YDH - ABD yönetiminin, Hamas'ın Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasına yönelik önerisine getirdiği değişiklik taleplerini açıkça reddetmesine karşın Kahire'nin bu duruma "daha esnek" bir pozisyonda yaklaştığı belirtildi.
El-Ahbar'a konuşan ve ismi açıklanmayan Mısırlı yetkililere göre, Hamas'ın karşı önerisi "herhangi bir sürpriz içermiyor" ve büyük ölçüde ocak ayındaki mutabakat başta olmak üzere daha önceki anlayışlara dayanıyor.
Bu durum, yetkililere göre, mevcut anlaşmazlığı "içerikten ziyade zamanlama ve önceliklerin sıralanmasıyla ilgili bir anlaşmazlığa" daha yakın kılıyor.
Mısırlı yetkililer, Hamas'ın sunduğu öneriyi "uygulanabilir" ve sahadaki gelişmelerle ve direnişin dile getirdiği kaygılarla uyumlu olarak değerlendiriyor.
Özellikle İsrailli esirlerin derhal serbest bırakılmasının, İsrail güçlerinin bölgeden tamamen çekilmesi tamamlanmadan çatışmaların yeniden başlamasına yol açabileceği yönündeki korkuları Kahire "mantıklı" buluyor.
Yetkililer, öneride yer alan İsrail'in Gazze'den çekilmesi talebinin yeni bir şart olmadığını, aksine Kahire'nin de katıldığı ve ABD dahil uluslararası toplumun onayını almış önceki mutabakatların "herhangi bir kapsamlı anlaşmanın temel bir parçası" olarak zaten içerdiğini vurguluyor.
Kahire, Washington'un bu maddeyi benimsemekten geri adım atmasının veya görmezden gelmesinin "yatıştırma sürecine hizmet etmediği" ve aksine Tel Aviv'e "gerilimi tırmandırma ve Gazze Şeridi'ndeki yıkımın ölçeğini genişletme konusunda ek bir alan" tanıdığı görüşünde.
Mısırlı yetkililer, bu durumu "müzakere mantığından tehlikeli bir sapma" olarak nitelendiriyor ve ABD'nin reddinin kalıcı bir anlaşmaya varılma şansını zayıflatmasından, arabulucu tarafların çabalarını baltalamasından ve Filistinlilerin gelecekteki herhangi bir uluslararası çabaya olan güvenini olumsuz etkilemesinden duyduğu endişeyi gizlemiyor.
Bazı Körfez başkentlerinin Hamas'ın yanıtını "şartlarda abartı ve insani ve sahadaki ağır bedele rağmen bir zafer kazanmış gibi ileriye kaçma girişimi" olarak değerlendirmesine karşın Kahire bu görüşe tam olarak katılmıyor.
Mısırlı yetkililere göre Hamas, esirlerin serbest bırakılma takvimi, ertesi günün düzenlemeleri üzerine müzakerelere açık olma ve hatta daha önce bu şekilde kabul etmediği Gazze Şeridi'ni yönetecek üçüncü bir tarafa kapı aralama gibi konularda "hiç de küçümsenemeyecek tavizler" sundu.
Bu esnekliğin, "müzakere sürecini çıkmazdan kurtaracak gerçek garantiler olması koşuluyla üzerine inşa edilebilecek siyasi bir olgunluğu" temsil ettiğini belirtiyorlar.
Bu bağlamda Kahire, "Filistin devletinin ilanı ve işgalin sona ermesiyle sonuçlanacak entegre bir süreç için herhangi bir siyasi ufuk yokken, mevcut koşullarda direnişin silahsızlandırılmasından" bahsetmeyi "gerçekçi olmayan bir baskı türü, hatta uzun vadede yıkıcı olabilecek bir yaklaşım" olarak görüyor çünkü bu durum "Filistinlileri herhangi bir müzakere aracından yoksun bırakır."
Mısır, bunun yerine "Gazze Şeridi'nin yaşadığı insani felaketi ve çatışmanın uzamasındaki gizli tehlikeyi dikkate alan daha dengeli bir bakış açısıyla" hareket edilmesi ve "sadece sonuçlarını değil, krizin köklerini ele alan kapsamlı bir anlaşmaya" varılması çağrısında bulunuyor.