YDH- İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri tarafından 13 Haziran’da gerçekleştirilen Gerçek Vaat 3 Operasyonu'nda işgal varlığındaki çeşitli hedeflere kapsamlı saldırılar düzenlendi.
Gadir-i Hum Gecesi'nde "Dolunaylı bir gecede, Ey Ali bin Ebi Talib" koduyla, İslam Devrimi Liderinin konuşmasının yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak Gerçek Vaat-3 başlatıldı ve İran füzeleri, Tel Aviv ve Hayfa'nın da aralarında bulunduğu işgal altındaki topraklardaki savunma katmanlarını delerek hedefleri vurdu.
[video]
İran Silahlı Kuvvetlerinin İsrail rejiminin saldırısına verdiği yanıtın ilk dakikalarından yayınlanan görüntüler, ateşlenen füzelerin rejimin savunmasını başarıyla deldiğini ve hedeflerini vurduğunu gösterdi.
Kaynaklar, saldırının Tel Aviv'deki bankacılık ve finans merkezlerinden başladığını doğruluyor.
Savaş Bakanlığı kompleksi yakınlarındaki bir finans kuruluşunun vurulduğu söylendi.
Mevcut haberlere göre doğrulanan hedefler, askeri üsleri, komuta merkezlerini, nükleer tesisleri, siyasi merkezleri, Tel Aviv Finans Merkezini, İsrail Savaş Bakanlığını, Ekonomi Bakanlığını, Tel Nof Hava Üssünü, Hayfa bölgesinde birden fazla konumu, Gazze Şeridi kıyılarındaki gaz platformunu içeriyordu.
Kanal 13’ün İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde, Guş Dan denilen Tel Aviv merkez bölgesinde daha önce görülmemiş bir yıkımın yaşandığı ve büyük çapta hasar meydana geldiği aktarıldı.
Kanal 12 ise İran’dan farklı zamanlarda yaklaşık 300 füzenin peş peşe fırlatıldığı tahmininde bulunarak, Nevatim Hava Üssü’nde çok sayıda asker yaralandığını doğruladı.
İsrailli medya, saldırının büyük hacmi, hızı ve isabet noktalarının dağınıklığı nedeniyle daha kesin sayıların mevcut olmadığını belirtti.
Bu medya organları, "İran füzelerinin büyük bir kısmı hedeflerini vurdu" vurgusu yaptı.
İran'ın dün gece gerçekleştirdiği füze saldırılarına ilişkin görüntüler büyük ölçüde sansürlendi ancak Tel Aviv'deki askeri bir kompleksin İran füze saldırısında hasar gördüğü yerleşimci medyada dolaşıma sokuldu.
Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun askerî üslerdeki hasara dair görüntü paylaşımını yasakladığını, bu nedenle resmî kanallar dışında operasyonun etkilerine dair görsel kanıtların sınırlı kaldığını belirtirken, İsrail ordusu, "operasyonel güvenlik" gerekçesiyle hasar tespitine yönelik görüntülerin yayınlanmasını engelledi.
Buna karşılık, İran kaynakları, "stratejik hedeflerin büyük ölçüde imha edildiğini" doğrularken İslam Devrim Muhafızları Ordusu, operasyonun ayrıntılarının ilerleyen saatlerde İran kamuoyuyla paylaşılacağını da duyurdu.
İsrail tarafının, füzelerin engellendiği yönündeki iddialarını yalanlayan Devrim Muhafızları, sahadan gelen raporlar, uydu görüntüleri ve istihbarat verilerinin onlarca balistik füzenin stratejik hedeflere çok başarılı bir şekilde isabet ettiğini ve İsrail’in savunma sistemlerinin bu saldırı dalgalarını durdurmakta başarısız olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
İsrail tarafı dün gece İsrail'in merkezinde gerçekleşen balistik füze saldırısı sonucu ‘’7 işgal askerinin yaralandığını’’ iddia etti.
