Mısırlı gazeteci Amr Adib'in sosyal medyadaki üstü kapalı yorumları dikkat çekti.

Sisteme yakınlığıyla bilinen Mısırlı gazeteci Ahmed Musa ise, "Mısır'ın topraklarında bir askeri üssün varlığını kabul etmeyeceğini" dile getirerek dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Bu açıklama, Kahire'nin dış baskılara karşı dolaylı bir mesajı olarak yorumlandı.