İran füzeleri İsrail'in iç cephesindeki zafiyeti ortaya çıkardı

16 Haziran 2025

İran'ın hafta sonu gerçekleştirdiği yoğun füze saldırıları, İsrail'in orta ve kuzey bölgelerinde büyük yıkıma yol açtı. Saldırılarda Hayfa'daki petrol rafinerisi ve Weizmann Bilim Enstitüsü gibi stratejik noktalar vurulurken, İsrail'in hava savunma sistemlerinin kısmen aşıldığı ve iç cephenin ne kadar savunmasız olduğu ortaya çıktı.

YDH - İran'ın hafta sonu gerçekleştirdiği yoğun füze saldırılarının ardından, İsrail'in orta ve kuzey bölgelerinde meydana gelen yıkımın boyutları netleşmeye başladı.

Saldırılar, İsrail'in iç cephesindeki ciddi zafiyetleri gözler önüne sererken, Hayfa limanındaki petrol rafinerisi ve Rehovot'taki Weizmann Bilim Enstitüsü gibi stratejik hedeflerde büyük hasar oluştu.

Tel Aviv'e komşu Bat Yam kentinin belediye başkanı, düşen bir İran füzesinin yol açtığı ağır yapısal hasar nedeniyle 22 konutun tamamen yıkılacağını duyurdu.

Şehirdeki arama kurtarma çalışmalarından gelen fotoğraflar, bir binanın cephesinin neredeyse tamamen yok olduğunu ve çevredeki çok sayıda yapının ciddi hasar gördüğünü gösterdi.

Gazeteci Alex Rief, askeri araştırmalara katkılarıyla bilinen sivil bir kurum olan Rehovot'taki Weizmann Bilim Enstitüsü'nü hedef alan saldırının boyutlarına dikkat çekti.

Rief'e göre saldırı, önemli araştırma sonuçlarının yanı sıra bilimsel ekipman ve kişisel eşyaların da bulunduğu laboratuvarları tamamen yok etti.

Başbakan Benyamin Netanyahu ve bazı bakanlar Bat Yam'daki saldırı bölgesini ziyaret ederek tehditler savururken Rief, "ülkenin en önemli bilimsel altyapılarından birinde meydana gelen yıkıma rağmen" ne Eğitim Bakanlığı'ndan ne de Bilim Bakanlığı'ndan hiçbir yetkilinin enstitüyü ziyaret etmediğini belirtti.

Savunma sistemleri aşıldı

İsrail basınında yer alan haberlere göre, İran'ın Hadera'daki elektrik santralini ve Netanyahu'nun Kayserya'daki özel konutunu hedeflemeye çalıştığı iddia edildi.

İsrail ordusu, cuma akşamından bu yana İran'ın 200'den fazla füze fırlattığını, saldırılarda çok sayıda yerleşimcinin öldüğünü ve aralarında askerlerin de bulunduğu yüzlerce kişinin yaralandığını açıkladı.

İngiliz The Telegraph gazetesi, fırlatılan füzelerin yoğunluğu ve eş zamanlılığı sayesinde yüzde 10'unun Demir Kubbe ve Davud'un Sapanı gibi hava savunma sistemlerini aşmayı başardığını yazdı.

Gazete, bu durumu "göreli bir başarısızlık" olarak nitelendirerek, uzun menzilli füzelerin İsrail'in derinliklerindeki hedefleri vurmasına olanak tanıdığını belirtti.

Habere göre İran, savunma sistemlerinin dikkatini dağıtmak ve en ölümcül füzeleri için gedikler açmak amacıyla "yoğun boğma" taktiği kullandı.

ABD desteği sürüyor

Bu gelişmeler yaşanırken, Kan televizyonundan gazeteci Itai Blumenthal, hava sahasının kapalı olmasına rağmen "son iki günde sığınak delici bombalar da dahil olmak üzere ağır mühimmat yüklü Amerikan uçaklarının İsrail'e inmeye devam ettiğini" bildirdi.

Blumenthal, "Bu mühimmatlar, İsrail'in İran içindeki devam eden saldırılarında kullanılıyor," ifadelerini kullandı. ABD'nin desteği, THAAD gibi savunma sistemlerinin tedarikini ve sürekli mühimmat ikmalini de kapsıyor.

Kan muhabiri Yaara Shapira'ya göre, "savaşın hedeflerinden biri, mevcut operasyonlar bittikten sonra bile İsrail Hava Kuvvetleri'nin İran içinde saldırı düzenleme kabiliyetini koruyor."

Askerler sığınaksız, yerleşimciler endişeli

Ancak bu üstünlük arayışına rağmen, aynı kanala göre "binlerce İsrail askeri, sığınaksız eğitim üslerinde kalıyor ve sirenler çaldığında sadece yere yatmaları emrediliyor."

Golani Tugayı'na bağlı askerler ise "kaderlerine terk edildiklerini" ve tek korumalarının miğferleri olduğunu belirterek, daha önce Hizbullah tarafından fırlatılan bir İHA ile dört askerin öldüğü olayı hatırlattı.

Bu durum, son olarak bir İran füzesiyle yedi askerin yaralanmasının ardından onlarca asker ailesinin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'na acil eylem çağrısı yapan bir mektup göndermesine neden oldu.

İstatistikler, İsraillilerin yüzde 56'sının korunaklı odaları olmadan yaşadığını gösteriyor. Bu durum, iç cephenin zafiyetini artırıyor ve uzun süreli bir gerilimde yerleşimcileri daha savunmasız bırakıyor.

Üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisi ise, İran'ın kapsamlı bir karşı saldırı başlatması durumunda "800 ila 4 bin İsraillinin ölebileceği" yönündeki tahminleri "abartılı" olarak nitelendirdi.

Yetkili, bu rakamların "kamuoyunu daha sonra daha düşük kayıp sayılarını göreceli bir başarı olarak kabul etmeye hazırlama amacı taşıdığını" öne sürdü.

İran en güçlü silahlarını saklıyor

Askeri uzman Yossi Melman ise savaşın gerekçelerine şüpheyle yaklaşarak, "İranlılar, Irak savaşında kanıtladıkları gibi acıya katlanmaya hazırlar. Çatışmanın devam etmesi, sonunda İsraillilerin ateşkes için yalvarmasına yol açarken, İran bunu reddedecektir," uyarısında bulundu.

Geleceğe yönelik tahminlerde bulunan Yedioth Ahronoth gazetesi, uzmanlara dayanarak "İran'ın, bir tondan ağır savaş başlıkları taşıyan balistik füzeler ve tespiti zor seyir füzeleri gibi en yıkıcı silahlarını henüz kullanmadığını" aktardı.

Tahminlere göre Tahran, bu silahları "bir sonraki gerilim turu veya son bir darbe için" saklıyor olabilir.

Bu olasılık karşısında İsrailliler, ABD'nin, İsrail'in sahip olmadığı ağır bombalarla donatılmış B-2 ve B-52 stratejik bombardıman uçaklarıyla doğrudan müdahale etmesine bel bağlıyor.