YDH- El-Meyadin’de yer alan habere göre, İran ile işgalci İsrail rejimi arasında devam eden savaşta, "İsrail’i vurmak için üretildiği" belirtilen “Hac Kasım” füzesinin kullanılmasının birçok sembolik ve askeri anlamı bulunuyor. Bu füze, hem adının taşıdığı anlam hem de sahip olduğu teknik özelliklerle bugün savaş denkleminin bir parçası haline geldi.
İran Devrim Muhafızları, “Hac Kasım” füzesini kullandı
İran’ın Fars Haber Ajansı, 14 Haziran 2025 cumartesi gecesi yaptığı açıklamada, Devrim Muhafızları’nın İsrail’e karşı başlatılan misilleme saldırılarında “Hac Kasım” adlı güdümlü taktik balistik füzeyi kullandığını duyurdu. Bu açıklama, İran ile işgalci rejim arasındaki en hassas ve tehlikeli çatışma anlarından birinde geldi.
Uzmanlara göre, füzenin sahaya sürülmesi hem niteliksel ve hem de niceliksel gelişmişliği nedeniyle askeri anlamlar taşırken, hem de adı, üretim amacı ve görev bağlamında sembolik mesajlar içeriyor.
“Hac Kasım” füzesi nedir? Teknik ve taktik özellikleri
Adını Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün şehit komutanı General Kasım Süleymani’den alan “Hac Kasım” füzesi, İran’ın “Fatih-110” füze ailesinin en gelişmiş neslini temsil ettiği belirtildi.
İran’ın Savunma Bakanlığı’na bağlı Havacılık Sanayileri Kurumu tarafından geliştirilen bu balistik füze, menzil, hassasiyet ve operasyonel esneklik açısından İran’ın en güçlü füzelerinden biri olduğu kaydedildi.
İlk kez 30 Ağustos 2019’da tanıtılan füze, 1400 km menzile sahip ve bu menzilin 1700-1800 km’ye kadar artırılabileceği ifade edildi. Bu da onu, “Zülfikar” ve “Dezful”dan sonra İran’ın menzili en uzun füzelerinden biri haline getirdiği bildirildi
Katı yakıtla çalışan füzenin, bu özelliği sayesinde yüksek hazırlık seviyesi ve hızlı tepki kabiliyeti sağladığı ve ayrıca, uçuş sırasında daha stabil bir seyir yapabildiği belirtildi.
Uzunluğu 11 metre, toplam ağırlığı yaklaşık 7 ton ve 8 yapısal bloktan oluşan füzenin savaş başlığı 500 kilogram ağırlığında ve ayrılabilir özellikte. Bu sayede füzenin uçuş sırasında gövdesinden ayrılıp hedefe daha hassas bir şekilde ulaşabildiği ve hedef isabet hassasiyetinin 10 metreden az olduğu vurgulandı.
Uzmanların bildirdiğine göre, teknik olarak füze, atmosfer girişinde Mach 12 (saatte yaklaşık 14.700 km) gibi son derece yüksek bir hıza ulaşabiliyor ve hedefe çarpma anındaki hızı yaklaşık Mach 5-6. Bu hız, füzenin çoğu hava savunma sistemini aşmasını sağlıyor. Ayrıca, gelişmiş termal güdüm sistemlerine sahip olması, uçuş sırasında manevra yapabilmesini ve rotasını değiştirebilmesini sağlıyor. Bu da radarlar tarafından tespit edilmesini ve vurulmasını zorlaştırıyor.
Taktik açıdan, “taşınabilir ve taktiksel olarak fırlatılabilir” şekilde tasarlanan söz konusu füze hakkında verilen bilgiler şöyle devam etti: “Bu da onu kolayca gizlenebilir, hızlıca konuşlandırılabilir ve karmaşık fırlatma sistemlerine ihtiyaç duymadan kullanılabilir kılıyor. Arka bölümündeki sabitleyici yüzeyler ve gövdesinden daha küçük çaplı kontrol sistemlerine sahip savaş başlığı, füzenin yüksek mühendislik geliştirmelerle üretildiğini ve hassas vuruş için optimize edildiğini gösteriyor.”
Teknolojik üstünlük ve stratejik mesaj
El-Meyadin’e göre, “Hac Kasım” sadece İran’ın askeri teknolojideki ilerlemesini temsil etmiyor, aynı zamanda stratejik bir mesaj da veriyor: Tahran, gerekirse uzak ve hassas hedeflere etkili darbeler indirebilecek kapasiteye sahip.
İran: “Hac Kasım” İsrail’i vurmak için üretildi
İran, bu balistik füzeyi son İsrail saldırılarına verdiği yanıt kapsamında kullandı. Bu adım, yeni bir çatışma kurallarının başladığını açıkça gösterdi: Derin hedeflere saldırı, yüksek hassasiyet ve açık caydırıcılık.
İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü daha önce yaptığı bir açıklamada, bu füzenin “İsrail’i vurmak için özel olarak tasarlanmış füzeler” sınıfına ait olduğunu belirtmişti.
Bu tür net bir söylemin, İran askeri söyleminde nadir görüldüğü ve İsrail tehdidinin ne kadar öncelikli olduğunu gösterdiği belirtildi.
Sözcü şöyle demişti: “Resmi olarak ilan ediyoruz: İsrail’i vurmak için füzelerimiz var, ‘Hac Kasım’ da bunlardan biri.”
“Hac Kasım” füzesi, İran’ın uzun menzilli ilk katı yakıtlı balistik füzesi olmasının yanı sıra, yüksek manevra yeteneğiyle birlikte 1400 km menzile ulaşabilen ilk füze oldu. Bunun da İran topraklarının içlerinden bile İsrail’in herhangi bir noktasını vurabilecek kapasiteye sahip olduğu anlamına geldiği kaydedildi.
Haberin devamında füze hakkında şu ifadeler yer aldı: “Bu füzenin ülkenin iç bölgelerinden fırlatılabilir olması, hem operasyonel yayılımı genişletiyor hem de erken uyarı sistemlerinin onu fırlatmadan önce tespit etmesini zorlaştırıyor. Fırlatmadan sonra ayrılabilen yüksek hızlı savaş başlığı, savunma sistemlerini yanıltıyor ve başarıyla aşma olasılığını artırıyor.”
Bu füze, İsrail’in kendi geliştirdiği ya da ABD’den aldığı çeşitli hava savunma sistemlerine meydan okumak için tasarlandı.
Siyasi ve askeri mesaj net: İran, İsrail’in tüm coğrafyasını hedef alabilir
Uzmanlara göre, bu gelişmeyle birlikte İran artık yalnızca “belirli noktalara” saldırı ihtimali üzerinden değil, işgal altındaki tüm bölgeyi hedef alabilecek bir kapasiteye sahip olduğunu ilan etmiş oldu. Bunu da sınırlara yakın konuşlanma gerektirmeden veya açık platformlara ihtiyaç duymadan yapabiliyor.