İşgal varlığı hasarlarını gizlemek ve kamuoyunu aldığı hasarın gerçekçi bilgisinden saklamakla biliniyor.
İran’ın vurduğu askeri hedefler
İran'ın İsrail'e yönelik düzenlediği Gerçek Vaat 3 Operasyonu kapsamında, işgal varlığının kritik askeri hava üsleri hedef alındı.
Balistik füze ve insansız hava araçları (İHA) saldırılarıyla vurulan üsler arasında Nevatim, Ovda ve Tel Aviv Hava Üsleri öne çıkıyor.
İran, bu hedeflerin İsrail'in Gazze, Lübnan ve Yemen'e saldırganlığının kaynağı olduğunu vurgularken, İsrail yetkilileri hasarın boyutunu resmen itiraf edemiyor.
Nevatim Hava Üssü, İsrail Hava Kuvvetleri'nin en gelişmiş filolarına ev sahipliği yapıyor.
İran tarafından hedeflenen noktalar, F-35I "Adir", F-16I "Sufa" ve F-15I "Ra'am" savaş uçaklarının konuşlandığı tesisleri, komuta merkezlerini ve elektronik harp sistemlerini içeriyor.
İran tarafından üssün "stratejik operasyon kapasitesinin geçici olarak devre dışı bırakıldığı" belirtiliyor.
İsrail'in başkentine yakın konumuyla, İran'a yönelik operasyonların lojistik merkezlerinden biri olan Tel Aviv Hava Üssü, hangarları, yakıt depolarını ve iletişim ağlarını içeriyor.
İran Devrim Muhafızları, "üsün operasyonel kapasitesinin ciddi şekilde sekteye uğradığını" duyurdu.
İran, Fatih-110 ve Hayberşiken balistik füzelerinin yanı sıra Şahid-136 intihar İHA'larını kullandı.
Füze savunma sistemlerini aşmak için alçak irtifa ve yığın atak taktiği uygulandı.
Resmî açıklamalarda "sınırlı hasar" denilse de, İsrail ordusu sosyal medyada füze enkazı görüntülerinin paylaşılmasını yasakladı.
İç güvenlik önlemleri kapsamında Ben Gurion Havaalanı geçici olarak kapatıldı.
İsrail kaynakları, 4 yerleşimcinin öldüğünü, 90'ten fazla kişinin yaralandığını iddia ediyor.
Ynet sitesi de, Ramat Gan ve Tel Aviv'i vuran İran füzelerinin can kaybına ve sadece bu bölgede en az 17 yaralıya yol açtığını bildirdi.
İran, "üst üste vurarak savunma sistemlerini çökertme" stratejisinin parçası olarak Ovda'yı da hedef aldı.
İran kaynakları, üssün son 24 saatte üçüncü kez vurulduğunu iddia etti.
Hava savunma sistemlerinin ağır hasar gördüğü öne sürüldü.
İran'ın vurduğu komuta merkezleri ve işgal bakanlıkları
İran'ın balistik füze saldırıları sonucu Tel Aviv'deki İsrail Savaş Bakanlığı'nın bulunduğu Guş Dan bölgesinde şiddetli patlamalar yaşandı.
Bir füze, bakanlık yakınındaki bir binayı vurarak tamamen çökmesine neden oldu.
İşgal varlığının medyasında, “Tüm İsrail saldırı altında” ifadesi kullanılırken, Tahran yönetiminin “Bu sadece başlangıç” mesajı verdiği belirtildi.
Kanal 13, Tel Aviv'de daha önce görülmemiş bir yıkımın yaşandığını ve eşi benzeri görükmemiş bir çapta hasar meydana geldiğini aktardı.
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz muhabiri Josh Breiner, füzelerin düştüğü bölgelerdeki gözlemlerine dayanarak daha önce hiç bu denli büyük bir yıkıma tanık olmadığını belirtti.
