YDH- Cuma günü İsrail’in, Yemen’in iki limanı olan Hudeyde ve Salif’i hedef alan saldırılarının “önemli” olduğunu söyleyen İsrail gazetesi Globes, ancak Yemen’e yapılan her saldırının, Ensarullah’ı “zayıflatmak yerine onları güçlendirdiğini” belirtti.
Globes’e göre, “İsrail’in amacı, Yemen’deki İran vekillerine ‘deniz ablukası’ uygulamak.” Fakat gazete, bunun, İsrail istihbaratının Arap dünyasının en yoksul ülkesi hakkında ne kadar “bilgisiz” olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Aynı “cehaletin”, Kudüs’teki üst düzey yetkililerin Yemen’deki beton fabrikalarına saldırmanın Ensarullah’a zarar vereceğini düşünmesine neden olduğunu ifade eden Globes “İsrail’de üst düzey istihbarat servislerine gerek yok, sosyal medyadaki açık kaynak istihbarat sayfalarına göz atmak yeterli: İsrail’in aksine, Husi ekonomisi -buna ekonomi denebilirse - pek bir ekonomi sayılmaz.” dedi.
İsrail gazetesine göre, İran, Ensarullah’a Umman ve Yemen’deki Sanaa hükümetinin kontrolündeki bölgeler aracılığıyla silah, para ve diğer ihtiyaç maddeleri sağlıyor.
Globes, Ensarullah’ın bir tedarik yolunun engellenmesinden zarar göreceği düşüncesinin yalnızca “istihbarat cehaletinden” kaynaklanmadığını, aynı zamanda ekonomik zararın, gazetenin tanımıyla “terörist” davranışlardan vazgeçirmede etkili olduğu şeklindeki “tamamen hatalı” Batılı düşünceden kaynaklandığını belirtti.
Gazze ve Ensarullah’ın yönetimindeki Yemen’de yaşayan halklar arasında dini ve sosyal “farklılıklar” bulunsa da her iki bölgede de “devlet dışı” silahlı grupların yönetime sahip olduğunu ifade eden gazete, bu grupların, yönetimleri altındaki halkın ekonomik refahı konusunda “sınırlı bir politika yürüttüğünü” iddia etti.
Askeri baskı yoluyla Yemen’deki Ensarullah hareketi ya da Filistin’deki Hamas’ın zayıflatılabileceği yönündeki yaklaşımların, uzun süredir çeşitli çevrelerce tartışıldığını söyleyen Globes’e göre, İran tarafından desteklendiği ifade edilen her iki yapı da bulundukları bölgelerde yaşanan “ekonomik sorunlara rağmen” faaliyetlerini sürdürüyor.
Gazete, Yemen’e yönelik uzun süredir yürütülen savaş nedeniyle Yemen’deki altyapı ve ekonomik yapının büyük oranda zarar gördüğünü, buna rağmen askeri müdahalelerin etkili olup olmayacağının ise farklı ülkeler tarafından yeniden değerlendirildiğini belirtti.
Globes, Yemen’e askeri operasyonlar yürüten Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, son dönemde diplomatik kanallara yönelerek İran’la görüşmelere başladığını ve bu yaklaşım değişikliğinin, askeri baskının –ne kadar güçlü olursa olsun– mevcut koşullar altında sınırlı sonuçlar verdiği düşüncesine dayandığını ifade etti.
Globes şöyle devam etti: “Bu gerçeği ABD Başkanı Donald Trump da kavradı ve Husilerle bir anlaşma yaparak İsrail’i denklemin dışında bıraktı.”
Gazeteye göre, yapılan son anlaşmalar, İsrail'in Yemen merkezli Ensarullah “tehdidine” yönelik iki ana seçenekle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. İlk seçenek, Hamas ile sağlanacak bir ateşkes. Bu seçeneğin, İsrail açısından savaşın temel hedeflerinden biri olan rehinelerin serbest bırakılmasının yanı sıra, Yemen'den gelen saldırıların da son bulmasına katkı sağlayabileceği değerlendiriliyor. İkinci seçenek ise son on yılda Ensarullah karşıtı aktörler tarafından doğrudan uygulanmamış olan bir yöntem olarak, İran'ı vurmak.
Ensarullah lideri Abdulmelik el-Husi'nin etkisinin azaltılması için İran’ın hedef alınmasının “etkili” olabileceği öne süren Globes’e göre, İran’ın Ensarullah’a sağladığı desteğin kesilmesi, sahadaki durumu değiştirebilecek unsurlardan biri olabilir. Fakat Ensarullah’a yönelik “askeri saldırı” şeklindeki her başka yaklaşım, Yemen’deki mevcut sosyoekonomik koşullar nedeniyle, Abdülmelik el-Husi’nin konumunu yalnızca güçlendirir.