Haaretz muhabiri Breiner, İsrail'in orta kesimlerindeki Ramat Gan'da 9 binanın tamamen yıkıldığını aktardı.
Breiner, bölgede yaptığı incelemelerde onlarca dairenin hasar gördüğünü, çok sayıda aracın devrildiğini ve tahliyelerin yapıldığını gözlemlediğini ifade etti.
İran, İsrail'in füze ve savunma sistemleri üreten tesislerini hedef aldı.
Bu saldırılarda Ramat Gan bölgesindeki 9 bina tamamen yıkıldı, 300'den fazla kişi tahliye edildi.
Tel Aviv'deki askeri karargahları hedef alan İran'ın füzeleri, İsrail'in füze rampaları ve hava savunma sistemlerini de hedef aldı.
İran, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki askeri yapılanmalarına yönelik yüzlerce balistik füze fırlattı.
Bu saldırıların, İsrail'in işgal politikalarını destekleyen lojistik merkezlerini vurmayı amaçladığı ifade edildi.
İran'ın füze saldırılarının hedeflerine ulaşması, İsrail'in Demir Kubbe ve Arrow hava savunma sistemlerinin etkinliği konusunda şüpheleri daha da artırdı ve bu sistemlerin operasyonel kapasitesine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
İran’ın vurduğu stratejik hedefler
Gerçek Vaat-3 kapsamında, İsrail'in en hassas askeri ve stratejik hedefleri balistik füze saldırılarına maruz kaldı.
Hedefler listesinde, İsrail rejiminin füze ve diğer askeri teçhizat üretmek için kullandığı askeri-endüstriyel merkezler de yer aldı.
Operasyonda 150'den fazla hedefin planlandığı ve çok kademeli saldırılar düzenlendiği belirtiliyor.
İsrail'in nükleer programının kalbi olarak bilinen Dimona tesislerine füze isabet ettiği bildirildi.
Yerel kaynaklar, tesis çevresinde yoğun hareketlilik olduğunu doğruluyor.
El-Meyadin’e göre, İsrail Kanal 14, bir güvenlik kaynağına dayanarak, İranlıların sosyal medyada yayımlanan görüntüler sayesinde atışlarının isabet oranını net bir şekilde görebildiğini açıkladı.
İsrail yetkilileri hasarın boyutu hakkında resmi açıklama yapamazken, İran kaynakları "stratejik darbeler" vurulduğunu doğruluyor.
Hayfa'daki deniz üssü ve askeri lojistik merkezlerine çok sayıda füze isabet etti.
İşgal altındaki Filistin'in başkenti Kudüs çevresindeki elektronik harp merkezleri ve sinyal istihbarat tesisleri hedef alındı.
Bölgedeki sivil kaynaklar, şiddetli patlamaların duyulduğunu ancak hasarın boyutunun netleşmediğini belirtiyor.
İranlı yetkililer, operasyonun özel bir bölümünde İsrail'in hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmaya yönelik saldırılar düzenlendiğini açıkladı.
Yakıt ikmal tesisleri, radar sistemleri ve komuta kontrol merkezleri öncelikli hedefler arasındaydı.
Elektronik harp unsurları kullanılarak İsrail'in erken uyarı sistemlerinin geçici olarak devre dışı bırakıldığı iddia ediliyor.
Devrim Muhafızları: İsrail, füzelerimizi durdurmayı başaramadı
İslam Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'in İran'a yönelik saldırısına karşılık olarak düzenlenen askeri operasyonla ilgili yeni detaylar paylaşarak, İsrail'in füze saldırılarını engelleyemediğini açıkladı.
Devrim Muhafızları, Cumartesi sabahı yaptığı açıklamada, Gerçek Vaat 3 Operasyonu adı verilen bu yanıtın, havacılık biriminin füze saldırıları ve silahlı İHA'lar ile İsrail'in "stratejik" hedeflerini vurduğunu belirtti.
Açıklamada, operasyonda "hassas ve akıllı silah sistemlerinin bir kombinasyonunun" kullanıldığı ve özellikle rejimin "suç saldırılarını" başlattığı askeri merkezler ile hava üslerinin hedef alındığı ifade edildi.
Hedefler listesinde, Tel Aviv rejiminin "bölgedeki direnişçi milletlere, özellikle de mazlum Filistin halkına karşı suç işlemek" için füze ve diğer askeri teçhizat ürettiği askeri-endüstriyel merkezlerin de yer aldığı vurgusu dikkat çekti.
"Saha raporları, uydu görüntüleri ve ele geçirilen istihbarat, onlarca balistik füzenin stratejik hedefleri etkili bir şekilde vurduğunu gösteriyor" denilen açıklamada, rejimin "gelen saldırıları durdurduğu" iddiaları reddedildi ve "İslam Cumhuriyeti'nin füze saldırılarını engelleyemediği" vurgulandı.
İşgal yetkililerinden gelen tepki ve itiraflar
İran İslam Cumhuriyeti'nin dün gece gerçekleştirdiği "Gerçek Vaat 3" operasyonu, işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail savunma sistemlerinin kırılganlığını ortaya koyarken, bölgesel dengelerde yeni bir dönemin sinyallerini verdi. Operasyonun etkileri, İsrailli yetkililerin alışılmadık derecede açık itiraflarına yol açtı.
Rishon LeZion, Tel Aviv ve Berşeva'ya düzenlenen füze saldırılarında bir sivilin hayatını kaybetmesi ve onlarca yaralının olması, "Demir Kubbe" sisteminin etkinliğini sorgulatıyor.
Yediot Ahronot, Kanal 12 ve Jerusalem Post gibi İsrail medya kuruluşları, çoklu saldırı dalgalarının savunma sistemlerini aştığını doğruladı.
Operasyon, işgal altındaki toprakların neredeyse tamamını kapsayarak İsrail'in stratejik derinliğini sarstı.
Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği personelinin sığınaklara yönelmesi, psikolojik etkinin boyutunu gösterdi.
Ramat Gan'da 9 konutun tamamen yıkılması ve yüzlerce binanın hasar görmesi, İran'ın hassas vuruş kabiliyetini kanıtladı.
İsrail Savaş Bakanlığı merkez binasının doğrudan vurulması, operasyonun stratejik başarısı olarak kayda geçti.
Askeri analistler ve resmi kaynaklar, saldırıların "geniş erişim, yüksek hassasiyet ve yıkıcı etki" içerdiğini kabul etmek zorunda kaldı.
Havaalanlarının kapatılması ve acil durum protokollerinin devreye girmesi, rejimin hazırlıksız yakalandığını gösterdi.
Fars News'e konuşan üst düzey İranlı askeri kaynaklar, operasyonun "başlangıç" olduğunun altını çizdi:
‘’Saldırılar, işgal altındaki tüm bölgelere ve bölgedeki ABD üslerine genişleyecek. İran'ın yanıtları, saldırganlar için 'acı ve pişmanlık verici' sonuçlar doğuracak.’’
İran, 1 Ekim 2024 Salı gecesi düzenlediği Gerçek Vaat-2 Operasyonu'nda İsrail’e onlarca balistik füze fırlattığında, Israel Hayom gazetesi, işgal varlığının bu saldırıya hazırlıklı olduğunu ve füze savunma sistemleriyle çoğunu engellediğini iddia etmişti ancak 2 Ekim akşamı, X üzerinde hasar görmüş binaların fotoğrafları paylaşıldı, bunlar İsrail’in ilk açıklamalarıyla çelişiyordu.
Gerçek Vaat-2 Operasyonu'nun yarattığı hasar, İsrail’in medya kontrolü nedeniyle "başarısız" anlatısı, sonradan "ağır hasar" duyurularıyla değişti.
Gerçek Vaat-2 operasyonu sonrasında İsrail'de 2 bin 500'den fazla maddi hasar talebi kaydedildi.